- Usta be!
- Evet?
- Emekli oldum ya…
- Evet, biliyorum.
- Eski işimi özledim be…
- O zaman geri dön!
- Hayır hayır! Namludan çıkan kurşun geri dönmez!
- Yani?
- Bugün bir diyalog yapalım istiyorum.
- Hangi konuda?
- Konu önemli değil, ama sadece akademik olsun.
- Peki, ama…
- Aması maması yok… Ben soracağım, ben cevap vereceğim… Ben konuşacağım, sen dinleyeceksin; sen dinleyeceksin, ben konuşacağım…
- Benim rolüm ne olacak o zaman?
- Sen bir figüran olarak boy göstereceksin, o kadar.
- İyi, o zaman.
- Usta be!
- Evet?
- Sen bir eğitim kurumunda Akademi Amiri olsan ve bir birime Müdür atasan?
- Eeee?
- Müdürlüğe bağlı bir birimde dersin de olsa?
- Eeeee?
- Derslerine girmesen, ama girmiş gibi ek ders ücreti alsan?
- Eeeee?
- Bölüm başkanı da sana resmi bir yazı yazsa ve dese ki: Yapmadığınız dersleri ne zaman telafi edeceksin?
- Eeeee?
- Ne cevap verirsin?
- Ne cevabı? Adama haddini bildiririm. Ukalalığın gereği yok ki…
- Yani anında görevden alırım.
- Alırsın da hukuki olur mu?
- Yahu sen manyak mısın? Ben yaparsam hukukî olmaz mı?
- Olur mu?
- Olur, olur… Bal gibi olur…
- Peki, görevden aldığın başkanın yerine kimi atarsın?
- Düşündüğün şeye bak!
- Ne var ki?
- O zaten bana köpeklik yapacak biri olacağı için bir problem olmaz…
- Ya köpeklik yapacak birisi yoksa?
- O zaman da görevi kendi üzerime alır, kendim çalar, kendim oynarım.
- Yani?
- Niye anlamıyorsun ki? Yânisi mânisi yok…
- Bana hesap soran birinin canına okurum. Ne lân? Orası Ringo’nun ahırı mı? Gelen giden âmirine hesap soracak ha?
- Usta be!
- Evet?
- Böyle bir uygulamaya hiç rastlamamıştım şu 40 yıllık akademik hayatımda…
- Kalite artarsa (!) bu tür uygulamalar daha da artar, sen hiç merak etme! Bundan sonraki genç nesil bunları daha çok yaşayacak ve sana da, ömrün olursa, bol miktarda emeklilik malzemesi verecekler. Merak etme…
- Ehhh, öyle diyorsan… Bir bildiğin vardır herhalde…
