Gündeme ortaya karışık!

Bekir Ağırdır'ın Ruşen Çakır'la yaptığı röportajı tekrar tekrar dinleyin. Ayrıca rahmetli Prof. İdris Küçükömer'in "bu ülkede sağcı solcu, solcu sağcıdır" mealindeki sözlerini de hatırlayın.

Bu ülkede modernleşmeden şapka, bale ve dansı anlayan bir solumsular (CHP) ve bunların içinden doğmuş olan altyapı, yol, köprü vesaire ile modernleşmeyi(!) halkla buluşturmaya çalışan ( DP, AP, ANAP, Ak Parti...) sağ ve sağın türevleri var.

Bütün dünya ülkeleri çevre duyarlılığı üzerinden poşeti parayla satmaya (ki burda parayla satılan poşetlerin Batı ülkelerinde olduğu gibi çok daha kalın ve kaliteli olmasını teşvik edilebilir) veya mümkünse yasaklama peşinde iken iktidarın yapmış olduğu bu hamleyi destekleyen ve eksik kalan yönlerini anlatan, çöplerin daha evlerde iken ayrıştırılmasını teşvik edici öneriler getiren bir muhalefet değil, "milletin verecek 25 kuruşu yok" diye dibine kadar popülizme batan muhalefet var. Millete içinden "yok artık .mk biz tuvalete bile en az 1 tl vererek giden bir milletiz bari doğru yalan söyleyin" diye sövdüren bir muhalefet!

Seçmenlerin halâ önemli bir bölümü sevdiği ve korktuğu arasındaki tercihte belirleyici faktör olarak iki misli oranında korktuğuna göre tercih belirlediğini, CHP'nin öyle sağ tendensli adaylar göstererek (Ekmeleddin, Abdüllatif Şener, Mansur Yavaş...) halka güven veremediğini ve veremeyeceğini söylüyor.

Tam da benim anlatmak istediğim şey bu. Bir yandan "eş dost akraba yandaş herkesi belediyelere doldurdular" (ki kısmen doğrudur) söylemi, öbür taraftan "kimseyi işten atmayacağız korkmayın" söylemi, vaadi. Dürüst değiller. "Gerekirse hak etmeyen, atıl durumda olan aydan aya maaş alan herkesi kapının önüne koyacağız" diyecek kadar dürüst ve delikanlı değiller. Çünkü dertleri mevcut embesillerin yerine kendi embesillerini yetiştirmek!

O yüzden de halkın sosyolojik olarak muhafazakâr tabana tekabül eden kahir ekseriyeti eksik-gedik yanlış demeden arada bir "ders verme" rezervini saklı tutarak oylarını Ak Parti ve veya onunla birlikte yürüyen MHP gibi partilere vermeyi tercih ediyor. "Milletteki elim kırılır ama CHP ye oy vermem" anlayışını yıkamadan bir mesafe alamayacaklarını halâ öğrenemediler.

Sağda solda benzerleri benim ailemde de çevremizde de var olan ve başörtülü, sakallı vesaire gibi her türlü dindarlık tezahürünü kendilerine ait olduğuna inandıkları sosyal ortamlarda, gettolarında veya kendilerini görece güçlü sandıkları, gördükleri anda ve yerde saldırganlaşan rijit tahammülsüzlük örneklerini önce kabullenerek ve daha sonra onlarla bizzat mücadele etmek varken; "tabii canım yine başörtüsü mağduriyeti ayakları" diye utanmadan üste çıkmaya çalışan bir hasta kafaya Abdüllatif Şener ve Mansur Yavaş gibi milli görüş ve ülkücü artıklarını aday gösteriyor diye ve oy verenlerin koyun olduğu gerçeğini de subliminal bir şekilde vurgulayarak oy vermeyen adamın şeyi öpülür kusura bakmayın. Orijinali varken fotokopisine neden oy versinler ki?

Sahi İstanbul ve Ankara gibi en önemli metropollerde eski ülkücülere oy vermeye mahkûm edilen CHP seçmenin trajedisini ve bir de bunu savunma trajikomedisini kim yazacak merak ediyorum? Sonuçta(kumarda) her türlü ve her daim kasa kazanır!

"Var ya, bu Akp poşette büyük oyun tezgahlıyor kesin birilerini poşet zengini edecek" büyük oyununu gören, "tıpış tıpış oy vereceksiniz"," kapının önüne koyarım" diyen bir atanan liderciği nerdeyse 10 uncu seçimde bile halâ başında tutan, belki bir şeyler değiştirme potansiyeli değil ama ihtimali olan Muharrem'ciğine bile sahip çıkamayan ülkemin solumsu faşistleri. Bu millet şeyi kalktığında değil 25 kuruş kat kat fazlasını sağa sola dağıtır ama size zırnık koklatmaz haberiniz olsun! Hadi kalın sağlıcakla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.