Prof. Dr. Seyit Mehmet ŞEN

Prof. Dr. Seyit Mehmet ŞEN

HİÇ BİR BAKANLIK ÖNEMSİZ DEĞİLDİR

Elbet bazı bakanlıklar diğerlerinden daha önemli olabilir.
Fakat 80 milyonluk bir ülkeyiz ve şu an kıyamet savaşının ön sarsıntılarıyla başbaşayız.
Bütün dünya bu ülkeyi çökertmek için uğraşıyor.
Böyle bir durumda yapılacak şey, her bakanlığın önemli olduğunu bilmek ve bakanlık atamalarını ona göre yapmaktır.
Bu yapılmıştır demek için, gözümüzün ve gönlümüzün körleşmiş olması gerekir.
Yetersiz kişilerin bakan olarak atanmasının zararını elbet milletçe çekeceğiz ve atayanlar da bu atamaların vebalini ödeyemezler.
Gerçekten yazık oluyor.

EYVAH NİYE GİTTİ?
Dediğiniz bir bakan var mı?
Yok!
Gidenleri bir çırpıda hatırlayabilecek kimse var mı?
Yok!
Gidenlerin yaptıkları başarılı icratlarını hatırlayıp, Allah cc razı olsun dedikleriniz var mı?
Yok!
Demek ki bakan olarak gelip, bakan olarak gittiler.
Hiç nazır yani nazar eden yani gören olmadılar.
Yazık!
Buradaki yazık mizanda onları epey terletecek demektir.
Yerlerinde olmak istemem!

TENEKE ÇALMAK!
Eskiden gidenden hoşnut olunmazsa, teneke çalınırdı.
Şimdi çalacak teneke bulunamamış olmalı ki, gidenin ardından "şükür kurtulduk" kurbanı kesiliyor.
Keşke bu atamalar bu kadar ucuz olmasaydı da...
Gidenlerin ardından hayır dualar etseydik...

MEHDİYİ ARATMAK!
Mehdi Eker arkadaşımızdır, kardeşimizdir, dostumuzdur...
Fakat çok kötü bir bakanlık yaptı.
Tercihini hep mesleki tasssuptan yana kullandı...
Gücünü, mesleğini ziraatçıların, su ürünleri mühendislerinin, gıdacıların önüne geçirmek için harcadı...
Fakat Faruk Çelik beyin bakan olup da Mehdi Eker'i aratacağı hiç aklıma gelmezdi.
Ne yazık ki arattı!
Yazık oldu!

ŞUNA DEYDİ... ŞUNA DEYMEDİ...
Adam yaz gününde tarlasında çalışırken dinlenmeye oturur ve çıkınındaki kirazı yer...
Ne akılsa artan kirazın üzerine de güzelce idrarını boşaltır.
Ve tekrar çalışmaya başlar.
İyice susamıştır.
Yerdeki kirazdan başka susuzluğunu giderecek şey yoktur.
Adam bir kiraza bakar...
Bir üzerine boşalttığı idrarı düşünür...
Ve susuzluğu tahammül sınırını aşınca kirazın başına oturur...
Şuna deydi...
Şuna deymedi...
Kirazı bitirir!
Kıssayı ben yazdım...
Hisseyi de siz çıkarın...
İşler bu kadar keyfi olmamalı...

GELDİKLERİNDE SEVİNDİK...
Yeni oldukları için...
Bin bir umutla yapacakları güzel icratları bekledik...
Ey vah ki eyvah!
Yaptıkları asıl icraat, ehil olanı değil de ehillerini yani yakınlarını yani ehlilerini yani muti olanları rüyalarında görseler inanamayacakları makamlara getirmek oldu...
Sonunda ne oldu?
Giderken bizi sevindirdiler...
Bu bir yönetici için ne kadar kötü bir son...
Gidişin olsun da gelişin olmadın demek gibi...
Hele de bu yönetici Müslümansa!
Hele de bu yönetici ahirete ve mizana inanıyorsa...
Gerçekten yazık!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.