Kurban Nasıl Kesilir? İslami Kurban Kesim Usulü Nedir?

Kurban Nasıl Kesilir? İslami Kurban Kesim Usulü Nedir?

Kurban kesecek kişi, kurbanlık hayvanı incitmeden eziyet vermeden sol tarafı üzerine kıbleye karşı yatırır.

Kurban kesecek kişi, kurbanlık hayvanı incitmeden eziyet vermeden sol tarafı üzerine kıbleye karşı yatırır. Ayaklarından üçü bağlanır. Üste kalan sağ arka ayağı bağlanmaz. Büyük baş hayvanlarda güçlük halinde hepsi bağlanır.

Bir hayvanın meşru bir şekilde kesilmiş olması için, nefes borusu ve yemek içmek borusu ile boynunun iki yanında bulunan ve şah damarı denilen iki kan damarını kesmek sureti ile boğazlanması lazımdır. Bu dört damarı kesmek sünnettir.

Bunlardan hangisi olursa olsun üçünün kesilmesi İmâm Ebu Hanife'ye göre kafidir. İmamı Ebu Yusuf’a göre nefes borusu ve yemek borusu ve o iki damardan biri kesilmelidir.

İmam Muhammed’e göre de bu dört şeyden her birinin ekserisi kesilmiş bulunmalıdır.

Kesilen herhangi bir hayvanın canı çıkmadan murdar iliğini kesmek yanlıştır, mekruhtur. Çabuk canı çıksın diye yapılan bu hareket hayvana çok şiddetli acı vereceğinden, kesim yapılınca kani iyice akıp ıstırabı sakinleşinceye kadar kendi halinde bekletilir.
(Şir’atül İslam )

وعن أبى هريرة وابن عباس رَضِى اللّهُ عَنْهُم قا: ]نَهَى رسولُ اللّه عن شَرِيطَةِ الشَّيْطَانِ. قِيلَ: هِىَ الذَّبِيحَةُ يُقْطَعُ مِنْهَا الجِلْدُ وََ تُفْرَى ا‘وْدَاجُ مُمَّ تُتْرَكُ حَتَّى تَمُوتَ[. أخرجه أبو داود.»ا‘وْدَاجُ« جمع ودَج، وهو عرْق العنق، وهما ودجان في جانبي العنق، وإنما أضافهما إلى الشيطان لحمله إياهم على ذلك، وكان من عمل الجاهلية
Ebû Hurâyre ve İbnu Abbâs (radiyallâhu anhum) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) şeytan kurbanından (şerîta) men etti.” Dendi ki şerîta, boğazından sâdece deri kısmının kesilip, boyun damarı kesilmeden ölmeye terkedilen (kurbanlık) hayvandır.”
(Ebû Dâvud, Edâhî C 17 H no. 2826)

Hadisi şerifin izahı:

Nihâye’de açıklandığı üzere, şerîta, cahiliye devrinde mevcut olan bir kurban çeşididir. Hayvanın boğazından az bir kısmı kesip, kan damarına ulaşmadan ölmeye terk etmektir. Kurbanın meşru bir kurban sayılması için bu kadarcık kesimi yeterli buluyorlardı. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’ın bu kurban çeşidini şeytana izale etmesi, onları böylesi bir kesime -nazarlarında bunu güzel göstererek şaşırtıp- sevk edenin şeytanın olmasından dolayıdır.

Ayrıca Ayet-i Kerime’de şöyle geçmektedir:

وَلَا تَأكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللّهِ عَلَيْهِ 

“Üzerlerine Allah’ın ismi anılmamış olanlardan yemeyin, ” (En’âm Suresi, Ayet 121)

buyurularak, kesimlerin besmele ile olması emredilmiştir. İbni Abbâs, ayetteki bu emir unutularak yerine getirilmediği takdirde kesilen hayvanın yenilebileceğini, kast-ı mahsusla, inatla terk eden kimsenin kestiğinin yenmeyeceğini belirterek ayet-i kerimeye açıklık getirmiş olmaktadır.

Kurban kesmek isteyen bir kimsenin şöyle demesi sünnettir:

(بسم الله ، والله أكبر ، اللهم هذا منك ولك، هذا عني )  “Allah’ın adıyla, Allah'ın şanı yücedir, Allah’ım bu nimet sendendir ve senin içindir, bu bendendir” (başkasının adına kesiyorsa şöyle der; bu filan kişidendir, Allah’ım bunu falan kişiden ve ailesinden kabul et (ismini söyler).

Kurbanı, dînen belirlenen vakitte kesmesi gerekir.Bu vakit ise, bayramın birinci günü bayram namazından sonra başlar, Teşrik günlerinin son günü olan Zilhicce ayının 13. gününün güneş batımında son bulur. Böylelikle kurban kesme süresi 4 gün olur. Yani, bayramın 1. günü bayram namazından sonra başlar, üç gün sonraki günde biter.Her kim, bayram namazından önce veya Zilhicce ayının 13. gününün güneş batımından sonra kurbanını keserse, kurbanı geçerli olmaz.

Not:Şafi mezhebine göre Zilhicce ayının 13. Günü güneş batımına kadar kurban kesilebilir. Hanefî mezhebinde ise Zilhicce ayının 12. Günü güneş batımına kadar kurban kesilebilir.

Nitekim Berâ b. Âzib'ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

(( إِنَّ أَوَّلَ مَا نَبْدَأُ بِهِ فِي يَوْمِنَا هَذَا أَنْ نُصَلِّيَ، ثُمَّ نَرْجِعَ فَنَنْحَرَ، مَنْ فَعَلَهُ فَقَدْ أَصَابَ سُنَّتَنَا، وَمَنْ ذَبَحَ قَبْلُ فَإِنَّمَا هُوَ لَحْمٌ قَدَّمَهُ لِأَهْلِهِ لَيْسَ مِنْ النُّسُكِ فِي شَيْءٍ، و ))

 [ رواه البخاري ]

"Şüphesiz ki bu günümüzde ilk yaptığımız şey, namazı (bayram namazını) kılarız. Sonra (evimize) döneriz ve kurbanımızı keseriz. Kim, böyle yaparsa, bizim yolumuz üzere yapmıştır.Kim de namazdan (bayram namazından) önce kurbanını keserse, o kestiği kurban, kendi ehline sunduğu bir et olur. O, kurbandan bir şey sayılmaz.(Buhari)

Hazırlayan: Mehmet BAYGUT

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.