Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Medeniyet Perspektifi ve Ekonomi-4

Batı medeniyeti önce askeri güç kullanarak hâkimiyet sağlamış, bu süreçte kaynakları ana ülkelerine aktarmış ve insanları köleleştirerek sömürgeleştirdikleri bölgelerdeki insanları kendilerine bağımlı hale getirmiş, hâkimiyetlerinin sürecini uzatmıştır. Altın çağını ise günümüzde yaşamaktadır. Zira terk ettikleri bölgelerde yerlerine yerleştirdikleri adamları ağızlarına sürülen bir parmak bal karşılığı onlar için ölümüne mücadele ediyor. Elbette batı medeniyetinin temsilcisi ABD, istese de bunu silah zoruyla yapamazdı. Irak’ta olduğu gibi ara-sıra te’dip için kuvvet kullansa da bunun devrinin geçtiğini çok geçmeden anlıyor. Şimdilerde, içerdeki işbirlikçileri kullanmayı tercih ediyor. Yüzlerce yıl devam eden çalışmalar bugün meyvesini vermiştir. Batı medeniyeti sadece durumu yönetiyor. Zaman zaman kafa tutanlar olursa da onların icabına bakıyor.

Bireylerin de devletlerin de kendilerini yenilemeleri şarttır. Kendini yenileyememek, toplum ve dünyanın dinamiklerini keşfedememek yok olmanın başlangıcıdır. Yeninin ise kuşatıcı olmaya, kendisini şartlara göre dizayn etmeye talip olması gerekir. Bunun süreklilik arz etmemesi aynı sonucu doğuracaktır. Zira doğa boşluk kabul etmez. Şizin boş bıraktığınızı dolduracak birileri illa vardır. Elbette bütün bunlar ümitsiz olmamızı gerektirmez. İslam medeniyeti zengin bir birikim ve potansiyele sahiptir. Var olan başarı kodları keşfedilmeyi ve ihya edilmeyi beklemektedir.

Yaşadığımız dönem, çoğu farkında olmasa da bir fetret dönemidir. Bu, İslam medeniyetinin ilk değil ama yaşadığı en uzun fetret dönemidir. 1200’lü yıllarda bir taraftan Moğol saldırıları, bir taraftan da Haçlı seferleriyle dağılan İslam dünyası tekrar gücünü birleştirerek bilimsel olarak ilk dönemdeki kadar olmasa da dünyaya medeniyet ihraç etmeye devam etmiştir. Moğol ve Haçlı seferleri esnasında İslam dünyası öylesine bir ümitsizliğe kapılmıştı ki, Allah’ın bu dine o zamana kadar ömür biçtiğini düşünenler bile olmuştu. İslam dünyasındaki sıkıntılar aydınlığın da habercisi. Zira gecenin en karanlık da, en soğuk da zamanı sabaha-aydınlığa en yakın zamanıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.