Mevlevî Mezarlarına Dokunulmasın İmza Kampanyası başlatıldı

Mevlevî Mezarlarına Dokunulmasın İmza Kampanyası başlatıldı

Mevlana Hz. Mezarı yakınlarındaki kazıların durdurulması için girişimlerde bulunan Mevlevî Postnişi Mehmet ÇİPAN Dede efendi imza kampanyası başlattı. Detaylar haberimizde...

Mevlevî  Postnişi Mehmet ÇİPAN Dede Efendi ; Mevlevî Mezarlarına Dokunulmasın, Hz. Mevlâna Hürmetine Gülbahçe Artık Kazılmasın Lütfen diye; Kazıların durdurulması için Hazreti Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî Torunları Derneği adına Genel Sekreter Mehmet ÇİPAN imzası ile ilgili kurum ve kuruşlara bir dilekçe ile başvuruda bulundu. Mehmet ÇİPAN başvurusunda;

" Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat döneminde, Hz. Mevlâna’nın babası Sultan-ül Ulema Bahaaddin Veled’e vakfedilen ve Hakk’a yürüyüşünden sonra kendisinin defnedildiği “GÜL BAHÇESİ” sonraki yıllarda önce Hz. Mevlâna’nın ardından oğulları ve torunlarının defnedildiği bir alandır. Bu bahçe sonraları bir yandan Mevlevi Dergahının Âsitâne-i Aliyye’si olurken, diğer yandan da yaklaşık 700 yıl boyunca, Mevlevilerin, Dedelerin, Alimlerin, Ulemanın defnedildiği bir alan olarak kullanılmıştır.

1925 yılında Tekke ve Zaviyelerin kapatılması ve 1927 de Âsâr-ı Atika Müzesi olarak ziyarete açılıncaya kadar bu definler devam etmiştir. Hazreti Mevlâna Torunları ve Mevlevi Dedeleri, Dergahın devri esnasında neredeyse hiçbir şey almadan Bu Kutlu dergahı Devlet İdaresine terk etmişlerdir.

Gül Bahçesi dönemler içerisinde zaman zaman küçülmüş, bazı zamanlarda bazı üst yapılar yıkılmış, çevre yapılar yıkılmış (Örneğin Tekke Hamamı) “BAHÇE DÜZENLEMESİ” adı altında kabirler örtülmüş, kabir işaretleri başka yerlere taşınmış, toprak bazen asfalt bazen parke bazen de betonla kaplanmış, hatta son dönemlerde bodrumsuz yeni üst yapılar (Çay ocağı, tuvalet, kahve evi, v.b.) eklenmiştir.

Son günlerde ise, muhteviyatında, teşhir salonu, makam odaları, çalışma odaları, hatta TUVALET bulunan bodrumlu büyük bir binanın yapılması amacıyla kazı yapıldığı ve kazılar sırasında mevcut kullanıcı aynı zamanda korumakla mükellef idarenin bilgisinin olmadığı KABİRLER ve kabirlerde sırlanmış MÜSLÜMAN BAKİYELERİ ortaya çıktığı kamuoyuna yansımıştır.

Bir çoğu dönemlerinin manevi önderlerine, Hazreti Mevlânâ soyu mensuplarına, ALLAH (C.C.) DOSTLARINA ait bu kabirlerin gördüğü muamele, her Müslümanı olduğu gibi, HAKK aşığı tüm Mevlevîleri yaralamıştır.

İlgili bölgenin, her ne kadar idarenin bilgisi olmasa da geniş bir alana sahip ve düşey katlı kabirleri barındırdığı KAMUOYUNCA MALUMDUR. Ortaya çıkan kabirler bunun somut delilidir.

Bu durumlar gereği:

1 - ) Kamuoyunca alanın çokça kabre ev sahipliği yaptığı bilinmesine rağmen idarenin bunu göz ardı ettiği, planlamalarda bu hususu dikkate almadığı, çeşitli gerekçelerle giriştiği kazılarda çıkan kabirleri “SÜRPRİZ” olarak değerlendirdiği aşikârdır. Mevcut halde Kaz-Bul ya da Deneme Yanılma yoluyla yapılan geliştirme, genişletme, yenileme, onarma gibi tüm faaliyetler ivedilikle durdurulmalıdır.

GÜL BAHÇE VE ÇEVRESİNİN KAZIYA VE YAPILAŞMAYA YASAK ALAN İLAN EDİLMESİNİ;

2 - )Dinimiz ve geleneklerimizde kabirlerin taşınması için gerekli şartlar bellidir. Su baskını, zelzele, obruk çöküntüsü, yanardağ faaliyeti gibi doğal afetlerin tehlikesi, düşman işgali ile tahrip tehlikesi ya da özel mülkiyet alanı dâhilinde olanların mülkiyet sahibinin gayri kabulü hallerinde kabir taşınabilir. Bu haller dışında Defn-i Kubur yapılamaz.

BU SEBEPLE ORTAYA ÇIKAN KABİRLERİN ESKİ HALİNE GETİRİLEREK, KABRE AİT CENAZELERİN YENİDEN KEFENLENİP AYNI YERE DEFNİNİN İVEDİLİKLE SAĞLANMASINI;

3 - ) Devletin BÜYÜK VAKIF olduğu hassasiyetiyle Dergâhlarından hiçbir şahsi eşyalarını dahi almayan Çelebilerin ve Mevlevilerin, 1925 yılına kadar ürettikleri, yazma eserleri, el işlemeleri, başta sanduka örtüleri olmak üzere halı, kilim, örtü gibi tekstil ürünleri 1925 yılına kadar hatta daha sonraki dönemde mevcut alana sığmakta, kullanılmakta hatta sergilenmekteydi. Ancak yakın geçmiş zamanda yer darlığı, bakım, temizleme gibi gerekçelerle bu eşya ve ürünler hücre ve huzurdan kaldırılarak depolarda tutulmaktadır.

ENVANTERDE BULUNAN VE GEÇMİŞTE MEVCUT MÜZE ALANINDA SERGİLENEN EL VE SANAT ÜRÜNLERİNİN YENİDEN YERLERİNE ALINMASINI VE BURADA SERGİLENMESİNİ, BU ALAN İÇİN VE BU ALAN İÇİNDE VAKFEDİLEN BU ENVANTERİN ALAN DIŞINA TAŞINMAMASI,

Hususlarında gereğini ve Cevabi yazılı bilginin tarafımıza iletilmesini saygılarımızla arz ederiz. " dedi.

Başvuru dilekçesinden sonra birde imza kampanyası başlatan Mehmet ÇİPAN imza kampanyasını

"HAZRETİ MEVLÂNÂ MÜZESİ KAZILMASIN !
KABİRLER TAHRİP EDİLMESİN!
LÜTFEN SESSİZ KALMAYIN VE İLK YORUMDAKİ İMZA KAMPANYASINA DESTEK OLUN !
YA DA BOŞ VERİN VEBAL SİZİN!"
notu ile duyurdu.

İmza Kampanyasına katılmak İçin Lütfen aşşağıdaki linki kullanın. Birdaha Mevlana Hz. rahatsız edilmesin.

Kampanyayı İmzalamak İçin TIKLAYIN

mevlana-kazisi.jpg

 

 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.