Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK

Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK

SİYASî HAYAT ÜZERİNE TESPİTLER

Siyaset dünyasında ‘vefa’ kavramı yoktur.

Ülkemde siyasî parti kurmak, ‘turşu’ kurmaktan kolaydır.

Siyasette ‘dostluk’ olmaz. Siz dostluğu siyaset dışında arayın.  

En kötü dalkavuklar ve kuyruk sallayıcılar siyaset dünyasında yaşarlar.

Ohhhh be... Ülkemdeki tüm kriptolar aynı safta birleşiyorlar. Saflar netleşiyor.

Siyasetçiler genellikle ‘edep’ kavramını kelime dağarcıklarından çıkarmışlardır.

Hani demem o ki; Kendi adamları eleştirmezken, KaKa'yı AK partililer neden eleştiriyorlar ki? Bırakın öyle kalsın. AK partililer için bundan daha iyisi olamaz!

Hani demem o ki; mesela seçime gidiyorsunuz... Küçük bir kasabada yayın yapan, yayını belki 5.000 kişiye zor ulaşan bir TV'ye davet ediliyor. Başlıyor konuşmaya ve kaptırıyor kendisini konuşmanın rüzgârına... “Bakın şimdi bizi 80 milyon izliyor”… Siyaset rüzgârı böyle bir şey…

Bazı çok-bilmiş siyasetçiler şöyle diyor: Dün Beşar Esad ile kardeştiniz, bugün n'oldu? Garipler, yani çok-bilmişler (!), bilmiyorlar ki devletlerarasında 'kardeşlik' olmaz, çıkar söz konusudur. O gün çıkarlar öyle icap ediyor ve o söylemler söz konusu oluyordu. Bugün ise farklı... âhh, ah... Şu çok bilen siyaset cambazları (!) biraz da bilmeseler olmaz mı?

Bir şey söylemem çok zor. ReTeE gibi bir lider her zaman olmaz. Hâlâ çakma ReTeE'liler ve AK Partililer var. Kanser o kadar çok alana yayılmış ki... Benim gibi zavallı birinin, bu kanserli hücreleri kesip atması mümkün değil… Ben ancak bildiklerimi veya gördüklerimi veya inandıklarıma kamuoyu ile paylaşır ve tarihe mal ederim. Susmam, çünkü ‘susan dilsiz şeytandır’...

Siyaset dünyamızda öyle bazı insanlar vardır ömürleri boyunca güzel davranışlar sergilemişlerdir ve insanların gönüllerinde ve dualarında yer almışlardır. Ancak, ahir ömürlerinde öyle davrananlar görülmüştür ki, ömürleri boyunca kazandıklarını birden tüketirler ve belki de arkasından 'Fatiha okuyacak' insan sayısı bile şüpheli hale gelir. En iyisini muhakkak Allah bilir. Bu garip sadece zahire bakar ve öyle karar verir.

Siyasi hayatta ANA GÖVDE ‘den ayrılıp yeni bir PARTİ kuranların, partilerinin hiç bir başarı şansı yoktur. Hiç kimsenin heveslenmesine de gerek yoktur. Geçmiş bunların örnekleri ile doludur. Yeni kurulan partinin başında isterseniz Allame-i Cihan olsa, yine fark etmez. Bir dost, Sinan Çanakçı'nın tespitiyle şu faydası olur: Siyasette bu tür partiler bazen çok faideli oluyor. Ortalıkta ne kadar pislik pasak var hepsini bir araya topluyor. Sonra bir seçim ertesi hepsi gübre oluyor. Yakın tarihimizde ne kadar çok örneği var.

Siyaset kurumuna uzaktan dürbün ile bakan siyaset-dışı bir AKSAKAL şöyle demiş:
Ülkemdeki istisnasız tüm partilerde çalışan tanıdığım ve bildiğim insanlara bakıyorum da… Mesela Adalet ve Kalkınma Partisi’nde ‘kurucu’ olarak yer almış, yıllardır nefer aşkıyla hizmet etmeye çalışan çok sayıda güzel insan, hep partinin ADALET kısmında çalışıyorlar veya çalıştırılıyorlar… Bunlar hiçbir zaman KALKINMA kısmına geçemiyorlar… Galiba onların görevleri hep ‘Adalet Dağıtımı’ kısmında… Bu zevat, ne de olsa adil davranıyor… ‘Kalkınma’ peşinde olanlar da ‘Kalkınma Seksiyonu’ndan başka bir yere ayrılmıyorlar ve hep orada kalıyorlar… Ne dersiniz? Bu garip yanlış mı düşünüyor?

Bir süredir direniyorum ve kendimi frenliyorum, ama artık fren de tutmuyor. Şu ReTeE var ya… Gerçekten büyük bir strateji uzmanı... Bazen öyle veya eylem yapıyor ki insanın aklı almıyor. Mesela bir makama bir atama yapıyor. Şaşırıyorsunuz ve feryat ediyorsunuz: Olamaz! Bu adam buraya layık birisi değil! Başka bir kurumun başına bir başkasını atıyor, yine feveran ediyorsunuz… Bu davranış tarzını bir ‘insan ilişkileri uzmanı’na incelettim ve ağzım açık kaldı. Usta bunları kasti yapıyormuş. Bazı makamlara irili ufakla bazı şeytanları atayarak, bunların kontrolü altında olmasını temin ediyor, verebilecekleri zararlardan da emin oluyormuş. Nasıl olsa kuyruk sallayarak makamlara gelenlerin ipi kendisinin elinde olduğu için de hiç bir endişe duymuyormuş…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.