Son görev! Ya da emanet sizde!

Çetin Erdoğan Kardeşimizin cenazesinin memlekete getirilmesi ve cenaze namazı hakkında bazı bilgiler vermek istiyorum.

Uzun ve yoğun geçen bir süreç sonunda aklı selim galip geldi ve cenazesinin Türkiye'ye getirilmesi gerçekleșiyor. Neden uzun ve yoğun olduğunu kısaca anlatayım. Çetin'in cahiliye döneminde söylediği "ben ölürsem cesedimi yakıp küllerimi denize dökün veya bir fidan dikin dibine dökün" gibi romantik beyanları ailesi tarafından vasiyet olarak algılanmak istendi. Bu konu Çetin'in cenazesi hakkında tek söz sahibi Alman olan eski eşi ve müslüman(!) olan ailesi arasında teati edildi ve bu noktada karar verildi. İşin üzücü tarafı ise öz ailesinin bu karara olur vermesi idi...

Ben ve Çetin'in kadim dostu Orhan Bey, Erol Bey ve son anlarında yanında olan Özlem Hanım Alman eski eşini bu kararından vaz geçirmeye çalıştık ve sonunda bu noktaya gelebildik. Heike Hanıma Çetin'in son yıllarda yine köklerine İslama geri döndüğünü anlatmak, şehadet etmek durumunda kaldık. Sağolsun bize inandı ve doğru kararı verdi.

Bir sonraki aşamada ise nereye defnedileceği konusunda sorun yaşadık. Ailesi(!) alevi usullerine göre ve baba ocağı(!) Tokat Reşadiye'deki köye defnedilmesinde israrcı oldular. Hâlbuki Çetin'in baba evi ile hiçbir alakası kalmadığını, en son 2 sene önce gittiğinde de problem yaşadığını bildiğimiz için kendisine ev aldığı ve emekliliği boyunca yaşamak istediği ve seçme hakkı olsaydı Antalya'nın Beycik Köyüne defnedilmesini isteyeceğini düşündüğümüzü eski eşine söyledik. Heike Hanım yine sağolsun bu konuda da istediğimiz kararı verdi ve cenazenin Antalya'ya defnedilmesi için cenaze firması ile anlaşma yapıldı.

Burada kılınacak cenaze namazının ardından yarın cuma akşamı uçağı ile Antalya'ya götürülecek. Türkiye'deki cenaze namazı 10.02.2018 Cumartesi günü öğle namazını müteakiben Antalya'nın Beycik Köyü camiinde kılındıktan sonra köy mezarlığına defnedilecektir.

Beycik Köyü sırtını Toroslara dayamıș yüzünü Akdeniz'e dönmüş şirin bir köyümüz. Ne acı bir ironidir ki emekliliğinin tadını çıkarmak için ev satın aldığı Beycik'e ebedi uykusu için geri geliyor. Tam bir su testisi su yolunda kırılır vakası bu...

Üzgünüm ama üzgünlüğümü ifade edecek kelime bulamıyorum. Son olarak Allah'tan O'na rahmetiyle muamele etmesini dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden, gönlümden, dilimden...

Önemli Not: Sayfamda yorum yazan Ali Önler Çetin'in damadıdır. Kendisi bana özelden de yazdı ve yazıdaki bazı bilgilerin doğru olmadığını ve düzeltmemi rica etti. Yazı bütünlüğünü bozmamak için ailesi kelimesine yapılan ünlem vurgularını kaldırmayı ve ailesinin versiyonunu not olarak yazmak istedim.

Ali Bey'in verdiği bilgiler şu şekildedir. Çetin'in eskiden merhaba yakılmak istediğini bildiklerini ve buna rağmen bu karara karşı çıktıklarını, kendilerinin de bütün hazırlıkları yaptıklarını yarın sabah için uçağın ayarlandığını, İstanbul'dan Tokat'a gitmek için otobüs hazırlandığını ve orda Cemevinde yapılan dini törenden sonra baba ocağı olan Reşadiye Sazak Köyünde defnedilmesi için bütün hazırlıkların yapıldığını söyledi.

Ali Bey, kendisine bütün kararları istişare ederek aldığımızı söylediğim halde bütün olanlardan beni sorumlu tutmakta ve cenazeyi çalmakla suçlamış olsa da acıları taze olduğu için kendilerini anlayışla karşılıyorum. Hiç kimse böyle olmasını istemezdi. Keşke aile benim çabalarıma cevap verip irtibata geçse ve herkesi memnun edecek ortak bir çözüm üretebilseydik...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.