İbrahim Halil ER

İbrahim Halil ER

YAHUDİLER-1

Yahudi kelimesi bir rivayete göre “Hud” kelimesinden türemiştir. Hud ise Tevbe anlamına gelmektedir. Buna örnek olarak Hz. Musa’nın “Biz sana tövbe ediyoruz.”(Araf, 156) Sözünü alabiliriz.

“Tehviye” kelimesinden türemiş olduğunu söyleyenler de vardır.. Sesin yumuşak ve sevinçli bir tona bürümesi anlamına gelmektedir. Bu sözün kaynağı ise; Yahudilerin neşeli oldukları zaman veya müzik eşliğinde güzel sesle ona eşlik etmesidir.

Bir diğer rivayete göre Yahudi kelimesi Hz. Yusuf’un kardeşi Yahuza’dan alınmıştır. Başka bir rivayete göre ise; Mehavide kökünden geldiğidir. Kelime anlamı ise söz vermektir. Buna örnek ise Kur’an’daki “Musa’ya 30 gün söz verdik......”

Yahudiler: Yahudiler hz. Musa’nın ümmetidirler. Kitapları tevrattır. Tevrat, ilk nazil olan kitaptır. Gerçi daha önce de Hz. İbrahim’e ve Adem’e bazı bilgiler geldi. Fakat onlara kitap değil Sahifeler denilmiştir. Hz. Musa’nın vasi’si kardeşi Harun’du. Hz. Harun ölünce vasilik görevi Yuşa b. Nun’a geçti.
 

Yahudilikte tartışılan Konular:
1-Nesh: Yahudiler neshi kabul etmişlerdir. Hz. Musa’nın kendisinden önceki şeriatları nesh ettiğini ve onunla birlikte de şeriatın tamamlandığını söylemişlerdir.
2-Kader: Kader konusunda da iki görüşe ayrımışlardır. Bunlar; Rebbaniyun ve Keraun’dur.
a) Rebbaniyun: Kader korusundaki görüşleri bizdeki Mutezile’ye benzemektedir.
b) Keraun: Onlarda bizdeki Cebriye ve Müşebbiheye benzemektedir.
3- Rucu: Yahudiler, hz. Harun’un ölümü üzerine iki görüşe ayrıldılar. Bunlar; hz. Harun öldü ve geri dönecektir dediler. Diğer bir grupta o hayır o ölmedi sadece kayboldu ve geri döneceklerdir demişlerdir.
Ayrıca, Hz. Harun’un ölümü konusunda da ihtilafa düştüler. Onlar, Harun’un Hz. Musa tarafından kıskandığından öldürüldüğünü iddia etmişlerdir. Çünkü hz. Harun, Hz. Musa’dan üç yaş büyüktü ve İsrailoğulları tarfından hz. Musa’dan daha çok seviliyordu. Harun yumuşak başlıydı. Hz. Musa ise sinirliydi. Onlar, hz. Musa’nın Harun’a duydukları sevgiyi kıskandığından dolayı öldürdüğünü söylemişlerdir. Çünkü hz. Musa ile Harun beraber Turisinaya gittiler. Allah, Hz. Musa’ya Harun’un canını alacağını bildirdi. Bununu üzerine Musa Aleyhisselam yalnız bir şekilde geri döndü. Hz. Musa’nın yalnız geldiğini ve Harun’un da öldüğünü duyan İsrailoğulları, onun Hz. Musa tarafından öldürüldüğünü iddia ettiler. Bunun üzerine hz. Musa, Allah’a dua etti ve Hz. Harun, döşek üzerinde uzanmış bir şekilde geldi. Yahudiler onun öldüğüne, Hz. Musa tarafından öldürülmediğine inanmış oldular.

Rucu düşüncesi daha sonra gulatı şiaya da geçmiştir.
4-Kısas: Yahudilerde de kısas bulunmaktadır.

Yahudilerde Nasih ve Mensuh Konusu

Tevratta hükümler genel ve özel olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Nash konusunda Yahudilerde ortaya çıkan ihtilaflarda şunlardır.
1- Şeymuniye: Şeymun b. Yakub’a nisbet edilmektedir. Bunlar, neshi aklen ve şer’an mümkün kabul etmemektedirler.
2- Enaniye: Enan b. Davud’a nisbet edilmektedir. Bunlar da neshi aklen kabul etmekte, şer’an kabul etmemektedirler.
3- İseviye: Ebi İsa b. İshak b. Yakub el-İsfehani’ye nisbet edilmektedirler. Çünkü Musa (a) şeriatı kendisinden önceki şeriatları nesh etmiştir. Musa (as) şeriatının kıyamete kadar baki kalacağını haber vermiştir. Muhammed (sav) İsrailoğullarına değil Araplar’a gönderilmiştir. Muhammed (sav)’nin şeriatı Musa (as) şeriatını nesh etmemiştir.

Yahudi Mezhepleri

1.Ananiye
Anan b. Davut tarafından kurulmuştur. Temel fikirleri de şunlardır:
a) Cumartesi gününün yasaklarına ve diğer dini bayramlara muhalefet etmiştir.
b) Balık ve kuşların yenilmesi konusunda sınırlamalar getirmiştir.
c) Hayvanları kafalarından kesmektedirler
d) Hz. İsa’nın görüş ve düşüncelerini doğru kabul etmektedirler. Onlar, Hz. İsa’nın Tevrat’a muhalefet etmediğini bilakis onun emirlerini tasdik ettiğini söylemişlerdir. Fakat, onun nubuvvetini ve risaletini kabul etmemektedirler.
e) Hz. İsa’nın yeni bir din ortaya koymadığını, incilin bir vahiy kitabı olmadığı ve hz. İsa’nın kendisinin bir peygamber olduğunu iddia etmediğini söylemektedirler. Hz. İsa, Allah’ın sadık bir evliyasıdır.
f) İncil bir vahiy kitabı değildir. O, hz. İsa’nın yaptıklarını ve sözlerini kapsar. Talebeleri tarafından toplanmıştır. Üstelik dört ayrı İncil bulunmaktadır. Nasıl olur da bir kutsal kitap olur. Kutsal kitap bir tanedir. Ayrı ayrı olamazlar.

2.İseviye
İshak b. Yakub el-İsfehani tarafından kurulmuştur. Düşüncelerini Emeviler’in son dönemlerinde yaymaya başladı. Bir çok Yahudi onun düşüncesini benimsedi. Onunun bir çok mucizeler yarattığını iddia etmeye başladılar. Kendisinin Mesih olduğunu ilan etti.
Et yemeyi ve hayvan kesmeyi yasakladı. Tevratta geçen bir çok Yahudi hükümlerine muhalefet etti.

3.Mekaribe (Yuzianiye)
Kurucusu Yehusan el-Hemdani’dir. Çok zahit olduğundan ve çok namaz kıldığından kendisine Yehuza denilmiştir.
Et yemeyi yasaklamıştır. Ayrıca, Tevratta zahiri ve Batıni anlamlar olduğunu söylemiştir. Tevratı yorumlamada genel Yahudi yorumlarına muhalefet etmiştir.
Kaderiye’ye meyletmiştir. İnsanların fiillerinin yaratıcısı olduğunu söylemiştir. İyi ve kötünün insana ait olduğunu iddia etmiştir.

Yahudiler Filistin’e Ne Zaman Yerleşti
Tevrat’a göre Yahudiler Ur şehrinde oturuyorlardı. İsa’dan 2000 yıl kadar önce Hz. İbrahim’in yönetiminde Filistin’e hareket ettiler.
Yahudilerin Ur kökenli olup olmadıklarını doğrulayan bir belge yoktu. Fakat, 1975 yılında, arkeologlar yaptıkları kazıda tam 15.000 kil tablet çıkardılar. Tabletlerin bulunduğu bina, Ebla Krallığı’nın resmi arşivi yada kütüphanesi idi. Ebla, iki bin yıldan beri kayıp bir site şehri olarak biliniyordu. Kayıtlarda adı geçiyor ama yeri bilinmiyordu. Burasının İsa’dan önce 2000 yıllaranda önemli bir şehir olduğu sanılıyor.
Tabletlerde rastlanana bazı isimler Tevrat’ta da var. Onun için Yahudiler’in Elba kökenli olabilecekleri düşünülüyor.
Yahudiler, Mısır’da uzun süre kaldıktan sonra, Hz. Musa’nın yönetiminde, İsa’dan önce 1260 yılına doğru Filistin’e geldiler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.