DİYARBAKIR - HDP'nin Diyarbakır mitinginde 3 kişinin yaşamını yitirdiği ve 402 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıda yaralananlar DİHA'ya konuştu. Saldırı anını anlatan yaralılar, saldırıya rağmen yarın sandık başında olacaklarını ifade etti. Saldırının gerçekleştiği sırada sahneye yakın olmak için çay tezgahının yanında bulunduklarını ifade eden yaralı Sabahattin Bekçi (59), "Selahattin Demirtaş'ın çıkmasını bekliyorduk. Patlama alanından 3 metre uzaktaydım. Birden patlama oldu. Etrafımda kesilmiş kadın ayakları ve çok sayıda yaralı vardı. Onlara yardım etmeye giderken ayaklarımdan yaralı olduğumu gördüm" dedi. 

'Bedel verdik ama barajları yıkacağız'

Bekçi, ayağını bir poşetle bağlayarak, birilerine yardımcı olmak için çaba gösterdiğini belirterek, "Tabi o anlarda polis, biber gazıyla halka müdahale ediyordu" diye konuştu. Kimseden korkmadıklarını dile getiren Bekçi, "Biz de insanız. Her şeye rağmen sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanacağız ve barajları yıkacağız. Onlar bu olayları yaparak onlar kaybetti, biz kaybetmedik. Bedel verdik ama barajları yıkacağız" dedi. 

'Sandığa kesinlikle gideceğim'

Sahneye yakın bir bölgede bulunan ve patlama anında sahnenin kitleyi sakinleştirmeye çalıştığını ifade eden Alev Ülük (22), "Önümüze döndük ve ikinci patlama oldu şoktaydım. Kalktım ayağa ve tekrar düştüm. Halk beni kucaklayıp ambulansa götürdü. Ambulansa çok zor şekilde vardık.5 kişi ile birlikte ambulansla hastaneye geldik. Alandan çıkarken çok fazla kalabalık ve çok fazla ses vardı. Bir bilye ayağımın ince kemiğini kırdı" şeklinde konuştu. Polisin kitleye saldırmasına da değinen Ülük, şöyle devam etti: "Bunlar böyle yaparak, biz Kürtlerin özgürlüğünü kısıtlamak istiyorlar. Dil, din, ırk gözetmeksizin herkesi kardeşliğe çağırıyoruz ama onlar her tarafı kana buluyorlar. Barışa gölge düşürüyorlar ve biz her şeye rağmen barışı istiyoruz. Sandığa kesinlikle gideceğim. Bu olayları yapanlar cezasız kalmasın." 

'Yarın sandıklarda her şeyi göstereceğiz'

Ramazan Acır (42) ise, yaşadıklarını şöyle anlattı: "O patlayan bombaydı. Her yerde yaralılar vardı. O esnada ezilmemek için soğukkanlı davranıyorduk. Her taraf kapalıydı. İki saatten fazla bekletildik. Partililer, eşbaşkanlar ve halk olmasaydı oradan çıkamazdık. O esnada sivil polisler de aramızdaydı ve kaçışmaya başladıklarını gördük. Eğer AKP tekrar iktidara gelirse halimiz böyle olacak. Savaş konsepti yürütmek istiyorlar." Savaş değil barış istediklerinin altını çizen Acır, "Şiddet yanlısı değiliz. Biz, yarın sandıklarda her şeyi göstereceğiz" dedi. 

Yaralıdan çağrı: Bir oy da bir oydur

Bir çağrı da patlama yerine 5 metre uzakta bulunduğu esnada yaralanan 17 yaşındaki Şiyar Fırat Şahin'den geldi. Şahin, yaşananları şöyle özetledi: "İlkin birinci patlamayı duydum. Ses geldi ve sahneden 'Panik yapmayın, bir şey yok' denildi. İkinci patlamada yaralandım. Çay tezgahının önündeydim. Patlamadan sonra ayağa kalktım ve ayaklarım uyuşmuştu, kalkamıyordum. 2-3 dakika geçmeden yere düştüm. Kendi çabalarımla ayağa kalktım ve stadın oraya gittim. Polisler panzerlerle halka müdahale ediyordu. Demir bilyeler sol ayağımın kemiklerini kırmış. Sağ ayağımı ise delip geçmişti. Birilerinin yardımıyla ambulansa vardım. Ambulanslar alan içerisinde epey bekletiliyordu." Herkese çağrı yapan Şahin, "Onlar bu olayları yaparak sadece bizi kıskandılar. Bir oy da bir oydur. Buradan herkese çağrım var. Herkes oyunu kullansın ve barajları aşacağız" dedi.