İbrahim Halil ER

İbrahim Halil ER

Zorunlu Eğitimi 50 Yıl Yapalım

Ülkemizde zorunlu eğitim 12 yıl ve gerçekten ilkokuldan sonraki 8 yıl israf. Yani okumayacak, tamirci olacak, çiftçi olacak veya meslek öğrenecek olan kişileri zorunlu olarak 18 yaşa kadar okutmak hem bu işlerin yapılmasını engellemekte ve hem de ailelere ek külfet getirmektedir. 
Hatta babasının dükkanında veya iş yerinde çalışacak olan gençlerin bu dönemleri istemedikleri, sevmedikleri bir okul müfredatıyla boğuşmayla geçecektir. Kaldı ki bu okulların vergi verenlere yıllık maliyetiyle her sene bir kaç fabrika açılır ve ülkemizin gençlerine iş imkanı sağlanır.
Bir çok mahfillerde zorunlu eğitimin 12 yıl olmasının zararlarını anlattım ve kaldırmaları için ısrar ettim (konuştuğum bu kişiler, bu konuda yetkili olanlar) ama hep, bunu yapamayacaklarını ve konjüktürün müsait olmadığını söylediler. Ben en azından liseyi zorunlu olmaktan çıkarın desem de buna konjüktür izin vermiyor dediler. Yani doğru söylediğimi kabul etseler de maalesef kimse taşın altına elini koymaya cesaret edemediği için bu fakir ülkeye böylesine anlamsız bir külfet yüklenmiş olmaktadır. Kaldı ki 12 yıl okul okumuş ve yaşı 18'e ulaşmış olan bir kişiyi de artık siz eğip bükemez yeniden şekillendiremezsiniz. 
Şimdi ben de delirdim ve 12 yıl zorunlu eğitim yetmez, 50 yıl olsun diyorum. 
Neden peki?
Çünkü bu mantıkla biz değil 12 yıl 50 zorunlu eğitim versek de kimseyi eğitemeyiz, ya da ancak 50 yılda atalarımızın 5 yılda verdiğini verebileceğiz. 
Teklifim şu;
Her Türk genci (Her Türk Asker Doğar, sloganı gibi oldu) 50 yaşına kadar yılda 2 ay zorunlu olarak devletin sunduğu kurslara gidecek, bilgilerini güncelleyecektir. 50 yaşından sonra kendisine diploma verilecek ve bilgili bir insan olarak ölüme hazır olacaktır. :) 
Başka türlü bizimkileri eğitemeyeceğimiz gibi, bu mantıkla bakanların mantığını da başka türlü ters yüz edemeyiz.
Evet 12 yıl zorunlu eğitim yetmez 50 yıl olmalı... 
50 yıl yapacağız ki bizim eğitime ne kadar çok önem verdiğimizi dost düşman herkes öğrenmiş olacak...
Ne mi öğreteceğiz?
Her yıl Atatürk ilk ve inkılaplarını öğretsek 100 yılda bitiremeyiz... yani öğretecek tonla mesele var...

Not: 
Aslında Peygamberimiz zorunlu eğitimi ömür boyu yapmış: "Beşikten mezara kadar ilim tahsil edin"

*****

İBN-İ HALDUN VE MUKADDİME
Ronald Reagan 1981 yılında yaptığı bir konuşmada; ABD Ekonomi politikalarının ilham kaynağının *İbn-İ Haldun-* olduğunu işaret etmiş ve şu sözüne vurgu yapmıştır.
Devletlerin kuruluşunda vergiler düşük, gelirler yüksek olur. Yıkılışlarında ise vergiler fazla gelirler az olur.
İbn-i Haldun’un en önemli eserlerinden biri *MUKADDİME'dir.
Bu eserde devletlerin kuruluş, yükseliş ve yıkılışları ‘*asabiyye* kavramı çerçevesinde izah edilirken devletlerin hayatı şöyle tasnif edilir:
Birinci dönem, Zafer ve kuruluş,
İkinci dönem, otorite ve yükseliş,
Üçüncü dönem, refah ve ümran,
Dördüncü dönem, Duraklama ve
Beşinci dönem ise israf, bozulma ve yıkılma dönemidir.
Bu son dönem sefahat, şehvet ve hırsların egemen olduğu ve devletlerin yıkılmaya ve çökmeye başladığı zaman dilimidir.
_İbn-i Haldun’a _ göre bir toplumun çöküşünün belirtilerini özetle şöyle belirtmek mümkündür.
-Toplumda dayanışmanın yok olması.
-Üretimin zayıflaması.
-Fiat ve vergilerin artması.
-Liyakatın (ehliyetin) yok olması.
-Adaletsizliğin ve kayırmacılığın artması.
-Umutların kırılması, güvensizlik ve karamsarlığın hakim olması,
-Göçün hızlanması şeklinde belirtilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.