Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) Norveç'in öncülüğünde sunulan ve "BM sisteminin güçlendirilmesi" başlığını taşıyan karar tasarısı, beklenmedik bir cepheleşmeye sahne oldu. Tasarı, kurumun işleyişini iyileştirme amacı taşıyor gibi görünse de, asıl önemli içeriği İsrail'i doğrudan ilgilendiriyordu.

Türkiye'nin de Desteğiyle Kabul Edildi

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 139 ülkenin 'evet' oyuyla kabul edilen karar tasarısı, büyük bir destekle yasalaştı. Bu geniş katılımlı kabul, uluslararası toplumun ortak iradesini ortaya koydu.

Ancak oylamanın sonuçları, tasarının gerçek hedefini gözler önüne serdi. Kararın önemli maddelerinden biri, **İsrail'den "Gazze'ye yönelik insani yardım akışına tam izin vermesinin talep edilmesi"**ydi. Yani, uluslararası bir platformda Gazze'deki insani krizin çözümüne yönelik kritik bir adım atılmış oldu.

12 Ülke 'Hayır' Oyuyla İnsani Yardıma Karşı Çıktı

Tasarının kabulüne rağmen, bazı ülkelerin tutumu dikkat çekti. ABD ve İsrail'in de dahil olduğu 12 ülke tasarıya "hayır" oyu kullandı. Görünürde BM'yi güçlendirme teklifine karşı çıkan bu ülkeler, fiilen "Gazze'ye yönelik insani yardım akışına tam izin verilmesine" karşı çıkmış oldu. Oylamada ayrıca 19 ülke çekimser kaldı.

Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir'in de işaret ettiği gibi, Türkçedeki argo deyimin karşılığı tam da bu durum: "Şapı ezsen olur mu şeker?" Tasarının 'güçlendirme' başlığı altında bile olsa, Gazze'deki insani durumu hafifletecek bir karara bu ülkelerin 'hayır' demesi, uluslararası siyasetin acı gerçekliğini bir kez daha ortaya koydu. Kararın içeriği ne olursa olsun, bu 12 ülke, Gazze'deki mazlum halka yardımın önünü açan bir talebe net bir şekilde karşı duruş sergiledi.