Nusaybin girişinde HDP heyetine TOMA'lı müdahale

Nusaybin girişinde HDP heyetine TOMA'lı müdahale

Mardin'in Nusaybin ilçesinde 13 Kasım'da ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürüyor.İlçeye giriş yapmak isteyen Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna ve beraberindekilere polis müdahale etti.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde 13 Kasım'da ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürüyor.

İlçeye giriş yapmak isteyen Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna ve beraberindekilere polis müdahale etti. Güvenlik güçlerinin Ahmet Türk'ü gözaltına almaya çalışması üzerine gerginlik çıktı. Dört günden beri İpekyolu Caddesi'nde açlık grevi yapan HDP Mardin Milletvekilleri Mithat Sancar, Erol Dora, Ali Atalan ve Gülser Yıldırım da müdahaleden etkilendi. Sancar, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

Meclis Genel Kurulu'nda da Nusaybin tartışması yaşandı. HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, bölgede ‘sivil katliamı' yaşandığını savundu. Oylamaya geçilmeden önce söz alan Baluken, “7 Haziran'dan sonra başlayan bir darbe ve savaş konsepti maalesef 1 Kasım seçimlerinden sonra da bütün yakıcılığıyla ülkenin her tarafında can almaya devam ediyor. Nusaybin'de elektrik yok, su yok, en temel ihtiyaçlar karşılanamıyor. Açık bir şekilde oradaki sivil halka yönelik bir katliam girişimi var.” dedi. Baluken, yaşananların Meclis gündemine alınması gerektiğini söyledi. Oturumu yöneten Deniz Baykal, bu konuları önemli gördüğünü ancak bugünkü gündemin seçim olduğunu ve ileriki günlerde bu olayların Meclis'te ele alınabileceğini söyledi. Baluken'in bölgede yaşananları ‘katliam' olarak nitelemesine AK Parti sıralarından tepki yükseldi. AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, Baluken'in bir parlamenter olarak kamu güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerine yönelik böyle bir ifade kullanamayacağını savundu.

CHP'Lİ TANRIKULU: BÖLGE HALKININ UMUTLARI BİTMİŞ

Önceki gün ve dün ilçede incelemelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da bugüne kadar 6 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin ise yaralandığını belirtti. Tanrıkulu, Zaman'a yaptığı açıklamada, ilçedeki insanların, hendek kazan terör örgütü uzantılarına da, güvenlik gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı kararı veren devlete de tepkili olduklarını vurguladı: “Güvenlik güçleri, insanlara vatandaş gibi değil, düşman gibi davranıyor. Binlerce insan ilçeden göç etmek zorunda kalmış. İnsanlar umutsuz, Ankara'dan; Parlamento'dan bir beklentileri kalmamış. 30 yıl geçmiş, onca bedel ödenmiş, binlerce insan hayatını kaybetmiş ama tablo hâlâ aynı. İnsanlar, bu tablonun değişeceğine de inanmıyor. Bölgedeki her ölüm, Ankara ile makası büyütüyor.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.