Onlar bize acımıyorlar. Çocuklarımıza acımıyorlar. Kadınlarımıza acımıyorlar.
Onlar lüks villalarda oturunca kazanç oluyor. Bizden biri oturunca yolsuzluk, hırsızlık oluyor. Onların kadınları ve kızları dokunulmaz. Her türlü çirkefliği yapsalar utanmazlar. Kilot modası adı altında sahne sergileyip utanmazlar ama sahnede imam hatipleri utanmazlıkla suçlarlar.
Ya Atatürk'ün arkasına saklanırlar ya da laikliğin. İkisinin birden arkasına saklandıkları zaman kendilerini en iyi yurttaş görürler. Orman yangınları için insanları sokağa dökerler. Sonra bakarsın sokağa döken kişi ormanı katlederek içine orman evi yapmış. Denizlerimiz kirleniyor diye böğürürler. Bir bakarsın denize kendi evinin pisliğini akıtıyor ya da denizi gasp etmiş...
Onlar bize acımıyorlar. Bin oy çalarlar, bir oy çalanı hırsızlıkla suçlarlar. Hektar hektar ormanı keserler, üç beş ağaç keseni hedef haline getirirler.
Görüyor musunuz? 719 kişi Lgs'de tam puan alıyor ama ama tam puan alan 63 imam hatip öğrencisini hedef alıyorlar. Sanki diğer okulların öğrencileri tam puanı hak ediyor ama imam hatip öğrencileri hak etmiyor. Biz, 656 öğrenci nasıl tam puan alır demiyoruz ama onlar imam hatip öğrencileri için aynı düşünmüyorlar. Yani biz kötü düşünmüyoruz ama onlar kötü düşünmede listenin başındalar.
Bir imam hatip okulunda 36 öğrenci tam puan aldı diye yalanı attılar. Yalanlarının arkasında da durdular. Sonra gerçek ortaya çıktı ki bahsedilen okulda tam puan alan 1 öğrenci dahi yok. Buna rağmen seçmeni de seçileni de aynı yalanı anlatmaya devam ediyor.
Biz, onlar gibi değiliz. Onlar da bizim gibi değiller. Şu ayet bu konuyu ne kadar da güzel özetlemiş!
Onların ahdine nasıl güvenilebilir! Eğer üzerinizde egemenlik kurarlarsa, sizinle ilgili ne bir antlaşmaya saygı duyarlar ne de bir yemine. Ağızlarıyla size hoşnutluk sunarlar, fakat kalpleri inat eder durur. Ve onların çoğu gerçeğe uzak düşmüş sapıklardır.
Tevbe sûresi 8.
Murat Padak
