Son dönemlerde sıkça karşımıza çıkan durumlardan belki de en önemlisinin bu konu olduğunu düşünüyorum. Bu, kişinin kendi fikir dünyasıyla örtüşmeyen durumlar karşısında ortaya çıkan bir hâl ve dini kendine göre yorumlama sanatıdır. Sen nasıl bir din istiyorsan, ona göre ayet ve hadisleri yorumlarsın.
“Allah Resulü böyle diyor” denildiğinde, “Benim inandığım peygamber böyle bir şey söylemez” dersin. Dolayısıyla İslam âlimlerinin ve geleneğin ne söylediği senin için önemli değildir.
Örnek vermek gerekirse:
“Bir kimsenin câhiliye âdetince kavim ve kabilesine intisap ederek (onlardan yardım talep ettiğini) ve onlarla şereflendiğini duyacak olursanız, ona: ‘Babanın bilmem nesini ısır!’ deyiniz. Ve bunu açık açık söyleyerek îmâ ve kinayede bulunmayınız.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/136; Şeybânî, Şerhu’s-Siyeri’l-Kebîr, 1/90)
Bu hadis, ırkçılık gibi toplumu en üst seviyede ayrıştıran, kibre ve düşmanlığa götüren, halkları birbirine düşman eden bir durumun ne kadar tehlikeli olduğunu Peygamberimiz’in bu üslupla bize aktardığını gösterir. Bu hadis, kaynaklarda âlimlerin ittifakıyla sahih olarak kabul edilmiştir.
Şayet sen kendi ırkını üstün görüyorsan, bu hadis için “Benim peygamberim böyle bir şey demez” diyebilirsin.
Literatüre “erîke hadisi” olarak geçen ve Peygamberimiz’in otoritesini ortaya koyan hadiste de durum aynıdır. “Bize Kur’an yeter” diyen ve son asırlarda ortaya çıkan Kur’âniyyûn zihniyetine sahip insanlar da bu hadis için, “Benim inandığım peygamber böyle bir şey söylemiş olamaz” derler. Hâlbuki bu hadis birçok güvenilir kaynakta geçmiş ve sahih hükmünü almıştır. Erîke hadisinin metni şöyledir:
“Sakın sizden birinizi, koltuğuna (erîkesine) yaslanmış halde bulmayayım; ona benim emrimden, emrettiğim veya yasakladığım bir şey geldiğinde, ‘Bilmiyoruz! Biz sadece Allah’ın Kitabı’nda bulduğumuzu uygularız’ derken.”
(Ebu Davud, Sünen, Kitâbü’s-Sünne, 5/4605)
Peki, “Benim Peygamberim böyle bir şey söylemez” dersen seni nasıl bir sorun bekler? Bunu iyi bilmen lazım.
İlk olarak, sen Allah ve Resulü’nün istediği bir dine inanmıyorsun demektir; kendine has bir din ihdas etmişsindir. Ayette, hakiki müminlerin nasıl olması gerektiği ile ilgili Beyyine Suresi’nin 5. ayetinde şöyle buyurulmuştur:
“Hâlbuki onlara, dini yalnız O’na has kılarak ve hanifler olarak Allah’a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.”
Bundan kasıt, “Allah ve Resulü ne diyorsa ben öylece inandım ve ona göre amellerimi şekillendirdim” demektir.
İkincisi, sahih olan bir hadise “sahih değil” demek, onu “mevzu” (uydurma) saymak, kişiyi dinden çıkmaya kadar götürme ihtimali taşır. Bu söylemde kişinin niyeti önemlidir ve ona göre hüküm verilir.
Peki, ne yapmalı? Anlayamadığın ayet ve hadislerde bir dur ve düşün: “Benim bu konudaki kanaatim yanlış olabilir” de. Geleneğe bak; İslam âlimleri bu konu hakkında ne demişse onu al ve ona göre fikrini tekrar yorumla ve düzelt.
#Hadis
#Irkçılık
#Ayet
#DiniAllahaHasKılmak
#DiniKendineHasKılmak
Burhan Tufan
Eğitim Görevlisi