Bilginin İslamileştirilmesi

Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Ekonomi bütün insanları ilgilendirir ve parasal yönü itibariyle insanların hassas tarafını temsil eder. Strateji, mevcudu ortaya koymanın ötesine geçmek olmalıdır. Mevcut sistemin işleyiş ve açıkları tesbit edilmelidir. Bu da ciddi bir ekonomik birikim ve gözlemle mümkündür. Sadece bugün değil geçmişe dair ekonomi tarihine de vakıf olmak gerekir. Ekonomiyi tek başına düşünmek kararların doğruluğunu etkiler. Zira ekonomi bütün kurum ve kurallarıyla insan ve toplum hayatına sirayet etmektedir. Asgari ücretli için de böyle, kırsaldaki için de bir işadamı için de… Ekonomi aslında bir yaşamdır. Bütün ilişkileri etkiler. Kapitalist dünyanın hâkimiyetinde herkes kapitalizmin kavramlarına göre düşünüyor. Süreç içerisinde kişisel öncelikleriniz batılının önceliği haline dönüşmektedir. Mal biriktirmek merkezli kapitalist anlayış İslam Hukukunda hiçbir zaman tavsiye edilmemiştir.

Son yüz yıl ve daha fazla dönemdir batı kurumlarının mutlak hâkimiyeti söz konusudur. Bu, doğal olarak bütün genlerimize sirayet etmiştir. Korkuyu yenmeye, ümitleri yeşertmeye ve kendinden emin adımlar atmaya ihtiyacımız var. Evrensel dediğimiz dinin güncel sorunlara dönük de çözüm önerileri vardır. Belki de tefekkür bu yüzden bu kadar övülmüştür. Sosyal olaylar üzerinde düşünüp yeni fikirlerin geliştirilmesi gerekir. Eğer kapitalizm bir öneri getiriyorsa, tamamlanmış din olan İslam’ın mutlak surette bir çözüm önerisi vardır. Geçmişte verilen hükümler elbette önemlidir ama, sürekli yaşanan değişim yeni yorum ve önerileri de gerekli kılmaktadır. Bunun adı “bilginin islamileştirilmesi ve güncellenmesi”dir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.