BOZ-DÜZ

Dr. Ahmet BAYRAKTAR

Bozmak ile düzeltmenin nesnesi insan olursa iki eylem arasında fark kalmıyor. İnsanı bozmak ile insanı düzeltmek, hizaya getirmek aynı. Neden?

Çünkü insanı oluşturan beynin, içinde ve dışında yaşadığı evrenin bir düzeni yok. Dünyanın mevsimleri, bitki örtüsü, yapısı değişiyor, biz değiştiriyoruz, neden düzeltmek için, yani bizim istediğimiz hale getirmek için. dünyayı kendi haline bıraksak dünya çölleşir miydi, hayır.

Dünyadan oluşmuş bizlerin, dünyadan farklı bir tarafı var, metafizik yanımız. Daha doğrusu biz metafizik diyoruz. Çünkü elimizdeki fiziki alemin verileri onu tanımlamaya imkan vermiyor. Verirse fizik de metafizik de üçüncü bir isim altında birleşir diye ümidim var.

O iç evrende de her şey kaos. O kaosu kabul edemeyen insan kendini düzeltmek istiyor ve her düzeltme müdahalesi biraz daha düzen getirip bozuyor. Düz durmak için değil, bozuk durmak için var edilmişiz. Değişebilen her şey gibi biz de parçalıyız. Her parçalı yapı gibi biz de parçalanıyoruz, parçalarımızla uğraştıkça bozuluyoruz, bozukluğu düzeltmek istedikçe yine bozuluyoruz.

Kırk yaş olgunluğu bunun adı olsa gerek. Sistem bozuk, ben bozuk, aile bozuk, o bozuk derken sonunda insan anlıyor ki bozuk olan o başkası değil, bunların doğası bu. O zaman mesele bozulmamaya kalıyor. Yapaylık giriyor işin içine.

Herkese aynı yapaylığı gösteremeyince huysuz, uyumsuz, psikopat, sosyopat oluyor. Hiçbir sosyo kendi patolojisini göremiyor çünkü. Hitlerinki de görmemişti, bizimkiler de.

Bunun ölüme hazırlayıcı bir tarafı da var. Genç arkadaşlar değiştirmek için ellerindeki akıl, kalp her türlü silahın tetiğine hunharca basıyorlar ve zannediyorlar ki onlar vurdukça karşı taraf yıkılacak. Tam aksine muhteşem bir denge var. Ben vurdukça karşı taraf irkiliyor, uyarılıyor, daha fazla heyecanlanıyor, tedbir alıyor, acı eşiğini yükseltiyor, ayakta kalabilmek için daha fazla enerji harcıyor, enerjisi bitince ölüyor ama yok olmuyor. Toprak onu tohumluyor. Başka şeylere dönüştürüyor. Bir de bakıyorsun onun gibisi bir de iki bin sene önce varmış.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.