BUGÜN AYIN ON BEŞİ

Mustafa Cemal TOMAR

BUGÜN NİSANIN ON BEŞİ

Her ayın on beşi, ayın yarısının tamamlandığını, diğer yarısının başlangıcı olduğunu anlıyoruz. Şaka-maka yılbaşından bu yana 3,5 ayı geride bıraktık. Yıllar hızlı geçiyor. Ömür sermayemiz her geçen gün azalıyor. Bir söz vardır. "Şu an seni gördüğüm hal senin en genç halindir". Zira yarın daha yaşlı olacaksın demektir.

Ayın on beşi denince çalışan memurların maaş günü oluyor. Yanılmıyorsam altı milyona yakın memur maaş alıyor bugün. Maaş hesaba yatıyor ama cebe girmeden gidiyor. İnternet bankacılığı sayesinde paraya dokunmadan parmak ucuyla yapılan bir kaç işlemle para adresini buluyor. İnternet bankacılık sistemi çok büyük kolaylıktır.

Yıllarca paraya dokunmadan bir çok memurun maaşı ödemelere gidiyor. Her memurun en az on başlık altında ödemesi vardır. Gider kalemleri çok aşırı arttı. Konforlu hayatın elbette bir bedeli olacaktır. Vatandaşımızın bankalara olan borcu 22 yılda 400 kat artarak 2 kartilyon 400 milyara ulaşmıştır. Rekor artış göstermiştir 22 yılda. Yalnız bizim borcun 400 kat artması refahımızın 400 kat artması anlamına gelmiyor. Ya da ortalama 400 kat daha fazla zenginleşmedik. Bu burcun kat kat artması aslında konforumuzun artmasının yanında verdiğimiz faizin de haddi hesabı yoktur. 2002 yılında vatandaşımızın bankalara olan borcu sadece altı milyar liraydı.

Ben az önce ortalama on faturadan bahsettim. Ödeme kalemlerimiz yirmiye kadar da çıkabilir. Sabahleyin internet bankacılığı açıyorsunuz. Orada ödemeler menüsünü tıklıyorsunuz. Liste karşınıza çıkıyor. Krediler, elektrik-internet- telefon-su- vergi faturları bir bir karşına çıkıyor. Bir de Kredi kartı var tabi ki, hâ kirayı, apartman aidatı, sağlık giderleri için eczane borcu, dershane parası, çocuk harçlığı...vs bir ödemeye başlıyorsunuz. Maaş sıfıra iniyor. Bankanın ek hesabından takviye para transfer etmek durumunda kalıyorsunuz. Demem o ki, paraya dokunmadan on dakika içinde maaştan metelik kalmıyor. Bu arada 9 milyon emeklimiz 10 bin lira ile nasıl geçinebiliyor konusu bir "tez" konusudur bence.

Türkiye'nin şartlarına göre memurun maaşı fena olmadığı halde durum aynen anlattığım gibidir. Özellikle dini bayramlarımız masraf gerektiren bayramlardır. On beş Nisan bayram dönüşüne denk gelmiştir. Çoğu memur parayı almadan çoktan harcadığını düşünüyorum.

Bizim eskilerimizin bir sözü vardır bilirsiniz. " Ne kadar çok kazanırsan o kadar çok harcarsınız" demişler. Vaziyet tam da böyledir. Parayı fazla alınca evin eşyalarından başlıyoruz, sonra arabayı yeniliyoruz, olmadı evi değiştiriyoruz, olmadı yerleşim yerimizden ayrılıp daha lüks ortama geçiyoruz, olmadı yurt dışı seyahate çıkıyoruz. Kendimize yeni ihtiyaç listesi oluşturuyoruz. Liste öyle uzayıp gidiyor. Dünyayı güya cennete çevirme gayreti içine giriyoruz. Gene de istediğimiz mutluluğa erişrmiyoruz. Yaratan dünyayı cennet diye yaratmamış. Çalışma, çabalama, hayırda yarışma, yorulma, hayatın akışı içerisinde olaylarla mücadele edilsin diye yaratmıştır dünyayı Rabbimiz. Biz bazı şeyleri yalandan zorluyoruz, yaratılış gayemizin dışına çıkıyoruz. Bir koşuşturma peşindeyiz. Umarım sonumuz hayırlı olur.

Hadis-i Şerifte "Zenginlik mal zenginliğinde değil, gönül zenginliğinde" olduğunu belirtir. Dünyayı keşfetme ve elde etme çabası bu berceste sözlerin anlamına kulak asmıyoruz. Sonuçta doyuma ulaşamıyoruz. Gene Hadis-i Şerifin tabiriyle ancak; " toprak bizim ağzımızı doyurmaktadır".

Enteresandır dünyada doyuma ulaşamayanlar fakirler değil, zenginlerdir. Dünyada bir milyar kadar kişi açlık çekerken, bir o kadar kişinin de obezite sorunu ile karşı karşıya olduğu anlaşılmaktadır.

Dünyadaki bu çelişkili durum ister istemez "Dünyadaki açlık ve sefaletin nedeni, yoksulları doyuramamak değil, zenginleri doyuramamaktır." sözüne hak verdiriyor.

Nisan ayının 15'inden girdik konuya. Konu evrildi-devrildi, zengin-fakir, obezit- aç insan eksenine döndü. Konular bazen insanı bir yerlere sürüklüyor ister istemez. Ama olsun, hayırlı olsun diyelim.

Bu günün koşturmacasından ötürü memur kardeşlerime kolaylıklar dilerim..Nice ayın on beşlere, nice ödemelere. Kalın sağlıcakla ...

15.04.2024

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.