DERİN ZEKANIN ARŞİVİNDEN SEÇMELER Prof. Dr. Salih Şimşek
"Kısık sesler birleşince, kocaman bir çığlık olur" CHP’den istifa eden Özlem Çerçioğlu, ‘ahlaksızlarla yol yürünmez’ demiş. Duydunuz mu?
İnanıyor ve iman ediyorum ki, bugün olmazsa yarın, mutlaka gerçekleşecek ve tüm putlar parçalanacak. Nasıl ki sütçü, ‘süt’ değil; sabuncu da ‘sabun’ değildir. Bu memleketteki (teorisyen) Türkçü de ‘Türk’ değildir”
Dünyada hırsızı savunan, onu kurtarmak için mitingler yapan tek ülke Türkiye’dir, varsa eğer bir başkası, gösterin.
Ben bilmiyordum. Siz biliyor muydunuz? Meğer, "Münafık, kurtla beraber yer, köpekle beraber havlar ve çobanla beraber ağlarmış."
“İyi Müslüman caminin içinde değil dışında belli olur. Caminin içinde herkes mübarek… Orada iş kolay… Dışarıda nasılsın” Sorusu hakkında ne söylenebilir?
Gündemle ilgili olarak sıkça aklıma gelen bir soru: Bantla kapatamadığınız hırsızlıklar, zıplamayla, mitinglerle, sokak gösterileriyle ve lâfla kapatılabilir mi?
Tufan Genç denen sözüm ona demokrat bir yazar şöyle demişti: “Bale izleme kültürüne erişemeyen insan ne atom reaktörü yapabilir ne de teknolojik gelişmeleri kavrayabilir”
Yalanın söyleyene getireceği bir yük yoktur. Milyonlarca Türk 65 yıl önce neden yurtdışına çalışmaya gitti. Hani ülkede binlerce fabrika kurulmuştu. Her şeyleri yalan bunların.
“Doğruyu gördükleri halde, o konudaki düşüncelerini değiştirmeyenler ve yanlıştı ısrar edenler, cahillikleriyle mutluymuş gibi yaşarlar” hükmü, günümüzde kim veya kimlere uygun düşer?
Özgür Özel diyor ki; bizde rüşvet yok, irtikap yok, yalan-dolan yok, zimmet yok, yolsuzluk yok, tecavüz yok, komisyonculuk yok, adam kayırma yok… Olan sadece bize karşı iftira… Şimdi bunlarını hangisine inanalım?
Bazı şehirlerin bazı CHP’li seçmenleri “Seçimlerde bohu aday gösterseler onu oy vereceğiz” diyorlar. Yani bohun içinden çıkma niyetleri ve istekleri yok... Anca boh çukurunda kaldıklarında da seçtikleri belediyelerinden talepte bulunmuyorlar ama ‘nerede bu devlet, nerede bu millet?” diye feryat ediyorlar
Yıllar önce merhum Necip Fazıl Kısakürek, “utanmaktan utanan bir nesil yetişiyor” demişti. Yıllardan sonra haklılığı perçinlendi. Şöyle etrafınıza bir bakın, sokaklar utanmazlardan geçilmez oldu. Siyasette utanmazlık normalleşti. Ahlaksızlık toplumun her alanına yayıldı. Ve bütün bunlar doğal görülmeye başlandı.
Bir başka ülkede daha örneği var mıdır bilmiyorum. CHP seçmeni, partilerine o kadar çok güvenmiş ve inanmışlardır ki, mesela İmamoğlu çıkıp dese ki, “Millet! Kusura bakmayın. Dayanamadım. Sonuçlarının böyle olabileceğini hiç düşünemedim. Özür diliyorum, vallahi de billahi de ben çaldım. İddia edilenlerin hepsini yaptım. Suçumu kabul ediyorum’ dese, ona inanmayacak ve “hayır, hayır… Sen hırsız değilsin ki… Sen çapalamazsın. Yapın ve ahlâkın buna müsait değil, inancın hiç değil… Baskılara dayanamadığın için böyle söylüyorsun” diyecek partili bir kitle var.