Devlet beyi takdir ettiğimi daha önce yazmıştım. Fakat dünkü grup konuşmasını izleyince kendisini ve partisini bir kez daha kutlamak isterim. Devlet bey ‘terörsüz Türkiye’ sürecinde o kadar kararlı ki bu konuda kırmızı çizgi tanımıyor. Art niyetli eleştirileri göze almış, kör saplantılara takılıp kalmadan sürecin başarısı için çaba harcıyor. Komisyonun, İmralı’ya gidilmesi önerisini tavsattığını görmüş olmalı ki ‘kimse gelmiyorsa üç arkadaşımı alır giderim, gocunmam’ diye rest çekti. Ve grubundan dakikalarca ayakta alkış aldı. Belli ki partisi de kararlı bir şekilde liderinin yanında.
Terörsüz Türkiye benim de idealim. Aslında tüm Türkiye’nin ideali olmalı. Belli ki arıza çıkaranlar var ve Devlet bey bu yüzden feryat ediyor. Şimdi uzun uzun terörsüz Türkiye ne anlama gelir, ülkemiz için yararları nedir konularına girmeyeyim. Bunu anlamayan ya ahmak ya da birilerinin adamıdır.
Bürokraside bir tekerleme vardır ‘bir işi sürüncemede bırakmak istiyorsan komisyona havale et’ denir. Demokratik işleyişler istismara açıktır. CHP de bu istismarları çok güzel kullanıp iş yapılmasını engellemekte mahirdir. Başından beri komisyonda sorun çıkacaklarından ve çalışmaları sabote edeceklerinden endişeliyim. Ben CHP’nin komisyona, sürece katkı koymak, yapıcı davranmak niyetiyle değil de İSÖ’nü (İmamoğlu Suç Örgütü) pazarlıkla kurtarmaya çalışmak için katıldığını, samimi olmadığını düşünüyorum.
Özgür Özel CHP’li üyelerle görüşeceğini açıkladı. Bir kurt var ki buna gerek duymuş. Numan bey de komisyonun işlevini tamamlaması için elinden gelen çabayı gösteriyor. Adalet bakanı ‘İmralı ziyareti için komisyon karar almalı’ diye açıklama yaptı. Cuma günü oylama yapılacakmış. Umarım hayırlı bir sonuç çıkar ve endişelerimde haksız çıkarım.