EUROFIGHTER TYPHOON UÇAKLARINI ALMAYALIM DEMİŞTİM

Rasim DUMAN

Demiştim amma, başımızdaki kıymetli insanlar, aksi istikamette karar verdiler ; bu saatten sonra bize düşen, "Devletimiz ve Milletimiz için hayırlı olsun" demektir.

Katar'dan 12 Adet Tranc-3, Umman'dan 12 Adet (Tranç-?) ve İngiltere'den 20 Adet Tranç-4 satınalınacakmış.

Uçakların AESA Radarları ile bizim bu uçaklara yükleyeceğimiz mühimmâtın uyumlu olacağı söyleniyor..

Fakat bendeniz gene de aynı fikirdeyim ; bu uçaklar alınmamalı idi..

Kıymetli dostlarım, bu uçakların teknolojilerine, üstün performanslarına, manevra kaabiliyetlerine hiç itirazım yok. Hakikaten 4,5 Nesil sınıfta olan diger bütün uçaklardan (F-16 Blok 70 VIPER, Rafale, Grippen, SU-35, J-10, J-17) açık ara üstünler.

Üstelik, çift motorlu olmaları, hem hava-hava ve hem de hava-satıh kaabiliyetleri, uzun menzilli AESA Radarları, hedef tesbit sistemleri, çoklu hedef takipleri, bir'den fazla hedefe aynı anda angaje olabilmeleri, Elektronik harp ve diger hava platformları ile müşterek harekât kaabiliyetleri, yüksek sür'âtleri ve çeviklikleri gibi hakikaten çok ileri kaabiliyetleri ve teknolojileri ile hayran olunacak hususiyetleri hâizler.

Kanat altlarında 13 silah istasyonunda, toplam 7,5 ton ağırlığında mühimmat taşıyabiliyorlar.

Yakın muharebede kullanılmak üzere 27 mm BK MAUSER Makinalı topları da var.

Havadan yakıt ikmali zaten standart kaabiliyet..

Hatta şunu rahat bir şekilde söylemek isterim ki, "F-35 mi Typhoon mu ?" diye suâl edilse, bilâ tereddüt "Typhoon" cevâbını veririm.

Typhoon'da eksik olan tek şey, "stealth" (düşük radar profili) olmaması... (Aslında birazcık böyle bir özelliği olduğu da söyleniyor , ki bunun doğru olması da muhtemeldir. Zira geometrik yapısı, bu iddiâyı doğrular mâhiyette. Fakat silah istasyonlarının dışarda ve motor eksozlarının "görünür olması" tam stealth olmasını engelliyor).

F-35 ise, hava-hava muharebe ve manevra kaabiliyeti zayıf, tek motorlu, hantal bir uçak.

Typhoon'un saatteki hızı 2495 Km, F-35'inki ise 1932 Km.

Arada muazzam fark var.

"Yahu hem sanki Eurofighter uçaklarının pazarlama elemanı gibi, bu uçakları bu kadar övüyorsun...

ondan sonra da diyorsun ki, amman sakın bu uçakları satınalmayalım !

Sen bizimle dalga mı geçiyorsun, yoksa sinirlerimize şase yaptırmak mı istiyorsun ?!"

Arzedeyim efendim :

Yukarda da ifâde etmeye çalıştığım gibi, bu uçakların üstün niteliklerine hiçbir itirâzım yok..

İtirâzım, tereddüdüm, şüphem ve derin endişem,

bu uçakların ve bunlarla birlikte satınalınacaklarından bahsedilen mühimmâtın ve füzelerin, "bize mutlak surette itaat edip etmeyecekleri" hususudur..

Evet, meselenin "siyâsi veçhesi" burada öne çıkıyor :

Bu uçakları İngiltere - Almanya - İtalya - İspanya konsorsiyumu yapıyor.

İspanya ile münâsebetlerimiz mükemmel..

İtalya ile de şu anda gayet iyi gidiyoruz..

Fakat Almanya ve bilhassa İngiltere ile tam olarak "kurtlar sofrasındayız", dişlerini boynumuza geçirmek için fırsat kolluyorlar !

İşte son zamanlarda TÜRKİYE'de tesbit edilen bütün casusluk ve 5. Kol faaliyetlerinde İngiltere'nin "baş aktör" olduğu net olarak ortaya çıktı !

İngiliz Başbakanı Keir Starmer'in 27 Ekim 2025'te apar topar TÜRKİYE'ye gelmesinin tek sebebi, Typhoon uçaklarının satışı değildi ; belki ondan çok daha fazla olarak, hasar tesbiti yapmak ve TÜRKİYE'yi yatıştırmaktı..

İngiltere'nin ABD, İtsrail, Yunanistan ve GKRY ile "daimi / ananevi / tabii / târihi müttefik" olduğunu ve bu ülkeler ve hatta bizzat İngiltere ile bir savaşa tutuşmamızın, sadece "zaman neselesi" olduğunu dikkate aldığımızda, bu ülkenin, kendisine ve dostlarına karşı kullanılması ihtimâli olan bir uçağın, Türk pilotlarına % 100 itaat etmesine izin vereceğini, ben zannetmiyorum...

"Yok yahu, sen de biraz fazla vehimlisin, bunu yapamazlar !"

diyecek olanlara,

Bu uçakların bütün sistemlerinin dijital olduğunu hatırlatmak isterim..

Yani, kaynak kodlarını almadığınız ve bütün yazılımını milli yapmadığınız takdirde, bu uçaklara "dışardan müdâhâle" yapılabilir !

Biz bir Yunan veya İtsrail veya ABD veya İngiltere uçağı ile karşılaştığımızda, bizim uçağımızdaki IFF sistemi, (Dost / Düşman tanıma sistemi) o uçağı "dost" olarak teşhis ettiğinde, pilotumuzun o uçağa radar kilidi atması da, füze ateşlemesi de mümkün olmayacaktır !

Evet, uçaklar teknik olarak ve muharebe kaabiliyeti açılarından çok çok üstünler...

Amma, "haydi küheylanım, göster kendini !" dediğimizde,

o küheylan,

"Sevgili süvarim kusura bakma, o tarafa karşı şaha kalkmayacağım !"

diye cevap verirse, ne yapacak o süvari ?!

............

Bitmedi...

Bu uçakların alım mâliyeti olarak çok çok yüksek rakamlar telâffuz ediliyor ; inanmadığım için o rakamları burada yazmıyorum.

Bu hususlarda Devletimizin resmi açıklamalarından başkasına da itibar etmem.

Uçaklarla berâber, yüklü miktarda mühimmât alınacağı da söyleniyor, fakat hangi cins muhimmât ve miktarlaŕı hakkında da resmi bilgi yok.

Uçaklarla birlikte mühimmât için de ödeme yapılacağı için, belki o rakamlar o kadar yüksek, bilemiyorum...

En çok öne çıkan, Fransız menşeli Meteor isimli hava-hava füzesi.

Kıymetli dostlarım, Meteor'lar üstün teknolojik kaabiliyetleri hâiz ve çok tehlikeli hava-hava füzeleridir.

Bu füzeler ramjet motorlu oldukları için, hipersonik hızlara (4 Mach üzeri) çıkabilirler ve menzillerinin de 200 Km'den fazla olduğu söyleniyor.

Peki biz bu füzeyi bu uçakta "istediğimiz gibi ve dilediğimiz anda kullanabilecek miyiz" ?..

Mesele budur işte !..

Bir savaşa tutuştuğumuzda, İngiltere'den uçagımıza, Fransa'dan da Meteor füzemize dijital "VURMA !" emri gelirse ne olacak ?!

.........

Ha, eğer İngiltere ve diğer ortakları ile Meteor füzesinin imâlâtçısı olan Fransa, bize bütün kaynak kodlarını veriyorlar ise tamam, meselenin bundan sonrasına bakarım..

Meselenin bundan sonrası da şudur kıymetli dostlarım :

İş sadece 44 uçağın hava üslerimize konuşlandırılması ile bitmiyor...

Bunların yer hizmet ekipmanları, F-16'lar ile aynı değil.

Keza, saatlik uçuş masrafları, F-16'ların neredeyse iki katı..

Motorları, bizim TUSAŞ / TAİ Mühendislerimizin artık ezbere bildikleri GE-F110'lar değil, Rolls Royce'un EJ-200 Motorları..

Binâenaleyh bu uçaklar digerlerinin hepsinden üstünler amma, mâliyetleri ve mesârifleri de onlardan çok çok fazla...

.........

"Peki tamam, bu uçakları almayalım... Fakat bir taraftan F-4'ler yaşlandılar, diger taraftan etrafımızda hava tehdidi gittikçe artıyor..

Ne yapalım, var mı bir hâl çareniz ?!"

Evet var..

Üstelik te, "kimsenin görmediği ve bilmediği" değil, bilâkis "herkesin gördüğü ve bildiği" bir çâre...

Hem de "bir" değil, en az "üç çâre"...

Evet, sâdrimize şifâ olacaklar :

HÜRJET, ANKA-3 ve KIZILELMA...

En yetkili ağızlar tarafından "ANKA-3 ve KIZILELMA'nın 2026'da, HÜRJET'in ise 2027'de seri imâlâtlarına başlanacakları açıklandı.

ANKA-3 ve KIZILELMA'da kullanabileceğimiz TF6000 Turbofan motorların testleri de tamamlandı.

TF10000 Turbofan Motorun testleri de son safhada. Bu motor HÜRJET için kifâyet eder mi bilmiyorum, fakat zaten bu uçaklarımızda kullanılacak GE-F404 Motorların temininde şu an için bir problem yok.

En kötü ihtimâlle TAİ'miz bir tane de TF20000 Turbofan motor imal eder, onu da HÜRJET'te kullanırız.

TF35000'inin 3 Adet prototipini yapmış ve testlerine başlamış TAİ'miz için, TF20000 Turbofan motor yapmak, artık peynir-ekmek mesâbesinde olacaktır inşallah.

HÜRJET, ANKA-3 ve KIZILELMA, EUROFIGHTER TYPHOON Kadar hızlı ve çevik ve uzun menzilli olmayacaklar elbette..

Fakat bu açıklarını,

1. havada kalış süreleri ve havada yakıt ikmâli,

2. Uzun menzilli AESA radarları,

3. Elektronik harp sistemleri,

4. GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN, GÖKHAN ve GÖKBORA Hava-hava füzeleri ve hava-satıh vazifeleri için de, SOM, ATMACA, ÇAKIR Füzelerimiz ve MK-82, MK-84, MAM Ve NEB Bombalarımız ile telâfi edeceklerdir.

Yani bu üç platformumuzdan çok miktarda ve 24 saat havada tuttuğumuz - askeri tâbirle "çakılı savunma" yaptığımız - takdirde, düşmanlarımızın bu savunmayı yarmaları çok çok zor olacaktır veya çok yüksek mâliyetleri göze almaları gerekecektir.

Sadece bu üç platformumuz değil, çok sayıda TB-2, TB-3 ve AKINCI'mıza da hava-hava füzeleri entegre edip 24 saat havada tuttuğumuz takdirde, hava sahamıza sinek bile giremeyecektir inşallah.

Kıymetli dostlarım, HÜRJET, ANKA-3 ve KIZILELMA'nin teknik özelliklerini de burada ayrıca yazmak isterdim ; bu platformlarımızla alâkalı bir hayli teferruâtlı notlar da almıştım, fakat yazı çok uzadı, maalesef.. Arzu edenler, bu bilgilere internet üzerinden ulaşabilirler.

Netice itibâriyle şunu söylemek isterim :

Savunmamız için çâresiz ve alternatifsiz değiliz, elhamdülillah. Daha hızlı bir çalışma ile açıklarımızı kapatabiliriz ve bu imkânlara da sâhibiz..

Dar günümüzde kullanmamıza izin verilmemesi ihtimâli olan uçaklara ve füzelere vereceğimiz parayı, içerde kullanmamız elbette ki herkesin kabul edeceği hattı harekettir..

Fakat Devlet büyüklerimiz de hiç şüphesiz ki bizden daha az vatanperver değiller..

Onlar başka istikamette bir karar vermişler ise, demek ki bizim bilmediğimiz başka faktörleri dikkate almışlardır..

"Hikmet-i Hükümet"tir deriz ve râm'oluruz.

Son olarak şunu arzedeyim kıymetli dostlarım :

Bizim de, METEOR Muâdili ve ramjet motorlu hava-hava füzelerimiz var, isimleri de GÖKHAN (sıvı yakıtlı) ve GÖKBORA (katı yakıtlı) ve elbette ikisi de hipersonik ve menzilleri de 200 Km'nin üzerinde.

Hipersonik tâbiri, 4 Mach'in (sesin 4 katı) üzerindeki hızlar için kullanılıyor.

Endişeye mâhâl yok, müsterih olunuz.

Selâm ve dua ile.

Rasim Duman.
Emekli J.Ord.Astsubay.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.