HERKESİN REY'İ BİR OLMAMALI

Hüdaverdi ÖZ

Evet bu düşünce çok kimseye ters gelebilir.

Aslında bu görüş daha çok kemalist laiklerden gelmekte, fakat ben bu görüşte doğruluk payı olduğu kanaatindeyim.

Nedenlerini aklmızın erdiği kadarı ile izah etmeye çalışalım.

Evvela şunu iyi bilmemiz gerekmektedir.

İslam da demokrasi diye bir şey yoktur.

Demokrasi yunan termolojisi ve kültürüdür.

Yunan kültürüde eski Mısır, yani Firavnizme dayanır.

Öyle ise İslami sistem nasıldır?

Șura sistemidir.

Bakıp incelenirse görülür ki, dört ciharı yarı güzinin hilafeti böyle olmuştur.

Dördü de halkın reyi ile seçilmemiştir.

Ümmetin ileri gelenlerinin reyi ile olmuştur.

Eğer halkın oyu esas alınacak olursa, doğru karar vermek, doğruyu bulmak, çok zor olur.

Halk doğruyu seçse idi, bu ülkede CHP nin HDP nin vs partilerin oyu kocaman bir sıfır olması gerekirdi!

Hele günümüzde, medya vasıtası ile insanların nasıl manupule edildiğini göz önüne alacak olursak, meselenin ehemmiyeti kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Rey ile seçimin yanlışlığına bir misal verecek olursak...

Yıllarca evvel Mısır Ezher üniversites'nde okuyan Muhammed Temel kardeşimizden dinlediğim şu hikayeyi nakletmek isterim.

Temel hocamız dedi ki.

Mısırda şöyle bir hikaye anlatılır.

Firavn mısırda bir köylü imiş. Bir gün köyden şehire taşınmaya karar vermiş.

Şehire taşınmış, esnaflık yapmaya karar vermış. Oradaki esnaflar firavn'u aralarına almamışlar.

Firavn'da o zamanın kralının huzuruna çıkmış.

Demiş ki, sultanım bende senin tab'andan birisiyim. Esnaflık yapmak istedim fakat, burada ki esnaflar beni aralarına akmadı.

Ben açmı kalayım?.

Kral tutar firavn'un eline bir belge verir.

Der ki git sende mezarlıklarda bekçilik yap. Her gelen cenazeden de şu kadar defin ücreti al.

Firavn her gelen cenazeden bir ücret alır.

Bir yıl, iki yıl, üç yıl derken firavn müthiş bir servete sahp olur.

Dördüncü yılın sonunda firavn tekrar kralın huzuruna çıkar.

Krala der ki...

Sultanım siz bu milletten yılda ne kadar vergi topluyorsunuz?

Kral şu kadar der.

Firavn; size bu parayı yani halkın bütün bir yıllık vergisini ben ödiyeyim sizde vergi toplama zahmetinden kurtulun der.

Kral düşünür hoşuna gider ve peki der.

Firavn birinci yıl halkın bütün vergilerini öder.

İkinci yıl öder, üçüncü yıl öder.

Dördüncü yıl kral ölür.

O yıllarda Mısır'da kralda seçimle iş başına geliyormuş.

Yani demokrasi ile kral olunuyormuş.

Firavn'da gider krallığa adaylığını koyar.

Muhammed hoca döndü cemaata sordu?

Siz olsanız oyunuzu kime verirsiniz?.

Cemaat toptan firavn dediler.

Onlarda öyle yapmışlar.

Firavn'u seçimle iş başına getirmişler.

Amma aynı Firavn, kendisine oy veren o halka taaa iskenderiyeden 600 km den sırtlarında piramitleri yaptırmak için taş taşıtmış.

Akla hayale gelmeyecek işkenceler yaptırmış bir zalime dönüşmüş. Nihayetinde hâşâ ilahlık iddiasında bulunmuş.

Buna yakın bir anlatımı ENVARÜL AŞİKİYN adlı eserde okumak mümkündür.

İşte sana demokrasi ile iş başına gelmiş bir hükümet.

Hitlerde halkın oyu ile seçimle iktidar oldu.

Yıllarca chp de tek parti döneminde seçimle iktidar oldu.

İşte bu yüzden Ulu Hakan Sultan Abdulhamid han, meșrutiyeti fesh etti.

Neden?

Meclise şöyle bir bakti, İstanbul milletvekili kim?. Emanuel Karasu, Trabzon milletvekili kim? Agop Bıçakciyan v.s

Böyle islam ümmetinin meclisimi olur dedi mesrutiyeti ve onun meclisini fesh etti.

Seçim demek illede doğruyu bulmak anlamına gelmiyor.

Şöyle bir düşünelim.

Bu sistem de koca bir alim ile Abdullah Öcalan'ın oyu bir sayılıyor, bu hak ve adilmi?.

Bu sistemde DHKPC linin oyu ile bir Profösör ün oyu bir sayılıyor, bu hak ve adil mi?

Bu sistemde bir Türk ermenisinin oyu ile Allah dostu bir velinin oyu bir sayılıyor hak ve adilmi?

Bu sistemde bir pkk li ile imamın, öğretmenin, savcının oyu bir sayılıyor, mantıklı mı?

Bu sistemde 10 larca kişiyi öldürmüş olan bir cani katil ile bir gariban mazlumun oyu bir sayılıyor hak ve adilmi?

Okuma ve yazması olmayan, dünya siyonizmi nedir ne deyildiri bilmeyen, dünyada ki olan olayları değerlendirme şansı olmayan bir insanla, olaylara hikmet penceresinden bakan bir okumuş bir alimin reyi bir olamaz, olmamalı.

65 yaş üzeri insanlarda miras veya dört tarla için sağlık raporu isteyen düzen, koca bir millet ve ülke için liyakat aramıyor. 80-90 yaşında okuması yazması olmayan nineler ve dedeler ülkenin meselelerini nasıl tahlil etsin, araştırsın?.

Kuran düşünmezmisiniz, tefekkür etmezmisiniz buyurmuyor mu?

Bir alim gökteki yıldıza bakar, ne büyüksün

Ya Rabbi der. Aynı yıldıza bir cahil bakar, onu gökteki bir nokta olarak görür.

Şimdi bunun reyi ile diğerinin ki bir olurmu?

Bir ataist ile, bir LGBT li ile inançlı edepli namuslu bir insanın reyi bir olamaz.

Siz hiç Lada marka arabaya Ferrari fiyatı ödeyen insan gördünüz mü?

Oda araba diyeri de araba.

Öyle olmasaydı bugün doğuda HDP belediyeleri alamaz, PKK ya finans desteği veremezdi.

Öyle olmasa Ekrem İstanbul da belediye başkanı olamazdı……

Olaylara biraz basiret biraz firaset gözü ile bakıp öyle değerlendirelim inşallah.

Gene Kuran i Kerimde "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olurmu" buyurulmaktadır.

Hamd olsun alemlerin Rabbi olan Allah a.

Selam ve dua ile

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.