KARALAMA DEFTERİNDEN

Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK

Yaşamadan yaşatamazsınız!

Saltanatın belli bir şekli yoktur!

 

Kutsalı olmayan hayatlar nasıl olur?

Ermeni veya muadilinin olmadığı coğrafya yoktur.

 

Bazen gülmek de gerekir, ama sadakadır tebessüm edelim.

Oy kullanmayanların, olup biteceklerden şikâyet hakkı yoktur.

 

Bilgi insanlığın ortak değeridir. Herkes nasibi nispetinde faydalanır.

Evet, o dediğini yaşı geçenlerin, sığınacakları liman, varsa geçmişleridir.

 

Allah düşmanı ölünce, ona Allah'tan değil, sevdiklerinden rahmet dilenir.

Bir dost diyor ki: biraz sabredin, tatlı tatlı gülmenin acı acı osur.ası olurmuş.

 

İnananlar için: kâinatta hiç bir şey, olup biten hiçbir şey, tesadüfî ve sebepsiz değildir

 

Hayat zordur. Herkes sırası gelince kendi yükünü alıp, hayatta hayat bulmaya çalışacaktır.

 

Çok anlatmaya, edebiyat yamaya, fasıl geçmeye ve çok konuşmaya gerek yok... Yaşayın yeter...

 

Hani diyorum; şimdi alıp başını gideceksin çöllere... Onların ruhunda kaybolacak eriyip akacaksın göllere...

 

Bırakın şeriat derdi olanlar onlar uğraşsınlar. Şeriatla ilgili ve bilgisi olmayanlar başka şeylerle ilgilensinler...

 

Kullanılacak birileri bulunduğu sürece kullananlar olacaktır. Bu hep böyle olmuştur. Bundan sonra da böyle olacaktır.

 

Hani diyorum; bazen, yeri geldiğinde, ağzındaki baklayı çıkarması gereken birinin, insanın yanında olması, ne kadar da arzu ediliyor...

 

Kasaplarının bıçaklarını yalayan yalakalar hiç bir devirde noksan olmaz. Bu vakaya, 'Stockholm sendromu' deniyor ve tedavisi de yok…

 

Memleketim insanı işte bu: Adam, 50 yaşında... 70 yaşında olan birine diyor ki: Siz bilmezsiniz, biz neler neler yaşadık, şu ahir ömrümüzde...

 

İnsan veya eşya, bir şeyin yokluğu sizde ‘yokluk’ hissi uyandırmıyor ve ‘yok’ olduğunun farkında olmuyorsanız, o zaten fiilen olsa bile yoktur.

(Affınıza sığınarak) Bir Yörük atasözü der ki: g.tün aklı olsa osurmazdı…
(Yörükler argoyu severler. Kötü niyetleri olmaksızın küfür de ederler... Hem de bağırarak...)

 

Şu garip âlemde öyle ‘insan görünümlü’ insanlar vardır ki, gittikleri yerlerde sadece kendilerine kuyruk sallayacak ve yağcılık yapacak zevatı ziyaret ederler. Çünkü diğerlerini ziyarete yüzleri yoktur.

 

Yalakalık ve yalakalar, kuyruk sallayıcılık ve kuyruk sallayıcılar, döneklik ve dönekler, yağcılık ve yağcılar, fırsatçılık ve fırsatçılar, dinlilik ve dinsizlik, iyilik ve kötülük ve adamlık ile ‘adam gibi görünmek’ her dönemde olagelmiştir ve bundan sonra alacaktır.

 

Acaba diyorum, bu karalama defterinde daha neler var?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.