Bu kavram cumhuriyetin ilanından sonra ortaya atılmış bir akımın adıdır.
Mustafa Kamâl'a dayandırılan siyasi ve ideolojik bir akım olarak iddia ediliyor.
Birincisi, eğer bu akım Mustafa Kamâl'a dayandırılıyorsa "Kemalizm" adı sahtedir. Çünkü bu isimde biri yoktur. Atatürk, "Kemal" adını hakaret ederek reddetmiş ve resmi kimliğine "Kamâl" adını yazdırmış.
O halde "Kemalizm" uydurma bir isimdir.
İkincisi, Mustafa Kamâl'a dayandırılan ve bu akımın temelini oluşturabilecek orijinal, kendine mahsus, dünyada sadece bu kişiye özgü siyasi ve fikri bir ekol, disiplin yoktur. Batılı akımın Türkiye'ye uyarlanmış halidir. Yani Laiklik, cumhuriyet, Demokrasi, özgürlük, milliyetçilik vs hepsi yaygın olarak var olan kavramlardı. Mustafa Kamâl'a ait kavramlar değiller.
Atatürk konusunu bir kenara koyalım. "Kemalizm" akımıyla ilgili kitaplarda süslü bir dünya uzun cümlelerle açıklamalar yapılır. Ama yaşatılan ile söylenenler taban tabana zıttır.
Bu akım Chp'nin 6 okunda özetlenmiştir. Buna göre örneklendirelim
Peki Laiklik nedir ve Batı'da nasıl uygulanır?
Laiklik, yaygın tanımıyla "din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır."
Batı ülkelerinde Laiklik şöyle uygulanır?
Laiklik ülkede bir şemsiye görevini görür. Yani her inanç, fikir ve kanaat genel ahlak ve hukuk kurallarına aykırı olmamak şartıyla serbesttir. Laiklik bu özgürlüklerin kullanımında güvenlik sağlar. Kimse kimsenin özgürlüğüne karışmadan veya ihlal etmeden kendi sınırları içinde kalmasını sağlar.
Müslümanın Müslüman gibi yaşamasına izin verir. Ama Hristiyanın ve Yahudi'nin vs yaşam tarzına da karışmaz.
Bizim ülkede ise 100 yıl boyunca İslama ve Müslümanlığa düşmanlık için kullanıldı. Katliamlar, zulümler, işkenceler, darbeler vs yapıldı bunun için.
O halde "laiklik" din düşmanlığı için silah olarak kullanıldı.
Ne dediler ne yaptılar?
Halbuki 100 yıl halk aşağılandı, fakir bırakıldı, kaynakları bir avuç azınlık için kullanıldı, emperyalistlere peşkeş çekildi, millet inancından dolayı öldürüldü, zulme tabi tutuldu, halk ancak "göbeğini kaşıyan adam" olur deyip aşağılandı.
Peki ne dediler ne yaptılar?
Tam bir yalan!
Çünkü 1923 ten 1950'ye kadar 27 yıl ülke diktatörlükle yönetilmiş. Millete bir şey soran olmadı. Ancak astılar, kestiler, aç- susuz vs bıraktılar.
Seçimle geleni astılar veya öldürttüler . Menderes, Özal gibi. Erbakan'ı zorla indirdiler.
Peki ne dediler ne yaptılar?
O halde 102 yıldır bizzat bu millet yaşayarak tecrübe ettiği "Kemalizm" nedir?
"Kemalizmi" böyle fikri, felsefi, İlmi ve bilimsel açıklamalarla üzerinde durulacak bir akım değildir. Çünkü söylenen değil 102 yıl yaptıklarıyla tanıyoruz bunları.
"Kemalizmin" olmazsa olmaz tanıtıcı kimlik hayat ilkeleri vardır. Bunlar adeta onların iman şartlarındandır
- İçki içmek
- Açık giyinmek
- Dini değerlere karşı durmak
- Kendilerine özgü toplu eğlence şekilleri
- Sanatta heykel, uçkur ve sapıklık...
- Ne olduğunu bilmedikleri "Atatürkçülük"
- Batılı hayat anlayışı.
- Batılı tarzı moda...
- Sigara ve şans oyunları
- Hayat tarzlarının olmazsa olmazı para ve zenginlik...Para ve zenginlik her yöntemle elde edilmesi serbest ve akılcı bir yaklaşımdır.
"Kemalizm" çocukları ve nesilleri yukarıdaki hayat anlayışalarına göre yetiştirmeyi şart ve tavizsiz davranır. Toplumun da böyle olmasını isterler.
Onlara göre bu ülkenin kalkınmışlığı yukarıdaki hayat tarzının hakim olmasına göre değerlendirilir. Bunlar olmadan bağımsızlık da, İlmi ve bilimsel gelişmişlik de, tüm alanlarda gelişmişlik de anlamsız kalır.
Osmanlı sonrası yeni kurulan bu ülkenin insanları, söyledikleri bu hayat tarzına getirilebilmesi için ne yapılması gerekir?
Bu hayat anlayışının tamamı Müslüman Osmanlı Anadolu insanı için külliyen batıldır ve haramdır.
O zaman bu zihin yapısını yok edip bu Haçlı hayatı getirmenin yolu nedir?
İyilikle veya zorla halkı asimile etmektir. Yapılan da odur zaten.