Mekke'nin Fethi: İrfanımıza Bilişsel Bir Bakış

Prof. Dr. Mustafa Alıcı'nın derinlikli makalesinden yola çıkarak hazırlanan bu analiz, Mekke'nin Fethi'nin tarihsel, dini ve evrensel boyutlarını bilişsel bir yaklaşımla ele alıyor.

Prof. Dr. Mustafa Alıcı'nın derinlikli makalesinden yola çıkarak hazırlanan bu analiz, Mekke'nin Fethi'nin tarihsel, dini ve evrensel boyutlarını bilişsel bir yaklaşımla ele alıyor. Makale, müşriklerin elindeki Mekke'nin anlamından, Müslümanlar için kutsal şehir olmasının önemine ve fethin evrensel mesajına odaklanıyor.

Mekke'ye Üç Farklı Bakış Açısı

Makalede, Mekke'ye yönelik üç temel yaklaşım öne sürülüyor:

  1. Yok Edici Tavır (Ebrehe ve Ordusu): Mekke'yi ortadan kaldırmayı ve haritadan silmeyi hedefleyen yıkıcı tutum. Bu yaklaşım, tarihin en güçlü ordularının (filler) göklerin bilinmeyen gücü (Ebabil kuşları) karşısında çaresiz kalışıyla sembolize edilir. Ebrehe'ye karşı Mekke'nin sahibi olan Allah'a teslimiyetin şehri kurtardığı vurgulanır.

  2. Tekelci-Monopolist Tavır (Selefi-Vehhabi Çizgideki Suud Tavrı): Mekke'nin tarihi ve İslami değerlerini hiçe sayan, tüm tarihi yerleri yok edip yalnızca Kur'an'a indirgeyen yaklaşımdır. Bu tavır; tarihi mekanları yıkıp yerine devasa oteller, AVM'ler ve saat kuleleri inşa etmeyi, manevi azameti maddi güçle gölgeleme çabası olarak nitelendirir. Ebu Cehil'in evini umumi tuvalete, Hz. Peygamber'in doğduğu evi halk kütüphanesine çevirmek gibi sembolik yıkımlarla anlamdan uzaklaşma eleştirilir.

  3. Ortayol Medeniyet Çizgisi (Ecdadımızın Tavrı): Hz. İbrahim ve İsmail'den gelen mirası koruyan, Hz. Peygamber'in ayak izlerini mukaddes kabul eden dengeci yaklaşımdır. Bu çizgi; Kabe'yi merkeze alan tarihi bir şehri, Hac menasikinin (Safa ve Merve'de koşma gibi) arkasındaki derin manevi anlamları (Hacer validemizin telaşı, İsmail'in susuzluğu) idrak eder. Mekke'yi, tarihte İman ile Şirkin mücadele alanı, Kabe'yi ise daima şirkten temizlenmesi gereken bir gönül evi olarak görür.

Mekke'nin Fethi: Bir Hicretin Devamı ve Evrensel Mesaj

Mekke'nin Fethi, makalede sadece bir toprak kazanımı değil, aynı zamanda Hicret'in devamı ve bitmeyen bir mücadelenin hayırlı sonu olarak görülür. Müşrik Mekke, ışıksızlık (karanlık) hali nasılsa, Peygambersizlik haliyle karanlıkta kalan bir şehri anlatır.

Fetih'ten Çıkarılacak Dersler:

  • Medine'ye Benzemek: Fethin amacı, Mekke'yi, imanı inşa edilmiş Medine'ye, yani sivil İslam'ın yaşandığı bir şehre benzetmektir.

  • Affetmek ve Barış: Hz. Yusuf'un kardeşlerini affetmesi gibi, Hz. Peygamber'in Kureyş kabilesine "Gidin hepiniz hürsünüz" demesi, fethin temelinin eman (güven) ve barış olduğunu gösterir.

  • İçimizdeki Putları Devirmek: Fethedilmiş Mekke, her müminin kendi nefsini Ebu Süfyan gibi bilip sahibine teslim etmesini, içindeki şirkten (putlardan) temizlenmeyi amaçlar.

  • Devrim/İnkılap: Gerçek fetih, kanlı bir istila değil, şirkin kendiliğinden dönüşümü ve bireyin kendisinde gerçekleştirdiği ahlaki devrimdir (inkılap). Fethin gayesi, barışı yaymak ve medeniyet inşa etmektir.

Makale, ecdadımızın İstanbul'un Fethi'ni bir Mekke fethi gibi gördüğünü belirterek, fethin sömürmek ve işgal etmek değil, alemin sahipliğinin bilinciyle barışı hareketlendirmek olduğunu vurgular.

Evrensel Çağrı

Yazı, son bölümde evrensel bir çağrıda bulunarak pagan Roma, güce tapan Babil, küresel sermayenin başkenti Washington, Delhi, Moskova, Londra ve Paris gibi günümüzün büyük güç merkezlerini Peygamberden yoksun birer müşrik Mekke olarak nitelendirir. Bu şehirlerin karanlığının, nur geldiğinde sona ereceğini ve kaçınılmaz olarak FETHEDİLECEĞİNİ (manevi ve ahlaki bir dönüşümle Medine'ye benzeyeceğini) güçlü bir dille ifade eder.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Kültür Sanat Haberleri