POST-KOLONYALİZM VEYA İLERİ SÖMÜRGECİLİK

(Prof. Dr. Mustafa ALICI)
• Çoklu Metodolojik Esaret Denktir Post-Koloniyalizm: Alıcı, “ileri sömürgecilik” bağlamında din bilimlerinin metodolojik bağımlılığını, kontrol edilmesini ve sürekli gözlem altında tutulmasını eleştirir. Özellikle Batı merkezli metodolojilerin, dinî bilgi üretiminde hâkim söylemler, kavramlar ve hatta bilimsel cümle kalıpları oluşturduğunu belirtir; Hapsolonmuş zihni durum, metodik zihinsel esaret olarak değerlendirilebilir. Yani kognitif planda, metod ve teori şemalarımızın Batı epistemolojisine göre yapılandırılması, zihinsel sömürgeciliğin bir biçimidir
• Epistemik ve Bilişsel Esaret Denktir Postkoloniyalizm: Türkiye dahil tüm İslam ülkeleri Postkolonyal tahakküm altında olup bu ülkelerin hiçbir davranış oluş ve tepkileri özerk veya bilinçli değildir. Asimile olmuş bir dil, kavramsal dünyasının belirlendiği felsefe, binası ve müredatıyla bilimler, estetik ve perspktifiyle sanat, köleleştirilmiş ekonomisiyle kur altındaki para, tüm sektörleriyle eğlence, gündem belirleyici üzüntü, hatta keşkeleriyle hayıflanma, en katı tövbeleriyle pişmanlık, izah, yorum ve anlamasıyla din, rölativize edilmiş hakikatler ve inşa edilmiş ev mimarisi, yemek kültürü ve sıradan yaşama düzeni ve tüm yeryüzüne ait ne varsa kendi öznel dünya algısına ait tüm kavramsal, bilimsel, olgusal, duygusal veya dinsel ne varsa her şey Batıya ait olup, Batının “doğudaki kötü bir kopyası”, üstün körü bir taklidi veya sonradan oluşturulmuş bir yan ürünüdür. “Batı kendi hayvanına insan, başka insanlara hayvan muamelesi yapar”.
• Post-Orientalizm Denktir Post-Kolonializm: Klasik Edwardcı oryantalizmde Doğu, batı tarafından var edilmiş bir yaratım, tasarım ve icat nesnesidir. “Yeni oryantalist sömürgecilik, literatüründe tamamen güvensizlikleri olan yerelliklerin tamamımın bir baskı aracı olarak zorlama yerine yumuşak kültürel melezlik, diaspora kimliklerinin teşviki ve kültürel çeşitliliğin homojenlik içinde ehlileştirilmesi stratejisini benimser. Post-kolonyalizm gibi post oryantalizmde de dilsel eşzamanlılık, etkileşimsel anlamlılık ve kavramsal kavşaklara önem veren bir bağlamı derinleştirilmektedir. Müslümanlara ait Arapça veya İngilizce yazılmış hiçbir bilgiye, felsefeye veya inanca güvenilmez, alıntılanmaz.
• Post Küreselleşme Denktir Post-Kolonyalizm: Buna göre, post-kolonyalizm, Üçüncü Dünyaya dair bir kimlik ve kültür arayışı ise, her şeyden önce Avrupa-merkezci bir dünya yerine Amerika-merkezci bir dünyayı gerçekte kabul etmelidir. Günümüzde ise, Londra, Paris ve görece Moskova hariç tüm dünya başkentleri New York’un birer Postkolonyal kopyası olmak için yarışıyorlar. Halbuki önceleri, New York, Londra’nın; İstanbul ve Ankara da Paris’in birer periferisi, çevresi ve post-kolonyali niteliğindeydi.