Gazze’de Tek Güven: Türk Askeri

Gazze için ateşkes görüşmeleri günlerdir Mısır’da sürüyor. Masada çok taraf var: ABD temsilcileri, Arap ülkelerinin heyetleri, Birleşmiş Milletler görevlileri… Ancak masada olmayan bir şey var: güven.

Gazze halkı, artık kimin dost kimin düşman olduğunu çok iyi biliyor. Onlar, defalarca kandırıldılar. “Barış” adına gelenlerin ardında bombalar, ambargolar ve ihaneti gördüler.

Ne ABD askerine güvenleri kaldı, ne bölgeyi yıllardır çıkar dengeleri üzerinden yöneten Arap rejimlerine…

Gazze’deki insanlar biliyor ki, bazıları onların kanı üzerinden siyaset yapıyor, bazıları da sessiz kalarak bu zulme ortak oluyor.

Bu yüzden Hamas, ateşkesin garantörlüğü için tek bir ülkeyi işaret etti: Türkiye.

Gazze halkı, Türk askerinin ayak bastığı yere adaletin, merhametin ve direnişin ruhunun taşınacağını biliyor. Çünkü tarih boyunca Türk askeri mazluma siper olmuş, zalime set çekmiştir.

Bu talep sadece siyasi bir tercih değil, tarihî bir güvenin ifadesidir.

Osmanlı döneminde Filistin topraklarında barış ve huzur vardı. Kudüs’te, Gazze’de, Nablus’ta farklı inançlardan insanlar bir arada yaşayabiliyordu.

O düzen, Türk’ün adaletiyle kurulmuştu.

Bugün Gazze’de yeniden adaletin adı anılıyorsa, bu boşuna değildir.

Gazze’nin talebi, sadece “askerî” bir çağrı değil; aynı zamanda bir vicdan çağrısıdır.

Gazze, “bizi kim gerçekten koruyabilir” diye sorduğunda, kalbi ve tarihi ona tek bir cevabı fısıldıyor:Türk askeri.

Belki de bu çağrı, İslam dünyasının yeniden birlik olmasının ilk işareti olacaktır.

Belki de Gazze, bir kez daha direnişin değil, dirilişin sembolü olacaktır.

Ve tarih bir kez daha yazacaktır:

Mazlumun güvendiği tek el, Türk askerinin elidir...

08.10.2025 Özkan ORUN