Bilgi, İlim ve Liyakat Gölgesinde Torpilin Gölgesinde
İnsanlık tarihine yön veren en güçlü değerler; eğitim, bilgi, ilim ve liyakat olmuştur. Medeniyetler, bu dört sütun üzerine inşa edilmiş; toplumlar, bu değerleri ne kadar içselleştirmişse o kadar ilerlemiştir. Ancak bugün, bu değerlerin yerini çoğu zaman referans, torpil ve kayırmacılık gibi yozlaşmış kavramlar almaktadır.
Bir zamanlar "bilenin" ve "hak edenin" ön planda olduğu düzen, yerini “tanıdığı olanın” kazandığı bir sisteme bırakmıştır. Bu da sadece bireyleri değil, toplumun tamamını geriye götürmektedir. Çünkü torpilin hâkim olduğu bir yerde adalet susar, emek değersizleşir, liyakat körelir.
Eğitim, insanı insan yapan, toplumu yücelten en önemli araçtır. Fakat eğitimin temelinde olması gereken adalet ve eşit fırsat ilkesi bozulduğunda, bilgi artık bir rehber olmaktan çıkar. Öğrencinin emeği, çalışkan gencin alın teri, dürüst memurun liyakati; “referanslı” birinin gölgesinde kalır.
Oysa bir toplumun yükselmesi için önce hak edenin hak ettiği yere gelmesi gerekir. Bir ülkenin geleceği, torpille değil, liyakatle atanmış insanlara emanettir. Çünkü bilgiyle yoğrulmamış, sadece ilişkilerle yükselen hiçbir sistem uzun ömürlü değildir.
Gerçek kurtuluş; bilgiyi yeniden değerli kılmakta, ilme yeniden yönelmekte ve liyakati yeniden hâkim kılmakta gizlidir.
Unutmayalım:
Bir milletin çöküşü, önce adaletin, sonra liyakatin kaybolmasıyla başlar.
Oysa bir ülkenin asıl gücü, hak edenin hak ettiği yerde olmasıyla ölçülür.
Tarihin her döneminde yükselen devletler, liyakatle yönetilenlerdir. Bilgiye, bilime, emeğe değer veren toplumlar ayakta kalmış; torpille yükselen düzenler ise kendi içinde yıkılmıştır.
Bugün bize düşen görev, bilgiyi yeniden rehber, liyakati yeniden ölçü, adaleti yeniden pusula yapmaktır. Çünkü bilgi olmadan güç, liyakat olmadan makam, adalet olmadan düzen olmaz.
Bir milletin çöküşü önce adaletin, sonra liyakatin kaybolmasıyla başlar.
25.10.2025 Özkan ORUN