Prof. Dr. Seyit Mehmet ŞEN

Prof. Dr. Seyit Mehmet ŞEN

AHMAKLAR!

1.

Eskiden bir günah keçim vardı:

Kel!

Ülkemin neresinde büyük boyutlu bir namertlik olsa Kel’den bilirdim.

‘Bu namertlikte Kel’in mutlaka parmağı var’ derdim.

Ve sövme ihtiyacımı Kel üzerinde giderirdim.

Bunun için çok yazılar, şiirler yazmışımdır.

Şiirleri ‘Kelname, Kele Destan’ gibi başlıklar altında toplardım.

Kel çok zeki idi.

Şeytana pabuçu ters giydirecek kadar zeki…

Bunun içindir ki, şeytanların hocası anlamında, ‘Akabe Şeytanı’ derdim Kel’e…

Kel’in halkla ilişkileri mükemmeldi.

Tam bir ‘halk’ adamıydı.

Halkın dilini, dinini, örfünü çok iyi bilirdi.

Kel çalışkan, mücadeleci, becerikli, okuyan, dinleyen, bu nedenle dünyadan haberli olan bir kişiydi.

Ekibi kendisine çok sadıktı.

Bu da Kel’in adam seçmede çok mahir olduğunun göstergesiydi.

Gerçekten de Kel’in adamları ‘ikbal’ zamanında nasıl yanındalarsa, ‘idbar’ zamanında da hep yanında oldular.

Kel’in kapısı onlara hep açık oldu.

Ve Kel onlarla her gün toplandı.

İsterdim ve inanırdım ki, Kel bu haliyle İslam üzere bir yolu tercih etseydi, ülkemizin İslami, imani, kültürel ve ekonomik seviyesi çok başka olurdu.

Fakat Kel bu kabiliyetlerini, becerilerini, birikimlerini İslam için, iman için kullanmadı.

Bizim mahallede büyüdü ve gün geldi karşı mahalle ile yürüdü.

Kel’in karşı mahalleye geçişinde aslında bizim mahallenin de büyük payı var.

Ama biz mahalleliler olarak bunun muhasebesini hiç yapmadık.

Bu muhasebe bizim kuşağa düşmezdi…

Bu muhasebeyi bizden önceki kuşak yapmalıydı.

Ama yapmadılar.

Ve Kel karşı mahalleyle kol kola yaşadı ve göçtü gitti!

*

2.

Şimdi ahmaklar var içimizde…

Bizim mahallenin ahmakları.

Haçlı saldırdıkça zevk alanlar.

Ülke ekonomik sıkıntıya düştükçe, karşı mahalle gibi düşünenler.

İktidar karşı mahalleye geçerse, daha rahat edeceğini sananlar.

Ey mahallemin sakinleri!

Bizim kuşak bu filmi defalarca seyretti!

Konu aynı, senaryo aynı olduğu halde, isim ve cisim değişikliğiyle, yeni gibi vizyona giren filmlerde hep ülkemiz kaybetti.

Ve yeni gibi takdim edilen her filmden sonra ülke hazinesi soyup soğana çevrildi.

Menderes’den sonra…

Demirel’den sonra…

Özal’dan sonra…

Erbakan’dan sonra…

Şunu bilelim ki:

Bu ülkenin Erdoğan’dan sonrasına tahammülü yoktur.

Bunun için, mahalleli olarak, Erdoğan sonrası olmasın diye çalışmamız, yol göstermemiz, ikaz etmemiz, dua etmemiz gerekir.

Ülkenin karşı mahalleye terk edilmesi, belediyelerin terk edilmesine benzemez.

Böyle bir terk ülke bütünlüğünü kaybetmemize kadar gider.

Allah cc muhafaza buyursun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.