Ersal ÖZKAN
A,sırrın Projesi (KenevirYolculuğu 1)
Kurak topraklar tüm açık yürekliliğiyle denizler kadar dalgalı. buğdaylar sararmış çayırlar yeşillenmiş; yola eşlik eden ahşap elektrik direkleri, dere boyu kavak ağaçları; kuşburnu çalıları tarla başlarında...
Sonsuz bir düzlüğe bakarak Ankara'ya gidiyoruz
Çok şükür her gidişimizde Kenevir Tarımı ile ilgili bir sonuç aldık..
Kimse adına gitmediğimiz
Kimsenin adamı olmadığımız bu yolculuklarda kimsesizlerin kimsesinin varlığını sonuna kadar hissettik
Yıllar önce "cetnevir" diye bu toplumun kültürüne yerleşen kenevir ekim izni çok şükür Konya ilimize de verildi.
Kriminal hiç bir etkisi olmayan bir çok katma değerli ürünün mamül hammdesi olan Sanayi keneviri bu ülkenin kalkınmasının hammdesidir
Bu konuyu savunan bir çok insan ile bir araya geldik..
Amasya da ilk izin alan tarlaları Oğuz Oğuz Kavuncuoğlu sayesinde ziyaret ettik.
İlk ekim ise bu işe ilk inanan Mustafa Özaydın'ın tarlasında ektirdik.
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Bu işin başarılı olması için sözleşmeli tarım yapılması ve koperarifler tarafından yönlendirilmesi nin ve hızla bu alanda sanayi tesislerinin kurulmasını her yerde anlatık..
Bu milli mesele doğru adamların, doğru adımları ile başarıyı yakalayacaktır
Hep doğru adamları aradık..
Koparerifçilik konusunda Ahmet Bestil ve arkadaşları, Şevket Bölükbaş büyük gayret gösterdi.
Arada yanlış işler yapanlar oldu.
Bu konuda söz sahibi kurumlar sesiz kaldı.
Onların hepsini yeri geldiğinde yazacağız.
Sonra Konyanın en zengin iş adamlarından biri
Tıppi kenevir dediğimiz yurt dışından getirttiği "CBD" yağı sayesinde Kanser hastalığını yendi.
Konu yargı aşamasına geldiğinde iyileşme sonuçları mahkemeye ibra edilince hem berat kararı hemde bu konuda yargıtaydan içtihat kararı çıktı..
Konuyu uzatmamak adına kısaca yazıyorum..
Türkiye'de bu konuda bir çok hastalıkla ilgili çok olumlu sonuç alınınca Milli Eğitim Bakanlığı Kenevir Yağının okullarda anlatılması hususunda resmi bir yazı yayınladı..
Bu arada ne yazık ki tarım bakanı bu konuya hep uzak baktı..
Sonuçta emeği geçenleri, köstekleyenleri ayrı başlıkta yazacağız
Lakin son tahlilde Dr Leyla Şahin Usta asrın projesini meclise sundu..
Meclisten gectiği anda tüm eczanelerde kırmızı recete ile bu mucize bitkinin yağı derman bekleyen birçok hastaya şifa olacaltır.
Ayrıca Konyanın tüm milli meselesine duyarlı olan Güzide Çipan hanımda bu konu ile ilgili Devlet Beyi bilgilendirmesi bizlere ayrı bir mutluluk verdi..
Sizin anlayacağınız bu sefer teşekkür ve sanayi hamlesi için Ankaradaydık.
Bu mesele bir devlet meselesidir.
Konuya siyasi bakmadan ilgi gösteren tüm vekillerimize teşekkürü borç biliriz.
Her şeye rağmen daha yolun başındayız.
Zorluklar elbette var.
Öyle kapı arkası sohbetler ile olmuyor bu işler Gecenin bir vakti saat üç hala yollardayız
Altınekinli üreticiler söylüyor çayımızı
Konu kuraklık ve Konya Şeker..
Yüzlerinde samimiyet, yüzlerinde daha çok üretim kaygısı..
Hepsi için koşmaya değer Bir kapıyı 49 kez Çalmaya değer...
Suya yazılan profiller bırakmak için sosyal medyaya..fikir birliği yapıp tekrar düşüyoruz yollara Hiç bir kapı çiçekli bir haneye açılmıyor
Hiç bir hane şahane bir ortam sunmuyor..
Her şey bir yere kadar sizin elinizde
Ve dünya elinden geleni yapanları "vicdan" ninnisi ile uyutuyor..
Ersal Özkan