Davut KARAAĞAÇ
Diyanet’in son hutbesinden ötürü kadın ve erkeğe düşen miras meselesi yine gündem oldu.
İslam’da kadına düşen miras payı ömür boyu bölünmez. O kadına hastır. Kadın ister bekar kalsın ister evlensin, çoluk çocuk sahibi olsun değişmez. Kadının rızası olmadan o yaşadığı sürece kimseye pay düşmez. Ne kocasına ne de çocuklarına.
Aynı şey evlenirken ona verilen mehir için de geçerlidir. İster evlensin ister boşansın; onun rızası olmadan kimse onun mehri üzerinde hak sahibi değildir.
Kadın kendi rızası ve isteği ile verip paylaşabilir tabi, o ayrı mesele. Onun için sadaka hükmüne geçer.
Erkek ise evlendiği andan itibaren ona düşen mirası paylaşıma sokulur. Çocuklara bakma mesuliyeti altında olduğu gibi eşininin de keza maişetini karşılama sorumluluğu altındadır.
Yani “erkeğe düşen miras payı” aslında “kurulmuş bir aileye düşen miras” payı olarak kabul edilmiştir. Bu, erkek için bir mesuliyettir. Kur’an’ın, mirasta erkeğe iki, kadına bir pay vermesinin temel sebebi budur.
Bu tür meselelerde Kur’an’a bütünlüklü bakmak icap eder. Burada kadının ikinci sınıf varlık olarak görme değil onu koruma ve avantajlı hale sokma iradesi vardır.
Bir erkek diyelim ki öldü ve anne - babası da sağ. O erkeğin mirasından 6’da 1 babaya, 6’da 1 de anneye düşer. İşte bu hüküm, miras meselesinde cinsiyetin belirleyici kılınmadığını gösteriyor. Çünkü anne ile babaya eşit miras düşüyor.
Kadınlar, erkeklerin aldıklarının yarısını almakla beraber bu yarıda başkalarının –mesela kocalarının, erkek kardeşlerinin– tasarruf, müdahale ve istifade hakları yoktur. Kadınlar bu hisseyi istedikleri gibi kullanırlar.
Kadın evlendiği zaman da, kocasından gelecek mirasa da ortak olur ayrıca.
Günün sonunda kadın, babasından almadığı payı kocasından alıyor..
Erkeğe düşen payda başkalarının da hissesi vardır. Hesaplandığında görülecektir ki kadınlar, mirasın üçte birine sahip oldukları halde ‘faydalandıkları pay’ yaklaşık olarak üçte ikiyi bulmaktadır.
***
Kur’an’ın miras hükmü, Diyanet’in bugünkü hutbesinde yarım cümle ile ifade edildi diye “vay sen misin bunu diyen, kadınlara ikinci sınıf muamelesi yapan”cı tayfa öğleden beri sahnede.
Evrensel gazetesi her zamanki gibi asalaklık yaparak “Diyanet’ten medeni hukuka aykırı fetva” ile haber yaptı. DEM kadın meclisi de fişşek gibi bir açıklama yaptı yine. (DEM’in bu Beyaz Türk’çü reflekesi ayrı bir not gerektiriyor, yazarım bir gün).
Ve daha bir sürü kişi yazdı.
Doğrusu şu ki bu, Diyanet’in değil İslam’ın hükmüdür. Tamam, Diyanet’in eleştirilecek çok şeyi var, burda Diyanet’i savunmuyorum lakin bu konuda, Diyanet’e sallama görüntüsü ile İslam’a sallandığını da herkesin bilmesi gerekiyor.