EKONOMİK DAVRANIŞLARIMIZI DİKKATE ALDIĞIMIZDA PARA SAHİPLERİNİN TERCİHLERİ

Önemli bir sorunun çözülmesi adına atılan adımlarda insanımızın davranış kodları dikkate alınmazsa istenilen sonucu elde etmek mümkün değildir.

Buradan yola çıkarak ekonomik davranışlarımızı dikkate aldığımızda para sahiplerinin tercihlerini şöyle sıralayabiliriz;

-büyük para sahipleri her daim daha çok kazanabilecekleri pozisyonlara kendileri karar verir, iktidarların söylediklerine(zorda kalmadıkça) kulak asmazlar.

- Orta ve küçük para sahipleri paralarını yatıracakları enstrümanları güvene dayalı seçerler. Onlar İçin ise güvenilir kaynaklar ise, iktidarların gösterdiği yollardan daha çok tercih ettikleri bankalar, altın ve döviz hesapları, yastık altlarıdır..

O nedenle; büyüklerin zorlanması, diğerlerinin ise daha çok ve sağlam kazanç elde edeceklerine ikna edilmeleri gerek ki, iktidarlarca kendilerine önerilene yönelsinler..

Eğer kısa vadede döviz mevduatlarının TL’ye dönüştürülmesi amaç edilmişse yapılması gereken TL.’ye en kısa vadede(1 ay) döviz farkı üzerinde bir hibe verilmesiydi.

Günümüz uygulamasında TL.’yi tercihin önünde birkaç zorluk var;

1. si, TL.’ye dönülmesi halinde resmî enflasyon üzerindeki döviz endeksine göre ödenecek farkın hibe olduğunu başta izah gerekirdi. Bu yapılsaydı verilecek olan farkın faiz olacağı tartışması yaşanmayabilirdi.

2. si, paranın bankalarda vadeli olarak faize yatırılan en az süresi dikkate alınmalıydı. Yani parasını bankaya döviz olarak yatıran bir ay sonra kâr payıyla birlikte dövizini bozdurabiliyorsa, parasını dövizden TL.’ye çevirenlerde aynı hakkı elde edebilmeliydi. Bu aynı zamanda kısa vadede sistemin işlediğini hesap sahiplerine göstermek ve güven oluşturmak adına örnek oluştururdu.

3. olarak da; Dövizden TL’ye dönüldüğünde hesap sahiplerine dövizden elde edilecek kârdan daha yüksek bir kâr vaad edilmeliydi..

Gördüğümüz kadarıyla ilk düşüşün ardından piyasalarda beklendiği oranda bir çözülme olmadı. O nedenle dolar kuru zaman zaman 13 TL’ye doğru yol alıyor. Bu durum gelecek açısından endişeleri dindirmiyor. !

Bu tablonun neden yaşandığı yönündeki araştırmalarımda ilk karşılaştığım itiraz şu;

“Eğer devlet paramı 3 ay bekletip, üç ay sonra döviz fiyatı üzerinden ödeme yapacaksa neden dövizimi TL’ye çevireyim? Dövizde bekletir, ihtiyaç duyarsam bir ay sonra kârıyla birlikte alırım.”

Sadece kâr düşünüldüğünde bu soruya verilebilecek bir cevap yok! Elbette bu soruya verilebilecek en güzel cevap: “Ülke menfaati için.” olmalı.

İyi de, zaten olaylara bu çerçeveden bakılmış olsaydı insanlar bu derece doların, altının peşinde koşar mıydı?

İktidarın, döviz kurunu gözleyerek düşürme ve bunun için üç ayı geçirmek ve ondan sonra gerekli olursa yeni kararlar almak gibi bir düşüncesi varsa, o zaman bekleyip görmekten başka çare yok..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.