Esasen kişilerin ve kurumların geçmişlerinde hataları olabilir.

Zaman içinde bu hataları kabullenip özür dilemek… Hadi özür dilemek ve itiraf etmek faziletini gösteremiyorsan en azından o hataların üzerini örtüp artık doğru bir çizgide ilerlemeye gayret etmek…
Bu anlaşılabilir…
Fakat CHP’nin durumu böyle bir mantığa uymuyor ve onun için CHP, CHP’den ibaret değildir. 
Xxx
Başa dönelim…
“Atatürk’ün partisi” ve “Kurucu parti” sıfatlarını sahiplenmekten öte hunharca kullanmak, bu analizi elzem kılıyor. 
Öncelikle altını çizelim ki, bu kurucu parti kurduğu cumhuriyetle millete özgürlük ve demokrasi getirmemiştir. 
Osmanlıyı tasfiye eden güçlerin emrinde, o güçlerin arzuları istikametinde yeni bir rejim şekillendirmiş ve bunu millete rağmen yapmıştır. 
1950’ye kadar yani 27 yıl boyunca yapılan hiçbir seçim demokratik değildir. 
Totaliter bir rejimdir. 
Milletin iradesi yoktur. 
Birinci cumhurbaşkanının hangi meclis şartlarında seçildiği aşikardır. 
Tek aday, tek parti, farklı düşünenlerin susturulması ve milletin “Ulan öküz Anadolulu” muamelesi görmesi…
Milletvekili olduğu şehri hayatında görmeyen isimler…
Şak şakçılar…
Zorla şapka giydirmeler… Darağaçları, engizisyon/ istiklal mahkemeleri, şehri savaş gemileri ile topa tutmak, mağaralara sığınan insanları gaz bombaları ile imha etmek…
Devlete sığınanları düşmana teslim etmek…
Velhasıl saymakla bitmeyecek bir günah galerisi…
Ve eşittir CHP…
Xxx
CHP bu karanlık geçmişini affettirmek şöyle dursun, bütün bu icraatlarıyla övünen ve millete tepeden bakan bir anlayışı dayatmaya devam ediyor. 
CHP kadroları ülkesini İran’a, Rusya’ya tercih edecek karaktersizleri barındırmaktan haya etmiyor. 
Üç beş oy uğruna terörü meclise taşımaktan, Alevileri kullanmaktan, Fetö’yle iş tutmaktan çekinmiyor. 
Ne yapacağız peki?
Türkiye’nin her renkten iç ve dış düşmanlarıyla iş tutarak “sonuç” peşinde koşan bu anlayışın hilelerine, kumpaslarına ve tehditlerine boyun mu eğeceğiz.
“Yasin” okuyan ve sözde “Demokrat” geçmişiyle muhafazakâr kitleye göz kırpan “İmamoğlu” Anıtkabir rezaletiyle aslında ne olduğunu ve neye hizmet ettiğini açıkça gösterdi. Bir adam hem inançlı, hem vatansever ve insaflı olup hem de gezici/ çeyrek domuzcu kadrolarla nasıl bir arada olabilir. 
İtirazlar sonucu seçilir veya seçilmez; bu durum bakış açımızı değişmez.
Türkiye’nin gürültü kirliliğine sebep olan ve tehdit saçan, boş paslı teneke bir hurdası var. 
Yanar- döner, çizgisiz, plansız, projesiz, hizmetsiz, geçmişi şaibeli, vakit kaybettiren bir arıza…
Bu provakatif yapı ıslah olmadan bize huzur yok diyeceğim fakat Fetö ve benzeri manyaklaşmış sözde muhafazakâr bir kısım gruplar, kuyruk acısı ve kibirlerinden, katilleriyle aynı yatağa girdiği için şaşkınım ve öfkeliyim. 
Saadetin, İyi Partinin, HDPnin CHP’den ne farkı var?
Aynı kaptan yemiyorlar mı?
Xxx
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi; "CHP bir parti değil, Türke dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesesidir."
Ve biz, bu katliam müessesine ihmallerimizle fırsat veriyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.