Selef alimlerimiz -Allah onlardan razı olsun - Kur'an'ın doğru anlaşılması için çok çalışmışlar, Allah Rasulü ve sahabeden gelen rivayetleri büyük bir titizlikle korumuşlar, analizlerini yapmışlar ve fıkhi yönlerini incelemişlerdir. Bu çalışmaları yapanlar büyük beyinlerdir, ümmetin kabul ettiği salih insanlardır. Bugün mealcilik diye bir bidat çıktı, malesef. Bunların üç hatası var:
1-Meali Kur'an zannediyorlar. Halbuki meal, Kur'an'ın tercümesidir, her tercüme de bir yorumdur.
2-Kuran dışındaki her şeyi reddediyorlar. Hatta Hz. Peygamberi bile konuşturmak istemiyorlar. Alimlerin ayetlerle ilgili konuşmalarına tahammül edemiyorlar. Halbuki kendileri ayetlerle ilgili bol bol konuşuyorlar, kafalarına göre sapkın yorumlar yapıyorlar. O zaman kendileri de konuşmasın ve sadece ayeti yazsınlar, aktarsınlar.
Üçüncü hataları, bu uydurdukları sapkın anlayışı gerçek din gibi göstermeye çalışıyorlar, kendileri dışındaki herkesi uydurulmuş din sahibi diyerek TEKFİR ediyorlar. Halbuki kendileri yeni bir din ortaya koymaya, uydurmaya çalışıyorlar. Bu çağın fitnelerinden birisi olan mealcilik malesef bir kanser gibi Müslümanların ve İslam toplumunun bütün değerlerini ve ilmi çalışmalarını yok etmek ve yaşanmaz bir din ortaya koymak istiyor. Çünkü Kur'an bazı şeylerin teorisini verir veya muhtasar olarak aktarır, ama beyanını ve tatbikini Hz. Peygambere bırakır. Namaz, zekat ve hac gibi. Hz. Peygamberden gelen uygulama (sünnet) olmadan Kur'an doğru anlaşılmaz ve yaşanmaz. Bu uygulama (sünnet) bize mütevatir yolla, her asırda yaşanarak gelmiştir.
Mealciler her dönemde saman alevi gibi çıkarlar, sonra sönüp giderler. Bu arada bir çok kişinin zihinlerini bulandırır, ümmet içinde fesat ve fitne çıkartırlar, bölücülük yaparlar. Allah ıslah etsin, ümmeti bu gibi sapkın görüşlerden korusun..