Ramazan Bayramında Aman Şeker Tüketiminize Dikkat Edin!

Ramazan Bayramında Aman Şeker Tüketiminize Dikkat Edin!

Mübarek Ramazan Bayramının yaklaştığı şu günlerde gündemi en fazla sarsan konulardan biri de tatlı tüketimi. Başta kronik hastalıkları olanları etkileyen fazla şeker tüketimi, olumsuz etkilere yol açmakta.

Fazla şeker ve tatlı tüketiminin diş hastalıklarının yanı sıra hazımsızlık, tansiyon, kolesterol ve kan şekerinin yükselmesi gibi rahatsızlıklara yol açabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, Ramazan Bayramı'nda tatlı tüketimine dikkat edilmesini önerdi.

Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Ertaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında insanların yeme alışkanlıklarının ve biyolojik ritimlerinin değiştiğini söyledi.

Ramazan Bayramı'nda insan vücudunun yeni yemek dengesine alışmada adaptasyon güçlüğü yaşayabildiğini anlatan Ertaş, bir de bunun üzerine aşırı şeker ve tatlı tüketiminin diş, mide ve bağırsak hastalıklarına neden olabildiğini kaydetti.

Ertaş, bayramda insanların fazlaca yemeğe yüklendiğini ifade ederek, "Aşırı şekerli tüketimi bildiğimiz kadarıyla reflüyü azdırıyor. Reflünün sadece mide bağırsak sistemi üzerine etkisi yoktur.

Reflünün yani mide asidinin yemek borusundan kaçarak yemek borusuna kadar gelmesinin, mide, yemek borusu ve bağırsakla beraber dişlere de boğaza da etkisi vardır. Bu mide asidi dişlerde yanmalar meydana getirerek dişlerin sert doku kaybına da neden oluyor" diye konuştu.

Ağızda asidik ve şekerli ortamın bakteri üretimini arttırdığını vurgulayan Ertaş, bu bakterilerin dişlerde çürük oluşumunun en önemli etkenlerinin başında geldiğine dikkatİ çekti.

Şekeri dişlerden ve diş aralarından uzaklaştırmak için düzenli diş fırçalamanın önemine işaret eden Ertaş, şekersiz sakız çiğnemenin de alternatif bir metot olarak ağızdaki asitlerin azalmasını sağladığını belirtti.

Ertaş, "Her gittikleri yerde çocuklara şeker uzatılıyor. Bunu elimizden geldiği kadar kontrol etmemiz gerekir. Aile ve komşu gezilerinde çocuklara şekeri kontrollü vermeliyiz" dedi.

Şekerin tarihinin çok eski olmadığını anlatan Ertaş, "sanayi şekeri" çıktıktan sonra diş çürüklerinin artış gösterdiğini vurguladı.

Ertaş, diş hastalıklarının sinsi hastalıklardan olduğunu, bunun için her altı ayda bir kontrole gitmek gerektiğini söyledi.

- "Tatlıyı asgari ölçüde tüketmek gerekir"

Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol Çanakçı da tatlı çeşitlerinin sistemik hastalıklarla ilişkisi olması nedeniyle bayramda çok tüketildiğinde diş etlerinde olumsuzluklar oluşturacağını bildirdi.

Çanakçı, "Bayramlarda tüketilen tatlılar, diş üzerine kolay yapışıyor ve çıkması daha zor oluyor. Bu şekilde bakteriler için de uygun ortam oluşuyor. Bunun için bayramda tatlı yedikten sonra dişleri fırçalamanın yararlı olacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.

Diş sağlığı için tatlının az tüketilmesi gerektiğine dikkati çeken Çanakçı, dişleri korumanın en önemli yolunun fırçalama olduğunu söyledi.

Çanakçı, bayramlarda yapılacak ve ikram edilecek tatlıları az tüketmenin faydalı olacağını vurgulayarak, "Tatlının sistemik hastalıklarla ilişkisi olması nedeniyle bayramda çok tüketilmesi diş etlerini olumsuz etkileyecektir.

Bunun için asgari ölçüde tüketmek ve fırçalamayı devam ettirmek olumsuz durumun önüne geçecektir. Fırçalama şansı olmadığında, özellikle elmayı ısırarak yemenin ağız hijyenine yardımcı olacağı bilinmektedir" ifadelerini kullandı.

- "Sütlü tatlılar tercih edin"

Afyon Kocatepe Üniversitesi Hastanesi Başdiyetisyeni Çağrı Kitiş de özellikle Ramazan Bayramı'nda aşırı şeker, çikolata ve tatlı tüketilmesinin, hazımsızlık, mide bulantısı, bağırsak sistemi rahatsızlıkları, tansiyon, kolesterol ve kan şekerinin yükselmesine yol açabileceği uyarısında bulundu.

Ramazan ayı sonrasında insanların yemeklerde aşırıya gidip özellikle şekerleme tüketiminde ölçüye dikkat etmediğini belirten Kitiş, "Ramazan sonrasında aşırı şeker, çikolata ve tatlı tüketimi, hazımsızlık, mide bulantısı, bağırsak sistemi rahatsızlıkları, tansiyon, kolesterol ve kan şekeri yükselmesine yol açabilir" dedi.

Kitiş, şunları kaydetti:

"Aşırı şeker alımına bağlı glikoz tolerans bozukluğu oluşabilir. Yine yağ içerikli ikramlar nedeniyle kolesterol yüksekliği oluşabilir. Özellikle şerbetli tatlılar, bomba etkisi gösterir. Hem kan glikozunun hem kolesterolün artmasına sebeptir.

Çok yüksek proteinli ve yağlı besinler olan etlerden kaçınmak gerekir. Asitli içeceklerin de tüketilmesi hem şeker hem de asit içeriğinden dolayı mide bağırsak sistemini bozacaktır. Bunlardan uzak durulması lazım."

Kahvaltılarda da dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Kitiş, ağırlıklı olarak süt veya meyveli tatlıların tercih edilmesi, bol bol yoğurt tüketilmesi gerektiğini vurguladı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.