Rıdvan Dilmen'den Şok İddia: "Çok Net Bir Penaltı Verilmedi! Güçlünün Yanında Olmayı Tercih Ettiler"
Sports Digitale'de yayınlanan "Yüzde Yüz Futbol" programında, Galatasaray'ın Samsunspor'u 3-2 mağlup ettiği karşılaşmanın tartışmalı anları masaya yatırıldı.
Sports Digitale'de yayınlanan "Yüzde Yüz Futbol" programında, Galatasaray'ın Samsunspor'u 3-2 mağlup ettiği karşılaşmanın tartışmalı anları masaya yatırıldı. Ünlü yorumcu Rıdvan Dilmen, maçın kaderini etkileyen kritik bir pozisyona dair sert ve düşündürücü bir yorumda bulundu. Dilmen, Kazımcan Karataş'ın ceza sahası içindeki topa elle müdahalesinin, uluslararası kurallara göre yüzde yüz penaltı olması gerektiğini vurguladı.
"IFAB Kuralı Penaltı Diyor, Ama Hakemlerin Aklına Başka Şeyler Geldi"
Tartışılan pozisyonu IFAB kuralları çerçevesinde değerlendiren Dilmen, "Kazımcan’ın eli açık olunca top eline çarpıyor; IFAB kurallarına göre buna penaltı diyorlar," ifadeleriyle kararın netliğini ortaya koydu. Ancak Dilmen, orta hakem ve VAR'ın kararı vermeme nedeninin teknik bir hata değil, psikolojik baskı olduğunu iddia etti.
Dilmen'e göre, hakemlerin zihninde yakın geçmişte yaşanan olaylar etkili oldu:
"Ancak o anda orta hakem ve VAR’ın aklına 'Geçen hafta Fenerbahçe–Galatasaray maçının ardından bir sürü olay oldu, taraftar grupları çok ağır şeyler yaptılar; yetmedi, Galatasaray yönetimi baskı yaptı' düşüncesi geldi."
"Dengesi Bozuk Hakemler, Güçlünün Yanında Oldu"
Tecrübeli futbol yorumcusu, bu tür kararların, Türk futbolundaki hakem dengelerinin bozulmuş olmasından kaynaklandığını öne sürdü. Kuralların işletilmediğini savunan Dilmen, eleştirilerini şu çarpıcı sözlerle tamamladı:
"Zaten dengeleri birkaç yıldır bozuk olan hakemlerde, bu bozulmuş kafalarda da kurallar işlemiyor ve sonuçta haklının değil, güçlünün yanında olmayı tercih ediyorlar. Dolayısıyla santrası bile olmayacak çok net bir penaltı verilmiyor."
Rıdvan Dilmen'in bu ağır ithamları, Galatasaray 3-2 Samsunspor maçındaki tartışmalı penaltı kararının yankılarını artıracağa benziyor. Türk futbolunda VAR kararları ve hakemlerin üzerindeki baskı konuları, bir kez daha gündemin en üst sırasına yerleşti.