SERMAYE NASIL BİRİKİR ?

Bir önceki makalede açıkladım. Ekonomik gerçeği biliyoruz. Günümüzde, toplumların zenginliği SERMAYE BİRİKİMİNE bağlıdır. Sermaye biriktiremeyen toplumlar fakir kalıyor.

Çünkü, zenginlik KATMA DEĞERİ YÜKSEK mal üretimine bağlı. Tarımsal üretimin katma değeri yüksek değil. Zenginlik yaratmıyor. Katma değeri yüksek mal üretimi, sermaye ve bilgi ile gerçekleşiyor.

Sermaye nedir ve nasıl birikir ?

Sermaye, üretime katılan üretilmiş üretim faktörüdür. İkiye ayrılır. Nakit sermaye ve Sabit sermaye. Önce nakit sermaye oluşur. Nakit sermaye yatırıma gider ve sabit sermaye oluşur.

Nakit sermaye ya da finans kapitalin iki kaynağı var. Birincisi ulusal tasarruflar. İkincisi uluslararası tasarruflardır. Yani yabancı sermayedir.

Ulusal tasarruflar, ulusal hasıladan tüketilmeyen kısım ile ölçülür. Formüler ifadesi şudur:

Milli Gelir-Tüketim = Ulusal Tasarruf

Bir ülke ne kadar çok üretir ise o kadar çok tasarruf yapar. Ürettiğinden ne kadar az tüketir ise o kadar çok tasarruf yapar. Tasarruf miktarı arttığı oranda. Sermaye birikimi de artar.

Türk Milleti ulusal hsılnın yüzde 12 si oranında tasarruf yapıyor. Ulusal hasıla 850 milyar dolar civarında ve yıllık toplam tasarrufumuz 102 milyar doları buluyor. Demek ki, ülkemiz her yıl 102 milyar dolar sermaye üretebilecek potansiyele sahip.

Sorun, potansiyelin realize edilemiyor olmasından kaynaklanıyor. Çünkü, finans kapitalin yani tasarrufların sabit sermayeye dönüşmesi için yatırıma gitmesi lazım. Bunu beceremiyoruz.

Beceriksizliğin nedenleri var.

1. Akıllı ekonomi politikası uygulanmıyor. Enflasyon karşısında tasarrufunun eridiğini gören insanlar, döviz satın alıyor, altın satın alıyor. Nakit sermaye yastık altına gidiyor. Sabit sermayeye dönüşmüyor.

Enflasyona karşı vatandaşı koruyamayan ekonomik politikalar, sermaye birikiminin önündeki en büyük engel olarak duruyor. Çare bellidir.

Tasarruf sahibine beklenen enflasyon üzerinde getiri sağlamak. Serbest piyasa ekonomisinde bunun adına REEL FAİZ denilir. Reel faiz, piyasa faizinden enflasyon oranı düşülerek bulunur.

2. Nakit sermaye kuşa benzer. En ufak risk karşısında uçar-kaçar. Türkiye, sermayeye güven vermediği sürece, kaçışını durduramaz. Yaşanmış tarihi deneyimlerimiz vardır.

-Osmanlı sermayenin farkına varamadı. Hazine zora düştükçe, yeni zenginler saptanıyor. Vatana ihanet suçu ile yargılanıyor. Malına el konuyordu. Osmanlıda Sermaye mülkiyet güvenliği yoktu. Vatandaş tasarrufunu altın olarak tutuyor ve yastık altında saklıyordu.

Halepte SÜRYANİ bir vatandaş tekstil fabrikası açmış fes üretiyor. Fransızlar rekabet edemiyor. Fransız elçisi dönemin Osmanlı hükümetini ikna ediyor. Süryaninin fabrikası başına geçiriliyor. Vatandaş, vergi kaçırmaktan yargılanıyor. Yaptığına pişman oluyor. Böyle örnekler çok. Bu yüzden, Anadoluda ilginç bir atasözü ortaya çıktı. “Görünen mal hayır getirmez” deniliyor.

Görünen mal hayır getirmeyince, nakit sermaye saklanıyor. Sabit sermayeye dönüşmüyor.

-Cumhuriyet bu gerçeği gördü ve sermaye birikiminİ kamu eliyle yapmaya çalıştı. Fakat, ATATÜRK öldükten sonra OSMANLI anlayışına geri dönüldü. 1942 yılında servet ve sermaye vergisi uygulaması ile insanlar perişan oldular. O tarihten itibaren, azınlıklar kazandıkları paraları yurt dışına kaçırdılar.

Diğer bir engel 1960 yılında ortaya çıktı. Askeri darbe hükümeti, SERVET BEYANI getirdi. Kulağa hoş gelen bu uygulama felaket ile sonuçlandı. Ülkede para kazananlar, beyandan kaçınmak için paralarını İSVİÇREYE aktardılar. Bu durum 1982 yılına kadar devam etti.

Ekonomi tarihinden ders alamadık. Sermayeye güven ortamı yaratacak hukuk düzeni kuramadık. Ürettiğimiz nakit sermayeyi, sabit sermayeye dönüştüren mekanizmayı işletemedik. Sonuç ortada.

Ülkemizde tasarruf var ve fakat sabit sermayeye yeteri kadar dönüşemiyor. Sermaye dar boğazı aşılamıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.