Tankın üzerine çıkmak

1985 de SSCB başkanı olarak seçilen Mihail Gorbaçov, partiyi ve devleti bir dizi reforma zorladı. Çünkü artık devletçi sosyalizmin sonuna gelinmişti.

Mevcut düzen üretici güçleri geliştiremiyor, kapitalizmin bir üst toplum biçimi olarak tanımlanan sosyalizm bir türlü kapitalizmin üretkenliğini yakalayamıyordu.

Makas gittikçe açılmaktaydı. Bir çıkış yolu arayan Gorbaçov'un destekçileri de vardı, onu reformlar konusunda yetersiz bulan da, sosyalizmden saptığını düşünenler de.

Rusya Federasyonu başkanı Boris Yeltsin Gorbaçov'u yetersiz bulan amansız bir muhalifi idi. Eski düzenin sürdürülmesinden yana olanlar, yani Sovyet nomenklaturası (siz bunu derin devlet olarak anlayın) ise daha sinsice çalışıyordu.

Bunlar Kızıl Ordu eliyle 1991 yılında darbe yapmaya kalkıştılar.

Gorbaçov'u görevden aldılar ve tutukladılar. Halkı sindirmek için tankları sokaklara çıkardılar. Fakat Sovyet halkları sinmedi ve direndiler. İşte tam o anda Yeltsin, bir tankın üzerine çıkarak tarihi bir konuşma yaptı. Bu hem darbe, hem Sovyet sistemi, hem de sosyalizm ütopyası için sonun başlangıcı oldu.

Halk sokakları doldurdu. Kızıl Ordu bizim satılmış Amerikan uşağı darbecilerimiz gibi ülkesini bombalamayı ve halkına kurşun sıkmayı göze alamadı. Gorbaçov tekrar görevine döndü ama artık düzen dikiş tutmuyordu.

Bizde nasıl oldu bu işler?

Henüz taze; yeni yetmeler dışında hepimizin belleklerinde. Hala gözlerimizin önünde o meşum gece. Darbecilerin nasıl haince halkını kurşunladığı; onun silahlarıyla emperyalist saldırganlar adına kendi ülkesinin devlet binalarını bombaladığı, seçilmiş cumhurbaşkanını katletmek için infaz timi çıkarıldığı...

İşin bu kısmı 'ihaneti vataniyye' kısmı. Bunun bir de soytarılık kısmı var. Ortada henüz fol yok yumurta yokken 'tankın üzerine ilk ben çıkarım' afkırması yapıp da o gece tanklara selam çakma soytarılığı. Onlarla anlaşıp sessizce sıvışarak gidip darbe gecesini kahve höpürdetip televizyondan izleme kısmı.Ertesi günden başlayarak darbecileri aklama, darbeye maruz kalanları karalama kampanyası, 'kontrollü darbe' soytarılığı.

Bu ikinci kısmın sahipleri şimdi kalkmış 'siyasi ayak' kovalıyorlarmış. Yeltsin olsaydı sizi votka şişesine doldurup bir dikişte içer sonra da gidip üç dakikada tuvalete işerdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.