Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Dolar mı Onur mu… -3-

Güçlü olanın ayakta kalacağı felsefesi, doğal olarak herkesi güçlü olmanın yollarını aramaya itti. Bu durumda zayıf olmak tamamen onların kendi tercihleri olmaktadır. Güçlü olanlar ise zayıfları korumak yerine, onları yok etme mantalitesinden hareket ediyor. Bu sadece ikili ilişkilerde değil, devletler ve kültürler arası ilişkilerde de esas alındı. Zira artık herkes güçlünün bu kabullerinden haz almış, zevklerimizin de içerisinde yer aldığı her şey ve herkes ‘küreselleşerek’ tekdüze hale gelmişti. Zayıf toplumların bu güçlüler karşısında yapabileceği hiç bir şey yok. Güçlüler şimdilik onları bir bütün olarak yok etmiyor. Zira hizmet edecek kölelere de ihtiyaç var.

İnsan kendi eliyle kaynakları yok etmeye and içti adeta…

Kur'an'da pek çok ayette yerilen 'fesat ve bozgunculuk' şevkle yaptığı göreve dönüştü neredeyse... Zira bu felsefeye göre güçlü olmanın ve ayakta kalmanın bir yolu da daha fazla üretmek ve bunları kitlelere pazarlamaktır. Başardı da bunu… Hedef kitlenin tatmin aracı da daha fazla tüketmekten yana idi bir yandan da... Daha açıkçası öyle olması sağlanmıştı zaten... Milyonlarca aç ve açığın olmasının bir önemi yok her iki taraf için de… Zira bu felsefe 800 milyon insanın açlıkla mücadele etmesi ya da dünya nüfusunun üçte birinin fakirlik sınırı altında yaşamasına karşı herhangi bir sorumluluk gerektirmiyor. Şimdilik kaynakları hor ve hoyratça kullanmasının önünde de herhangi bir engel yok… Nasılsa ‘sınırlı’ olan kaynaklar bir gün tükenecek… Kim bilir belki sıra o gün kendisine gelecek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.