Avrupa’da hastanelerde, postahanelerde, okullarda belirli yerlere İncil’ler konur. Bu yolla insanların maneviyatlarını yükseltmek isterler ve bir de şöyle dua ettirirler. İncil’de yazan duada şöyle yazar. “Rabbim, Kostantiniyye’yi ve çocuklarımızı bize geri ver!” Burada Kostantiniyye belli. Bu İstanbul. Çocuklarımız geri ver cümlesi nedir o zaman? O da Osmanlı’nın savaşlarda veya fetih ettiği ülkelerde devşirdiği, Enderun’da yetiştirip Müslüman ettiği ve Ülkeye hizmette kullandığı çocukların yerine kendilerine hizmet edecek Müslüman nesiller vermesi için bu dua. Çocuklarımızı geri ver derken bugün orta doğuda krallar İsrail yanında yer alırken dualarının kabul olduğunu anlamaktayız. Beni Kureyza Yahudilerinin nesillerinden gelenler, İsrail’in yanında yerlerini almaktadırlar. Ülkemizde de Fetullah (İran’da kullanılan bir isim) Gülen ve ona tabi olanları kullanarak yönetimi ele geçirmek istemeleri işte bu duadandır ve onların çocuklarıdır bunlar. Kendi çocuklarının yerine kullanabilmek için FETÖ’yü 1998 yılında Vatikan’a çağırdılar. Kendisine Doğu Roma’nın yani Anadolu’nun ve İstanbul’un başına getireceklerini söylediler. Fetullah Gülen bu teklifi hemen orada kabul etti. Vatikan’ın amaçlarına hizmet edeceğine dair mektubu daha sonra Vatikan’a ulaştırdı. Fetullah Gülen ve tabileri eliyle Vatikan Türkiye’yi komple ele geçirme ve en önemlisi de Dinlerarası Diyalog ile Hıristiyanlık propagandası yaparak Hıristiyanlığı insanlar nezdinde hoş görülü bir din haline getirmek ve kabul ettirme çabasını hızla yayamaya çalıştı. Fetullah Gülen ve avanesi "Hıristiyanlar da cennete girecek" sloganını hızla yayamaya başladılar. Bundan sonra Fetullah Gülen ve avanesi, Hıristiyanlık inancından pek çok şeyi İslam ile harmanlamaya başladı. Tevhidden ”Muhammedün Rasulullah” kelimesini hızlıca kaldırdılar. Eğer darbe başarılmış olsa idi, kelimei tevhid de Fetullah aley yazılıp okunacaktı. Çünkü kendisini mehdi ilan etti ve kendi devrinin başladığını duyurdu. Bu inanç doğrultusunda kilise ve camiyi birleştirerek projelerinin ilk adımını atmış oldular. Kur’an âyetlerinde geçen ve Hıristiyanlığın sapkınlığını anlatan ayetlerin meallerini değiştirdiler ve kendi baskıları olan Kur’an’larda da ortadan kaldırdılar. Bunları bazı devlet dairelerine hediye mahiyetinde gönderdiler. Daha sonra bunlar ayıklandı. Fetö, bu çalışmalarını fark edip deşifre eden tüm âlimlere karşı operasyon çekmeye başladı. Onları itibarsızlaştırıp, toplumdan uzaklaştırdılar, görevlerinden attırdılar. Bu âlimlerin kimini hapse attırdı, kimini de itibarsızlaştırdı, hatta bazılarını da öldürttü. Rahmetli Erbakan hükümetine darbe yaptırdılar. Türkiye ve hükümeti erken uyandı ve Fetullah gülen ve avanesine büyük bir darbe vurdu. Fetö’nün devleti ele geçirme planı ve girişimi deşifre edilerek engellendi. Bu yenilgi karşısında Vatikan kahroldu ve başaramadılar. Fetö darbesini kınamadılar bile. İçten içe Fetö'yü desteklerken darbeyi başaramadığı için üzüldüler. Fetö, tüm tapınakçıların ve Vatikan’a bağlı Müslüman görünen gizli şövalyelerin desteği ile devlete hâkim olmak üzereyken, Hakan Fidan tapınakçı ve Vatikan unsurlarının faaliyetlerini deşifre edip temizlemek için göreve getirilmişti. Göreve geldiğinden bu yana Vatikan, Müslüman görünen Tapınakçılar ve Fetö’yü takip edip raporlaştırdı. Onlar bunun farkına varınca Hakan Fidan’ı görevinden azlettirmek ve öldürmek için üç operasyon çektiler. Bu üç girişimde de başarı sağlayamadılar ve Hakan Fidan’ı alamadılar. Fetö operasyonları Vatikan’a kadar uzandı. Kriz bu yolla büyütüldü. Zamanımızın Devlet Başkanı olan Sayın Cumhurbaşkanı bizzat Vatikan’a kadar gidip dünyanın ve Türkiye’nin her yerindeki Vatikan korumasında olan Fetö’cülerin Türkiye’ye iadesini istedi. Vatikan ziyaretinde hepsini dile getirdi ve delilleri onlara gösterdi. Bu delillerin bir kısmını da onlara verdiler. Bunların Türkiye’den kaçamayanlarının bir kısmı itirafçı oldu ve bir kısmı da tutuklandı. Ama Vatikan, kaçıp batıya sığınanları iade etmeye bir türlü yanaşmadı ve halada yanaşmamaktadırlar. Bu darbe girişiminin başarısız olmasının arkasından yani 15 Temmuz’dan sonra Amerika’da tapınakçılar tarafından korunan Fetö, video aracılığı ile “Haçlı’ların Türkiye’yi işgal etmesi çok da tehlikeli bir durum değildir. Çünkü sizinle onlar arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar sizin kadınınıza, kızınıza ilişmezler. Mabedinize ilişmezler. Geçmişte de Haçlılar ilişmediler” yalanı ile hizmetini doruğa çıkarma peşine düşmüştür. Görüldüğü gibi İncil’de yazılan duadaki çocukları için Fetö ile intikam alma peşine düşmüşlerdi. Ama başaramadılar.