Köylüler Elektirik Kesintilerine Müthiş Çözüm Buldular
Elektriklerin olmadığı yüksek yaylalarda yaşayan Koçerler (Göçerler), güneş enerjisinden elektrik üreterek hem cep telefonlarını şarj ediyor hem de çadırlarını aydınlatıyorlar.
Elektriklerin olmadığı yüksek yaylalarda yaşayan Koçerler (Göçerler), güneş enerjisinden elektrik üreterek hem cep telefonlarını şarj ediyor hem de çadırlarını aydınlatıyorlar.
Elektrik bulunmayan yüksek yaylalarda hayvanlarını barındıran Koçerler elektrik ihtiyaçlarını karşılamak için güneş enerjisinden istifade ediyorlar.
Elektrik üreten bataryalarla hem cep telefonlarını şarj eden hem de çadırlarını aydınlatan Koçerler, hayat şartlarının çok zor olduğu yüksek kesimlerde bulunan yaylalarda kendi imkânlarıyla hayatlarını sürdürdüklerini söylüyorlar.
Sudan elektriğe günü birlik ihtiyaç duydukları her türlü hizmetten mahrum olduklarını belirten Koçerler, bu ihtiyaçlarını gidermek için alternatif yollar ürettiklerini, kendi imkânlarıyla farklı yollardan günlük ihtiyaçlarını karşılayarak sıkıntılarını bir şekilde gidermeye çalıştıklarını söylediler.
“Güneş enerjisinden elektrik üretiyoruz”
Günlük iletişim ihtiyaçlarını cep telefonları aracılığıyla temin etmek durumunda olduklarını belirten Koçerler, telefonlarını şarj etmek için ihtiyaç duydukları elektriği ise olmadığından dolayı cep telefonlarının şarj edilmesi için güneş enerjisinden yararlandıklarını belirttiler.
Kendi imkânlarıyla aldıkları güneş enerjisi panellerine üçlü seyyar fişler takarak aldıkları elektriği telefonlarını şarj etmede, ya da aydınlatmada kullandıklarını belirten Mehmet Can Alpağut, “Elektriğimiz yoktur. Gördüğünüz bu küçük panelleri güneşe bırakıyoruz. Bu panellere elektrik prizleri takmışız. Hem bu şekilde cep telefonlarımızı şarj ediyoruz hem de akşamları çadırlarımızın aydınlama ihtiyacın karşılıyoruz. Bizler elektriğin olmadığı bu dağ başında bu yöntemle ihtiyacımızı karşılıyoruz.”dedi.
“Boruları toprağa gömmeden sıcak su elde ediyoruz”
Sıcak su ihtiyaçlarını da kendi imkânlarıyla gidermeye çalıştıklarını vurgulayan Alpağut, “Suyumuzu 2 bin 500 metre uzaktan getiriyoruz. Borularımızı toprağa gömmediğimiz için bu mesafede gelen su bize ulaşana kadar ısınıyor. Böylece sıcak su ihtiyacımızı da karşılamış oluyoruz.” diye konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)