Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

ENTERESAN OLAYLAR OLUYOR

ENTERESAN OLAYLAR OLUYOR

Bu yazıyı yazmadan önce ne yazıyım diye düşündüm. Bir gün önce akşam saati üzerinde telefonumun whatsabına düşmüş bir kaç mesaj gördüm. Bu mesajların bir tanesi direk suçlama mahiyeti taşıyordu, diğer ikisi ise indirek suçlama ihtiva ediyordu. Bu şikâyet mesajları tabi ki beni etkilemiş olsa gerek ki, bu başlığı yazımın başına koydum.

Yürümek, hayvan ve insanlara mahsus bir özelliktir. Ne makbulü iyi yollardan yürümektir. Yollar ara ara çamurlu da olabilir. Çamursuz yollarımız da çok şükür yok değil var. Hedefe ulaşmak için kendi iradenle çamurlu yolu seçiyorsun, yağmuruna- çamuruna bakmadan yürüyorsun. Çamurlanımca da çamura suç buluyorsun. Böyle bir mantık var mı? Toplumda kargaşanın oluşumunda baş musebbib olanlar, suçlu başkasına yüklemeye çalışırlar, bir de hesap sormaya kalkıyorlar.

Burada bu örnekten şunu kastediyorum. Okullardaki öğrenciler toplumun kopyası ve aynasıdır. Her ailenin kendine göre dert ve sıkıntıları vardır; hastalıklar, maddi sıkıntılar, boşanmalar, aile arasında kavgalar, borçlanmalar, toplumdan dışlanmalar vs. Bu hadiseler beraberinde mutsuzluğu götürmektedir. İster istemez bu olumsuz durumlar öğrencilere yansımaktadır. Böyle bir toplumun yüzlerce çocuğu bir okula gelmektedir. Haliyle problemli çocuklar olacaktır. Teslim aldığımız malzeme gülistandan oluşmuyor. Karmaşık bir mozaikten oluşmaktadır. Böyle bir ortamda çocuklarımız düşecektir, kalkacaktır, oynarken kavgalar olacaktır, dışarda dikkatsizlikten trafik kazaları olduğu gibi, okulda da öğrenciler arasında çarpışmalar olacaktır, toplum içerisinde yalan,dolan, hırsızlık adam kayırma olduğu gibi okulda da yansımaları elbette olacaktır. Eğitim ordusunu teşkil eden öğrermenlerimiz bu olumsuz tabloyu en aza indirmek için elinden gelen sayu gayreti göstermektedir. Gerçek böyle olduğu halde çocukların olumsuz davranışlarından dolayı meydana gelen olumsuz tabloyu öğretmene yüklemenin alemi yoktur.

Her şeye rağmen olumsuz tablolar karşımıza çıkmaktadır. Direkt olarak öğretmeni suçlamak işin en basit şeklidir. Bir olumsuz olay cereyan etmeden önce o olayın perde arkasını iyi analiz etmek lazım. Bir ağacın kökü toprağın derinliklerine kadar uzandığı gibi, bu olayların da geçmişe doğru uzanan kökleri vardır. Peşinden birini suçlamak en hafif tabirle basit insan olmaktır. Basit insanlar şikayet eder, kamil insanlar tefekkür eder.

Bu manada güzel örnek vardır. Bir muhlisin hırsızlık yapan bir çocuğu varmış. Bu olayı öğrenince muhlis insan, hanımıyla konuşmuş. Çocuğun annesi çocuğa hamile kaldığında komşusunun mutfağında bulunan limona iğne batırarak limonun suyundan gizlice içmiş, lakin helallaşmamıştı. Bu olay üzerine komşusuna varmış, durumu anlatmış ve helalleşmiş. Çocuğa hiç bir şey söylemedikleri halde hırsızlık olayından vazgeçmiş. Bu menkıbeden çıkarılacak ders bellidir.

Kendimizi düzeltirsek, göreceğiz ki dünya düzelecektir. Kendini düzeltme, suçunu ona buna at. Olacak şey mi?

Evlâtlarımız bizim meydana gelişlerinde baş müsebbibiz. Biz millet olarak iyi olursak evlatlarımız da iyi olur. Yok biz kendimizi düzeltmezsek ne yaparsak yapalım eserimiz iyi olmaz. Kötü tohumdan iyi ürün çıkmaz, kıraç toprakta mısır tarlası olmaz. Atalarımız; " Bak anasını, al danasını" sözünü boşuna söylememişler.

Sosyal hayatta olduğu gibi doğa olaylarda da çok enteresan olaylar oluyor. Biraz da bu olaylardan bahsederek sözlerimi noktalamak istiyorum.

Buz tsunamisi genel olarak okyanus, göl veya büyük nehirlerden kıyı alanına doğru buz kütlelerinin taşınması olayıdır. Genelde bahar dönemlerinde görülen bu olay, üç unsurun birleşmesiyle oluşur. Bunlardan birincisi; su yüzeyinde geniş alan kaplayan, erimekte olan geniş bir buz kütlesi, ikincisi; kuvvetli rüzgâr ya da akıntılar ve son olarak; sığ bir kıyı alanı. Eğer kıyı dik bir yapıda olursa buz parçaları kıyıya çıkmaz.

Atmosferde gerçekleşen optik olaylardan biri olan yalancı güneş, sirrüs bulutlarının içerisindeki tabaka şekilli buz kristallerinin, Güneş'ten gelen ışınları kırmasıyla oluşur. Bu kırılma genelde 22°lik açıyla gerçekleştiği için yalancı güneş, Güneş'in sağında ve solunda 22°lik açıyla görülür. Güneş'le aynı yükseklikte oluşan yalancı güneşlerin görünümünü belirleyen unsurlar; bulutun ve Güneş'in konumudur. Yalancı güneş tüm enlemlerde görülmekle birlikte genelde kutup bölgesi ve orta enlemlerde, soğuk kış aylarında ve güneşin ufuk çizgisine yakın olduğu zamanlarda görülür. Dileyen bunun videosunu Youtube den izleyebilir. Google'dan istifade ediyoruz zaman zaman.

Yazılarımı okuyan herkese teşekkür ederim. Bir dahaki yazımda buluşmak dileğiyle...

09.02.2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.