Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

PROBLEMSİZ GEÇEN HER GÜNE ŞÜKÜR

PROBLEMSİZ GEÇEN HER GÜNE ŞÜKÜR

Hayat şartları her geçen gün zorlaşıyor, ne zaman nerede nasıl olumsuz bir tablo karşımıza çıkacağını kestirmek zor. Memleketimizdeki yöneticiler, ne zaman, nasıl kararlar alacağını kestiremiyoruz. Bir belirsizlik var. Durum böyle olduğundan dolayı yabancı yatırımcılar ülkemize gelmiyor.

Günlük ana haberlere ya da günlük gazetelerin manşetlerine baktığımız zaman sürekli olumsuz tablolarla karşı karşıyayız. Yılan bize dokunmasa da bu olumsuz durumlardan ızdırap duyuyor, üzülüyoruz.

Gün geçmiyor ki, dünyada ya da Türkiyemizde bir kaza haberi olmasın, bir intihar vakası yaşanmasın, bir kadın cinayeti olmasın, iflâs eden bir şirket olmasın, aleyhimizde olacak şekilde meclisten yasa çıkmasın, açlıktan ölen bebekler olmasın, bir ülke topraklarına saldırı olmasın, kan dökülmüş olmasın, haksız yere vergi konmasın, vergi oranlarında bir artış olmasın, vergi çeşitliliği artmış olmasın. Gün geçmiyor ki, çeşitli hastalıklardan ölen bir akrabamız olmasın, haksız yere yargılananlar olmasın, haksız yere cezaevlerine atılanlar olmasın, hayat pahalılığı olmasın. Kısaca olaylar hayatımızı zorlaştıracak istikamette gelişiyor.

İnsanoğlu bir imtihan için dünyaya gelmitir. Bu imtihan dünyasında olumlu şeyler de olabilir, olmumduz şeyler de. Önemli olan olaylar karşısında durabilmek, problemleri kimseye yük olmadan atladabilmek, sabretmek ve sonuçta müjdelenen kullar arasına girebilmektedir. Nitekim Cenab-ı Hak Bakara Suresi 155. Ayet-i kerimesinde; "Yemin olsun ki, sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele". Buyurmaktadır.

. İslâmın güçlü dönemleri olduğu gibi, güçsüz dönemleri de olmuştur. İslâm güçlü dönemlerinde dünyaya hakim olmuş, islâm adaletiyle dünyaya hükmetmişti. Hiç bir ülke diğer ülkeye haksızlık yapamıyordu. Güçlü dönemden zayıf döneme geçilmiş, dünyayı bugün şeytanın askerleri yönetiyor, insanlığa bu şer güçleri kan kusturuyor. Biz şansız bir dönemde dünyaya geldik galiba. Nereye bakarsanız olumsuz tablolarla karşı karşıyasınız. Bütün müslüman ülkeler hemen hemen aynıdır. Şer odaklarına karşı bir türlü beraberlik sağlanamıyor, güç birliği oluşturulamıyor, kardeşlik ruhu hayata geçirilemiyor, dünyadaki zulümlere karşı dur denilemiyor, dolayısıyla akan kan ve göz yaşları genellikle bizlerden oluyor. Bundan dolayıdır ki bir müslüman durumu ne olursa olsun bu şartlarda mutlu olması mümkün değildir.

Diğer taraftan bu islâm ülkelerini yönetenlerin yanlış yönetimleri yüzünden müslümanlar olarak bizler sürekli haksızlıklara uğramaktayız, ne zaman, nerede, nasıl, ne durumda hangi olumsuz durumla karşılaşacağımızı anlamamız ve önlem almamız mümkün değildir.

Her sabah kalktığımızda acaba hangi olumsuz durumla karşılaşacağız diye tedirginlik yaşıyoruz. Telefonumuz çaldığında ,bir hastalık, bir ölüm haberi mi var acaba? diye kuşkulanırız. Tanımadığımız birisi selâm verip bize yaklaşmaya çalıştığında "acaba ne isteyecektir" diye ondan kaçmaya çalışırız. Camiye gidip huzur bulalım derken, hoca efendi bize; " kasten bir vakit namazını terk edenin, kaç bin yıl cehennemde yatacağını" söyleyerek bizi cehennemle tehdit etmektedir. Emeklim her kalktığında acaba hangi ürünlere ne kadar zam geldi? maaşımla ay sonunu getirebilecek miyim? tedirginliğini yaşıyor. Her ay, suya, elektriğe, doğal gaza gelen zamlarla faturalarını ödeyemeyenlerin çektikleri sıkıntıları söylemiyorum.

Biraz ekonomiden anlayanların alın terleriyle kazandıkları Türk lirasının enflasyon aracılığıyla kaç liralarının çalındığının hesabını yaparak girdikleri haleti ruhiyeyi burada anlatmaya gerek yoktur.

Trafikte yol alan birisinin, hangi süprizle karşılaşacağını bilmiyor. Hiç ummadığı yerde radara yakalanıp cezalanabilir, zira kurallar sürekli değişim gösteriyor. KPSS sınavına hazırlanan öğrencilerimiz başarabilecek miyim acaba? diyerek umutsuz bir süreç içerisinde hayatını idame ettirmektedir.

Okullardaki stadü farklılığı nedeniyle bodrolarına bakan öğretmenler mutsuz, ücretli öğretmenler daha da mutsuz. Asgari ücretlimin durumu ayrı bir vakıa, ayrı bir mevzu.

Kara para döngüsü, hukuksuzluk, uyuşturucu mübtelalığı, ahlâksızlık, rüşvet ve adam kayırmacılığı, yüksek faiz döngüsü, enflasyonun belirsizliği ve dolayısıyla alın terinin karşılık bulmaması gibi durumlar insanlığı huzursuz, mutsuz ve geleceğe güvenle bakamama durumuylâ karşı karşıya bırakmaktadır insanı.

O yüzden diyorum ki bunca meşekkatlara karşılık günü sağ salim, kazasız belâsız atlatabildiysek şükretmemiz lazımdır. Rabbimize her daim şükretmemiz elbette gereklidir. İbadet anlamında tabi ki. Bu ayrı bir mevzu yani.

Her geçen gün bir sonraki günü aratır duruma doğru gidiyoruz. Üzerinde oynanmayan rakamlar bize böyle diyor sanırım. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Hayırlı günler dilerim.

06.12.2023

Başöğretmen

M. Cemal TOMAR

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.