SEÇİM YAKLAŞTIKÇA SİYASET KIZIŞIYOR

En çok merak edilen seçim kuşkusuz İBB'dir.Yandaş medya tarafından Ekrem İMAMOĞLU yedi düvele karşı mücadele ediyor gibi kamuoyuna lânse edilmeye çalışılıyor. CHP'nin KILIÇDAROĞLU taraftarları İMAMOĞLU'nun kazanmaması için çaba harcıyorlarmış. Cumhur İttifakı yanına çektiği küçük partilerle beraber, basını ve bütün devlet gücünü kullanarak İBB seçimine kilitlenmiş vaziyette görünüyor. DEM, SB,İP geçen seçimlerde İMAMOĞLU'na destek vermişlerdi. Her biri aday çıkarması şüphesiz İMAMOĞLU aleyhine bir durumdur.

Cumhur İttifakının yaptırdığı anketlere bakıldığında dahi İMAMOĞLU önde görünüyormuş. Cumhurbaşkanımız RTE Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla seçime yakın bir zamanda İstanbul'a yeni bir çıkarma yapabileceği konuşuluyor. İstanbul seçimi Ak Parti için hayat- memat meselesiymiş. Böyle yorumlar son derece sakıncalıdır. Anayasaya ve hukuk kurallarına uyulduğu takdirde o partili yönetmiş bu partili yönetmiş ne fark eder ki? Hukuk devleti olunca korkulacak bir durum yoktur. 31 Mart seçimlerinde AK Parti istediği başarıyı yalalamazsa bile hükümet 2028'e kadar devam eder.

Murat KURUM düşük profilli bir adaymış. Cumhur İttifakının ekmeğinden yiyormuş. Her gün yapmış olduğu kaflarla İttifakın oylarını düşürüyormuş. Siyaseten son derece acemiymiş, Ak Parti bunu farketmiş ancak iş işten geçmiş deniliyor. Şahsen ben de öyle düşünüyorum. İstanbul'u iyi bilen, siyesetten gelen, hitabet gücü iyi olan bir aday gösterilebilirdi.

Her gün İstanbul seçimi üzerine TV'larda proğramlar yapılıyor, gazetelerde yazılar yazılıyor, kamuoyunun dikkati İstanbul seçimine çekilmeye çalışılıyor. İstanbul'da belediye başkanlığı kazanıldığı da ülkenin sorunları bitecekmiş gibi bir hava estirilmeye çalışılıyor. Türkiye'nin sorunlarını çözmek seçimle başkanları değiştirmekle değil, kafaları değiştirmekle mümkündür.

Siyasete dönersek bütün olumsuzluklara rağmen İMAMOĞLU seçimde galip gelirse, tarihte rekor kıracak. Gelecekte Türk siyasi tarihine ismini yazdıracaktır. 2028'deki Cumhurbaşkanlık seçiminde tartışmasız Cumhurbaşkanlığa aday olacaktır. Ak Parti'nin 22 yıllık saltanatı tartışılır hale gelecektir. Hem sağ partilerde, hem de sol partilerde bir hareket meydana gelecektir.

Aslında Cumhur İttifakının ve hükümetinin kaderini İstanbul seçimlerine bağlamak yanlıştır. Türkiye'nin genel seçimi önemlidir. Türkiye'nin ekonomisinin kalbi İstanbulda attığı için seçim İstanbul'a kilitlenmiş durumdadır. Burada Cumhur İttifakı ekonomiyi iyi yönetmiş olsaydı böyle bir tablo ile karşı karşıya kalmazdık.

Diğer illere genel olarak bakıldığında, Ankara'da Mansur YAVAŞ seçimin galibi görünüyor. Ak Parti'nin adayı Turgut ALTINOK' u geçenlerde bir özel kanalda dinlemiştim. Keçiören'de 20 yıl başkanlık yapmış, Keçiören'i Ankara'nın en cazip merkezi haline getirmiş. Şahsen Turgut Bey' i başarılı buluyorum. Proğramda bir cümlesi çok dikkatimi çekmişti; "Bizde iki kapı vardır: "Hak kapısı, halk kapısı" diye iki kapıdan bahsetti. "Simahum fi vucuhi him, min eserissucuud" " secde izleri kişinin simasına yansıması" mes'elesinde Turgut Beyin de dürüstlüğü simasına yansımış gibi geldi bana. Şu aşamaya kadar, basından edindiğim izlenime göre kendini pek anlatamadı gibi geldi bana . Umarım yanılırım.

Ana muhalefet partisi milletin sorunlarını ve çözüm yollarını istendik şekilde ortaya koyamadığından profili düşük görünüyor. Bazı il ya da ilçelerde göstereceği başarı parti başarısı değil, adayların başarısı olarak görülecektir.

Diğer partiler sanki seçime girmiyor, şehirlerde hiç bir aktiviteleri yok görünüyor. Samsun'nun en içlek caddelerinden nerde ise her gün geçiyorum. Başta SP, Deva Partisi, Gelecek Partisi İP,nin ve diğerlerinin esamesi okunmamaktadır. Biraz YRP'nde bir kıpırdama var görünüyor. YRP'nin il seçim bürosuna gittim. Hoşgeldiniz diyen olmadığı gibi, necisiniz diye de soran olmadı.

. Ak Parti'de yıllarca kalmış, oranın kaymağını ardına kadar yemiş, daha sonra orada vücut bulamayanlar, başka partide yanan ışıkları görüp o ışığa doğru meyledenlerden bu millete hayır geleceğine inanmayanlardanım. Ak Parti'de kapıya konulanlar YRP'nde oy uğruna baş tacı edilmemelidir. Zira o kimseler, kanımca dava peşinde değil, rant ve makam peşindeler. Tevbe edip yaptıklarına pişman olurlarsa Parti'nin bir neferi olarak çalışmaya varlarsa, kapı onlara elbette aralanır. Başka türlü partiye suni bir büyüme sağlamış olurlar. Suni büyümeler memleketin sorunlarına derman olamaz

Gerçek milli görüş ruhunu kaybettik. Ne Saadet Partisi'nde ne de YRP'ne gerçek milli görüş ruhu kalmamıştır. Zira algılar ve inançlar son yirmi yılda çok değişmiştir. Belki asırlar sonra o ruh tekrar gelir diye düşünüyorum. Türkiye'nin ve Dünya'nın kurtuluşu gerçek Milli Görüş'le mümkündür.

Seçime bugün itibarıyla 25 gün kalmıştır. Herkes gibi ben de seçimlerin sonucunu merak ediyorum. Yerel seçimler ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Selâm ve Dua ile...

06.03.2024