Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

TONYA'DA KAN DAVALARI SÜRÜYOR MU?

TONYA'DA KAN DAVALARI SÜRÜYOR MU?

Trabzon -Tonyalı olmam münasebetiyle sık sık karşılaştığım sorulardan birisi!

Tonya'da eskisi gibi kan davaları oluyor mu?

Belli ki Tonya coğrafi alan bakımından küçük olmasına rağmen herkesin ma'lumudur ki orada çok kan davaları oluyormuş. Nerede ise Türkiye'nin her bir köşesinde bu inanç var. Yani Tonya kan davalarıyla meşhur olmuş bir yer olmuş. Son çeyrek asırdır bu tip menfur olaylar olmasa bile milletin dimağındaki bu algıyı yıkmak oldukça zordur. Adın çıkacağına aklın çıksın daha iyi olur desek yeridir. İftira da olsa ismin ahlaksız bir durumla ilişkilendirerek anılsa, bin dereden su getirsesiz zihinlerdeki o algıyı yıkamazsınız. Allah Teâlâ böyle iftiralardan cümlemizi korusun. " Elfitnetu Eşeddu Alel katl" " Fitne katilden şiddetlidir buyurulmaktadır.

Böyle soranlara verdiğim cevabı kısaca bu yazımda paylaşmak istiyorum.

Bir kere Tonya'nın kültür seviyesi çok yüksektir. 65 yaş altı 50 yaş üstü bayanlar en az ilkokul mezunudur. 40-50 yaş aralığındaki bayanlarımızın yüzde sekseni en az lise mezunudur. Okuma -yazma oranı bakımından Karadeniz'in ilçelerine göre çok önde yer aldığı bir gerçektir. Beşikdüzü-Vakfıkebir sahiline 20 kmm içerde, rakımı 800 m seviyesinde, büyük zorluklarla ve dar imkanlarla küçük çapta tarım ve hayvancılıkla geçinmeye çalışan Tonya halkı, eğitim- öğretime büyük önem vermiştir.

Tonya, 4 Mart 1954 tarih ve 6324 sayılı kanun ile 22 köyün bağlı olduğu bir ilçe olmuş ve 11 Ocak 1955 tarihinde de belediye teşkilatı kurulmuştur. Daha önce Vakfıkebir ilçesine bağlı bir beldeydi. Trabzon'un en küçük ilçelerinden biridir. Şehir merkez nüfusu 5.000'i geçmez.

Buna rağmen Tonya'dan onlarca profesör-akademidyen-doktor-mühendis ve iş adamı yetişmiştir. Yüzlerce öğretmen diyebileceğimiz sayıda öğretmen yetişmiştir. Hemen hemen her alanda Tonya'da Türkiye'nin ortalamasının üzerinde çok sayıda insan yetişmiştir. Son zamanlarda çevreden Tonya'ya gıpta ile bakılmaktadır. Bu bakımdan eskiden silaha sarılan büyüklerimizin evlâtları ve torunları, şimdi kaleme satılmaktadır. Kaleme sarılanlar silaha sarılanların hayarlarından dersler çıkararak böyle karanlık günlere (çok şükür) demir perdeler örmüştür.

Yani kan davaları yıllardır gündemde değildir. Eskiden cehaletten gelenek ve göreneğin yanlış yönlendirmesinden, nam ve şan hevesinden, yanlış namus anlayışından kaynaklı Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Tonya'da da kan davaları olmuştur. Tonya bu noktada biraz daha ön plâna çıkmıştır. "Vurdi-vurdi-vuruldi" hikayesi doğrudur. Ancak çok şükür o karanlık günleri geride bıraktık.

Kan davalarının hikâyelerini büyüklerimizden dinlediğinizde, bir çoğunun haklı sebebi olabilir. Lâkin olayların çoğunun sebebi fındık kabuğunu doldurmaz. Tamamiyle cehaletten kaynaklıydı. Çok sebepleri vardır. Bu olayların sebeplerini başka bir yazımda ortaya koymaya çalışacağım inşallah.

60 -70' li yıllar aralığında Tonyamızdan çok sayıda insanımız maddi sıkıntılar sebebiyle çok sayıda vatandaşımız gurbet ellere çıkmıştır. Almanya'ya gidenler olmuş, Türkiye'nin çeşitli yerlerine çalışmaya gidilmiştir. Tonya'da Kan davalarının etkisi, maddi imkânsızlıkların da tetiklemesi ile başka illere göç dalgası başlamıştır. 60-70'li yıllardan sonra aynı zamanda eğitim- öğretime büyük önem verilmeye başlanmıştır. Hızlı bir aydınlanma dönemiyle beraber Tonya'nın sosyo-ekonomik ve kültürel yapısında muazzam değişmeler meydana getirmiştir. O zamanlar atılan olumlu temeller özellikle 80'li yıllardan sonra ürün vermeye başlamıştır. İskenderli Lisesi, Tonya İmam Hatip Lisesi, Tonya Lisesi her yıl onlarca öğrenciyi üniversiteye gönderiyordu. 70-80'li yıllarda kendi köylerimizin okullarındaki ilkokul öğretmenleri kendi köylülerimizdi. Gerçekten hayret!!! Bu başarı başka nerde var bilmem. Sayraç-Yakçukur-Turalı-İskenderli İlkokullarında hep böyleydi. Ben Turalı İlkokulu'nda okudum. Müstakil beş sınıf vardı. Beş ayrı öğretmen ve her biri de o köylüydü. Sınıflarımız 15-20 kişilikti. 72-76'lı yıllardı ve Tonya'nın köylerinde tek öğretmenli okul o zamanlar bile yoktu. Bizim ülkemizde şu anda bile binlerce birleştirilmiş sınıf vardır.

90 yılında Urfa'ya tayin oldum. Köy okullarının yüzde doksanı birleştirilmiş sınıf, 93'te Samsun Terme'ye geldim. Köy okullarının çoğu birleştirilmiş sınıflıydı. Çok şaşırdım.

Anadolu'nun bir çok yerini ve köylerini gezdim. Bizim Tonya'mız ve Tonya'nın insanı en az 50 yıl ilerde görülmektedir. Kültür yapısı, misafirperverliği, temizliği, yetiştirdiği insan bakımından çok iyi durumdadır. 200 hane civarındadır benim köyüm. Bayram namazlarnda camiye gidip cemaate baktığımda en az yarısı üniversite mezunu ve devletin çeşitli kademelerinde çalıştığı görülmektedir.

Samsun'un göbeğinde mahalle camilerinne gittiğimde ki cemaatin bir kısmını tanıyorum üniversite mezununa rastlamak zordur. Ayrıca Tonyamızın köylerinin muhtarları ve son dönemin belediye başkanının çalışkanlıklarıyla her mahalleye yol vurulmuş ve betonlanmıştır. Tonyamızın ulaşımı fevkalade iyidir.

Gerek eğitim- öğretim, gerekse ekonomk kalkınma ve dışa açılım sayesinde Tonyamızda artık kan davaları ortadan kalkmıştır. Tonya çok güvenilir bir yerdir. İnsanı biraz sert ama merttir. Misafiri baş tacı etmektedir. Harika doğa güzelliğiyle, alt yapısıyla, güvenirliğiyle, doğal yiyecek ve içecekleriyle, gezmeye- görmeye ve de özellikle yazın yaşamaya değer bir yerdir. Tonya'ya ve Tonyalının şahsında Türkiye'deki tüm Tonyalı hemşerilerime, tüm sayfadaki dostlarıma sevgi, saygı ve salâmlarımı sunarım.

26.04.2024

M. Cemal TOMAR.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.