Türkiye Cumhuriyeti toprak bütünlüğünü korumak ve halkını kollamak için sınırlarında her türlü güvenliği sağlama konusunda tam yetkilidir. Bunun aksini hiç bir örgüt hiç bir devlet söyleyemez ve söylemeye de asla yetkili değildir. Söylemeye niyeti olanlar varsa ağır bedelleri göz önünde bulundurmaya hazır olmalıdır. Bugün baktığımızda sınırlarımız da Barzani ABD'nin isteği üzerine bağımsız KÜRDİSTAN DEVLET'ini kuracağını söylüyor.  Kanaatimce BARZANİ Kerkük ve Musul ile ilgili yapılan antlaşmaları bilmiyordur veya ABD'ye güvendiği için antlaşmaları dinlememe yolunda karara kalkışıyor...

1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması'na göre;

Mısak-ı Milli sınırları içinde kalan Kerkük ve Musul, 1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması ile birlikte toprak bütünlüğünü sağlanması şartıyla terk edilmişti. Ancak bugün hepimiz biliyoruz ki bu bölgelerde toprak bütünlüğü sağlanamıyor ve Barzani ise ABD'nin isteği üzerine bağımsız olacağız diyor. Barzani ateşle oynadığının farkında değil. Barzani burayı bağımsız yapabilecek kadar ne askeri bir güce sahiptir ne de bu kadar bedel ödeyebilecek  bir  nüfusa sahiptir.

Bugün Kürt kardeşlerimiz üzerinde yapılan büyük oyunlar söz konusu; Müslüman kürtler kesinlikle bağımsız KÜRDİSTAN devletinin kurulmasından yana değillerdir. Bağımsız Kürdistan devletinin kurulmasını isteyenler ya Ermeni kökenli kişilerdir ya da içimizdeki Ermeni bağlantılılarıdır. 

Herkes biliyor ki Türkler ve Kürtler  asırlardır kardeş bağıyla yaşamaktadırlar. Aile bağlarımıza bakalım, anne Türk baba Kürt, anne Kürt baba Türk bunlar nasıl ayrılabilirler. Buna hiç kimse bir akıl veremez. Kan bağlarıyla bağlanmış bağların koparılması imkansızdır. Buna kalkışmaya niyeti olanlar ise her türlü bedele hazır olmalıdır. 

ABD 1964 yılında 2500 kişilik ajanını Diyarbakır'a bırakıyor ve 1966 yılında bu alçak ajanlarını geri çekiyor. Niye  mi geri çekti; Bugün ki tüm planlarını hazır hale getirdiği için geri çekti. 1974 yılında Diyarbakır'da patlaklıklar verir. ABD o günden bu güne kadar Türkiye'deki faaliyetlerini iki örgüt üzerinden yürüttü. 

Bu örgütler hangileri ve hangi şekilde faaliyet yürüttüler;

Birinci örgüt PKK terör örgütü, bu örgüte kürt milliyetçiliği, kürtlerin haklarını koruma ismini verdiler. Bu örgütle nice kürt kardeşlerimize maddi, manevi ve ahlâki olarak zarar verdiler. 

Ikinci örgüt FETÖ'dür, bu örgüt ise islam dini üzerinden faaliyetler gösterdi ve kendilerini müslüman olarak tanıttılar binlerce halkımızı bu şekilde kandırdılar...

DEMIRTAŞ'a kürt devletini kurulabilirmisiniz? diye soruyorlar, verdiği cevap şudur; Bağımsız bir devlet kuramayız ancak 100 yıl sonra başka bir devletin himayesinde kalabiliriz diyor. Burada o kadar ince bir hesap varki  bunu görmemek acizliktir...

 Şimdi bazıları kalkıyor "Türkiye başka bir devletin iç işlerine karışamaz" diyor. Ey bre kafir ABD gelip müdahale ediyor da biz nasıl müdahale etmeyelim. ABD IRAK'ı yerle bir ederken nerdeydiniz...

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Tel Aviv’in bağımsız Kürt devletinin kurulmasını desteklediğini açıkladı. Netanyahu böylelikle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) yapacağı bağımsızlık referandumuna resmen destek veren ilk terörist lider oldu. 

Vampir İsrail devletinin eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve halen faal komutanlarından olan Yair Golan, Washington’daki bir düşünce kuruluşunun panelinde konuşma yaptı. Golan konuşmasında PKK için, “Benim kişisel bakış açıma göre, PKK bir terör örgütü değil" dedi.
 
Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir ferdi 1071'de olduğu gibi 1915'te olduğu gibi her türlü bedeli vermeye hazırdır...

Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz vb. tüm vatandaşlarımızı saygıyla, sevgiyle ve muhabbetle selamlıyorum...