Haşim Bayram Hoca’nın Ardından - I

Haşim Bayram Hoca’nın Ardından - I

Bir dost ve yakınımızın ölüm haberini aldığımızda veya haber bize ulaşınca; “İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciun” deriz.

Bir dost ve yakınımızın ölüm haberini aldığımızda veya haber bize ulaşınca; “İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciun” deriz. Ayrıca Resûl-i Ekrem Efendimiz’in şu duasını da okuyabiliriz: “Allah’ım! Beni ve onu affet. Ondan sonra da bana güzel bir gelecek nasip eyle. Beni de hayırlı hâllerle al.”

Sevgili dostlar!

Yüksek Kimya Mühendisi, öğretmen ve iş adamı Haşim Bayram, hayatında o kadar çok badireler atlattı ki, hastalıklar karşısında büyük direnç göstermesine rağmen çok sevdiği eşiyle birlikte kaptığı gözle görünmeyen bir virüse yenik düşerek Sonsuzluğun Sahibi’ne ulaştı. Rabbim rahmetiyle muamele etsin. Varsa taksiratını affetsin. Haşim Bayram Hoca, yoğun bakım odasında hasta haldeyken can verdi. Hasta haldeyken sizi bu sefer bir başka belâ ve musibet tâ ciğerinizden tutup yakalıyor. Feleğiniz şaşıyor! Nefesiniz daralıyor ve ölümle burun buruna geliyorsunuz.. Hasta hâldeyken hastaya yapılacak duaların yanında hastanın, hasta durumunda kendisine yapacağı dulalar da var. Hastalar için yapılacak en güzel duayı Hz. Peygamber, şöyle haber veriyor: “-Kimin son sözü “Lâ ilahe illâllah Muhammedün Resûlüllah” olursa, cennete girer.” Allah cümlemize zihin açıklığı versin. Rabbimson nefesimizde kelime-işehâdet getirmeyi nasip etsin. Canımzı da Müslüman ve Mü’min olarak alsın.

hasim-bayram-hocanin-ardindan-i.png

AFRA’DAKİ ŞELÂLE VE PERİ BACALARI

Hatırlarsınız, Afra Çay Bahçesinde bir havuz ve sunni bir çağlayan ile bu havuzun yukarı kenarlarında peri bacalarını andıran yerler vardı. İşletmeciliğini de Necip Bey yapıyordu. Bu peri bacalarının birinde Haşim Bayram, Kombassan Holding yönetim kurulu başkanı sıfatıyla basın mensuplarına yönelik, gazeteci ve yazarların da yer aldığı kahvaltılı bir basın toplantısı yapmıştı. O toplantıda Haşim Hoca çok önemli ve güzel şeyler dile getirmişti. Kurduğu dersanenin adı “Büyük Konya” ile başlıyordu. Haşim Hoca, her toplantıda insanları “Küçük kafalar insanları, orta kafalar olayları, büyük kafalar ise fikirleri konuşur” diye üç kısma ayırırdı.

hasim-bayram-hocanin-ardindan-i-001.png

DABBETÜL ARZ TELEVİZYON MU YOKSA İNTERNET Mİ

Bu toplantıda tek gözlü olan büyülü kutu televizyonu ‘Dabbetül arz’a benzetmiş ve yatsı, düz ve duvarlara asılı duracak televizyonların da hazır olduğunu tâ o zaman söylemişti. Ben ise interneti ‘dabbetül arz’a benzetiyorum. Cadde ve kaldırımlardaki belli aralıklarla sıralanan sokak lambalarının baz istasyonu görevi yapacağı 5G-6G ile bu internet yerin altından gökyüzüne doğru çok hızlı hareket edebilecek yeteneğe sahip olacak. Artık televizyon ekranlarına dönüşen akıllı telefon ve cihazlar sayesinde kendi lisanını kitlelere kabul ettirerek milyonlarca insanı ardından sürükleyebilecek. İnsanlar acâib şekilde olan bu varlığın peşinden gidecek. O ne derse, büyük kitleler onu yapacak. Bu acâyip kılıklı sahte şeyhin peşinden milyonlarca müridiyle birlikte kıt’alar aşarak sürükleyecek. Alınlarındaki nurdan mü’min olduklarını bilecek ve tanıyacak olan bu acaip yaratık, hakiki Müslümanlara bir şey yapamayacak. Şu tabiatıyla oynanmış koronavirüs orta yere çıktı çıkalı dünya bir tuhaflaştı, bir garip hâller almaya ve bir takım gârabetler yaşanmaya başlandı. Sanki az ışıklı bir odanın duvarındaki gölgeler gibi büyüdü, acâyipleşti ve korkunç şeyler yaşanmaya başladı. Her gün hayvan öldürülür gibi insan öldürülüyor yahu… Sokak ve caddeler neredeyse mezbahaya döndü!

hasim-bayram-hocanin-ardindan-i-002.png

İNSAN HAYALLERİYLE YAŞAR VE ÖLÜR

Kurduğu Kombassan Holding’le büyük işler başaracaklarını söyleyen Haşim Hoca, büyük hayaller kuran ve bu hayallerle yaşayan bir insandı. Öğretmenliği de hayallerini gerçekleştirmek için seçmişti. Kimya öğretmeni Haşim Hoca, hem okulda hem dershanede öğrencilerine “rol model” olan bir insandı. Eğitim yıllarında oldukça idealist olan Haşim Hoca’nın ben, Kombassan’la birlikte ticarete atıldığında ve sonradan yaşadığı olaylar, başına gelen vakalar sebebiyle idealist düşünce ve fikirlerinin törpülendiğini düşünüyorum.

Kendisiyle 2020’de yapılan bir röportajda “Öğretmen olacak kişi memleketini ve insanlarını sevecek. İnanılan hedefler doğrultusunda yürümek gerekiyor. İnsan yetiştirmek için öğretmen oldum. O dönemde gençler içerisinde bir ayrışma vardı. Bu ayrışmanın neticesinde arkadan gelen nesli eğitmek gerekiyordu ülkemizin geleceği için. Vatanını milletini seven bir kişi Allah’ını ve peygamberini tanıyan bir gençlik yetiştirmek zorunda olduğumuz için öğretmenlik mesleğini seçtim.” diyor.

Şu durumda eğitim ana mektebinden tutun yüksekokuluna varıncaya kadar bitmiş vaziyette. Haşim hoca o mülâkatta şu çarpıcı cümleyi kullanıyor: “Kimya bölümünü hayatımızın her şeyin Kimya olduğu için seçtim. Kimyanın hayatına bıraktığı izler vardı.”

Askerî bir enstitü olan bir biokimya laboratuvarında genetiğiyle oynanmış bir virüs, küresel yaygınlık kazandırılmasıyla bütün insanlığın kimyasını nasıl bozduysa; yanlış eğitim, beşeri ideolojilerle beyinleri iğdiş edilen kitlelerin, daha önceden ilâç ve gıda endüstrisi ürünleriyle milyonlarca insanın bağışıklık sistemlerini allak bullak eden küresel güç odakları, dünya sermayesinin yüzde 73’ünü elinde bulunduran Yahudi ailelerin kurduğu şirket ve mekanizmaları -Petlas örneğinde olduğu gibi- karşısında bulduğunda Haşim Bayram, kim bilir neler düşünmüştür. Haşim Hoca’nın, eğer hayatını, yaşadığı onca olaylarla birlikte hatıralarını kaleme aldıysa ve kitap haline getirilip yayınlanırsa, neler düşündüğünü o zaman öğreneceğiz.

Mustafa Balkan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.