İngiltere, bugünlerde ciddi bir çalkantı içinde

İngiltere, bugünlerde ciddi bir çalkantı içinde

HABER MRK - 1973'te Avrupa Birliği’ne katılan İnsanlık tarihinin en büyük emperyal devletlerinden İngiltere, bugünlerde ciddi bir çalkantı içinde.

Ülkede gerçekleşen referandumla Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı alan İngiltere, bugünlerde kendi içerisinde çalkantılar yaşıyor. AB taraftarlarının meydanlara inip birlikten ayrılmamak için yaptığı gösteriler ve kampanyalar ise her geçen gün büyüyor.

Amerikan emperyalizmin stratejik müttefiki İngiltere

İngiltere tarih boyu yaptığı büyük katliamlar, insan hakkı ihlalleri, dünya coğrafyasında oluşturduğu sömürgelerle mazlum milletlerin unutamadığı bir ülke olarak biliniyor. İngiliz emperyalizmi dünden bugüne bütün dünyanın en büyük, etkin ve nüfuzlu sömürgeci gücüdür. Bir dönemler “Üstünde güneş batmayan” imparatorluk olarak tanımlanan İngiltere, Hindistan’dan Güney Afrika’ya dünyanın dört bir yanında sayısız katliama, soykırımlara ve hırsızlığa imza attı. Amerikan emperyalizmin stratejik müttefiklerinde olan İngiltere, İslam coğrafyasında yürütülen bütün savaşların perde gerisindeki en büyük aktörü olarak değerlendiriliyor.

İngiltere tarih boyu Britanya’da insanlık dışı uygulamalar icra etti

İngiltere işgali ve hegemonyası altında olan İrlanda’nın durumu dahi bu imparatorluğun karakterini anlatmaya yetiyor. İngilizler kimi zaman yerli işbirlikçilerini, kuklalarını da kullanarak İrlanda’da sayısız insan hakkı suçu işledi. İngiltere’nin, Britanya’da icra ettiği insanlık dışı uygulamalar elbette sadece İrlanda’yla sınırlı değildi. Tarih boyu hem İskoçlar hem de Galliler, İngiliz hegemonyasını iliklerine kadar yaşadılar.

Birçok İslam ülkesinde idari ve sosyal hayatı İngiltere dizayn etti

Ellerinden mazlum insanların kanı damlayan İngiltere’nin en büyük hedefi hep İslam coğrafyası olmuştur. İngiliz’ler tarih boyu sinsi hesaplar, plan ve projelerle İslam aleyhinde çalıştılar. Müslümanlar arasına fitne tohumları ekerek bunu besleyen İngiltere, Osmanlının parçalanmasında da başrolü oynadı. Birçok İslam ülkesinde idari ve sosyal hayatı İngiltere dizayn etti. Altyapısını kendilerinin oluşturduğu rejimler de kendi milletini katletmekten geri durmadı.

Müslümanlar, İngiliz sömürgeci zihniyetini Haçlı Seferleri’nden sonra başlarına gelen en büyük felaket olarak gördüler

İngilizler, İslam coğrafyasının yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürmek için kendilerine engel gördükleri Kur’anî anlayışı önce pasifize sonra yok etmenin hesaplarını yaptılar. Arap Yarımadasında, sosyolojik ve kültürel alanlarda araştırmalar yaparak İslam toplumunu yakından tanıdılar. Bu çalışmalar sonrasında Arap toplumunun siyasi kimlikleri güçlü kişiliklerini maddiyatla nüfuzları altına aldılar. Emperyalist amaçlarına ulaşmak maddiyata dayalı güçlü ilişkiler kurdular. İslam coğrafyasına gönderdikleri binlerce Lawrence ve Hamperler eliyle büyük fitne tohumları ektiler. İslam âleminin bugün içinde bulunduğu içler acısı durumun en büyük müsebbibi sayıldılar. Müslümanlar, İngiliz sömürgeci zihniyetini Haçlı Seferleri’nden sonra başlarına gelen en büyük felaket olarak gördüler. 

Sayılamayacak kadar mezalimin arkasında olan İngiltere son günlerde belki de hiç ummadığı bir bunalım yaşıyor. Kimilerine göre, belki de en büyük Hristiyan kulübü olarak nitelendirilen AB’nin dağılma sürecinin kapılarını aralıyor.

İngiltere'nin Avrupa Birliği macerası 1973’te zamanın Başbakanı Edward Heath ile başladı. İngiltere hiçbir zaman kendisini diğer üyelerle bir görmedi.  

Şengen (Schengen) bölgesinde serbest dolaşımı öngören ‘Şengen Anlaşması’ Almanya ve Fransa'nın girişimleri sonucu 14 Haziran 1985 te Almanya, Fransa, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda tarafından Lüksemburg'un Schengen kasabasında imzalandı. Şengen'in sınırları 27 Kasım 1990’da İtalya, 25 Haziran 1991 de Portekiz ve İspanya, 6 Kasım 1992 de Yunanistan ile genişledi. Daha sonraki yıllarda bu sayı, 24’ü Avrupa birliği üyesi olmak üzere 26’ya ulaştı. Avrupa Birliği bazı ülkeler güvenlik zafiyeti gerekçeleri ile bölge kapsamına alınmaz ya da girmezken, İngiltere kendisini biraz daha ayrıcalıklı addederek sistemin içine girmedi, ancak kendi vatandaşlarının her türlü haktan yararlanmasını sağladı.

İngiltere aynı zamanda, 16 Aralık 1995'te “Euro” olarak kabul edilen, 1 Ocak 1999'da hesap birimi olarak dünya finans piyasalarına tanıtılan ve 1 Ocak 2002'de banknot ve madeni para olarak dolaşıma giren Avrupa Birliği’nin para biriminin de dışında kaldı.

İngiltere yaklaşık son 20 yıl, seçim kampanyaları sırasında Avrupa Birliği’nden çıkmayı sürekli gündemde tuttu. Bu vaatler hem sol hem de sağ partiler tarafından dillendirildi ancak çoğu zaman sadece seçim öncesi afaki bir söylem olarak algılandı.

Avrupa’daki ekonomik krizler "Avrupa Birliği’nden çıkalım" söylemini güçlendirdi

Son yıllarda birçok Avrupa Birliği ülkesinin içine düştüğü ekonomik kriz, İngiliz siyasetçilerini daha çok "Avrupa Birliği’nden çıkalım" söylemine sarılmaya itti. Karşılıklı yapılan görüşmeler sonucu İngiltere Başbakanı David Cameron anlaşmanın İngiltere'ye "özel bir statü" verdiğini söyledi. Cameron, bunun, İngiltere'nin birlik içinde kalmasını önermesi için yeterli olduğunu belirtti.

Takip eden günlerde Cameron, referandumda "Avrupa Birliği’nde kalalım" sonucunun çıkması için çok yoğun olmasa bile Avrupa Birliği’nden aldığı imtiyazları dillendirdi.

Referandum kampanyası boyunca iki tarafın da çok yoğun çalıştığı söylenemez. Genel intiba İngiltere'nin bunu Avrupa Birliği’nden daha fazla imtiyaz koparmak için bir blöf olarak kullandığı yönünde idi.  Ancak 23 Haziran referandumu tüm dengeleri altüst etti. Birçok plan ve projeyi rafa kaldırdı. Dünya gündemini bir anda değiştirdi. Bütün gözler İngiltere'ye çevrildi. Sonuç nerdeyse herkesi şaşırttı. Pek çok kimse referandumdan "Avrupa Birliği’nden çıkalım" sonucunun çıkmasını beklemiyordu.

Referandumun tekrar yapılması için başlatılan imza kampanyasında sayı 4 milyonu geçti

BREXİT (İngiltere’nin AB’den ayrılması olarak ifade edilen kavram) Referandumun hemen ertesi günü İngiliz halkı büyük bir şok geçirdi. Birçok yönden özgürlüklerinin kısıtlanacağını, İngiltere'nin ciddi bir soyutlanmaya tabi tutulacağını ya da ciddi ekonomik kayıplar yaşayacağını düşünenler hemen harekete geçti.  Referandumun tekrar yapılması için başlattıkları imza kampanyasında rakam 4 milyonu geçti.

Referandum sonrası ırkçı saldırılarda artış yaşandı

Sonuçların ardından on binlerce insan sokaklara döküldü. Cameron istifasını açıklamak zorunda kaldı. İngiliz sterlini ilk başta hızlı bir düşüş yaşadı. Genelde tüm yabancılara, özelde ise Müslümanlara yönelik saldırılarda yüzde yüzün üzerinde artış oldu. Müslümanlara yönelik saldırıları rapor eden ve kayıt altına alan Tell MAMA'nın verilerine göre referandumun hemen akabinde Müslümanlara ve İslami kurumlara yapılan ırkçı saldırılarda iki kat artış gözlemlendi. Aynı zamanda Batı Avrupa ülkelerinden gelen göçmenlere yönelik saldırılar da bir o kadar artış gösterdi.

Kraliyet ise yaşananlara karşı soğukkanlılığını koruyor

Kraliçenin referandumdan hemen önce Buckingham Sarayı'nda verdiği yemekte konuşurken "Bana AB'nin parçası olarak kalmak için üç iyi sebep verin" ifadelerini kullanması kraliyetin asıl niyetinin ne olduğunu da ortaya koyuyordu. Sonuçların açıklanmasının ardından ve şu ana kadar hâlâ ciddi farklı bir tepkinin gelmemiş olması da sonuçlardan memnun olduğu kanısını güçlendiriyor.

Avrupa’nın geleceği soru işaretleriyle dolu

Avrupa Birliği ise kendi içerisinde bir taraftan siyasi diğer taraftan ekonomik sıkıntılar yaşarken İngiltere’nin aldığı bu kararın bir domino etkisi yaratır mı korkusu taşıdığı da bir başka değerlendirme. Çünkü dağılmış bir Avrupa’nın orta çağdan birinci ve ikinci dünya savaşına kadar neler yaşadığı tecrübesi de ortada. Bu birliğin bu kanlı süreçleri tekrar yaşama riskinin ne kadar yakın veya uzak olduğu ise tartışılıyor. İngiltere’nin AB’den ayrılması yeni blokların oluşacağı ihtimalini/alternatifini de gündeme getiriyor.

Avrupa gelecekte bumerang etkisi yaşayabilir

Ezilmiş, hor görülmüş, sömürülmüş topluluklarda ise başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin dünya coğrafyasında özellikle de İslam topraklarında neden olduklarının günün birinde bumerang etkisiyle kendilerine döneceği düşüncesi hâkim. İngiltere’deki ‘BREXİT’ referandumunun ortaya çıkaracağı sonuçların bu kapıyı aralayabileceğine inan insanların sayısı da oldukça fazla. (İlke Haber Ajansı- Analiz)


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.