KAMERACI KARDEŞ, BENİ DE ÇEK BENİ DE !...

Kıbrıs'ta "pis işler kralı" olan birinin, başka "pis işler yapanlar" tarafından öldürülmesinden sonra, senelerdir bu tip pislikler ile iştigal edenlerin isimleri yeniden gündem oldu ; burada onları kendi elimle reklam etmek istemiyorum, sizler duymuşsunuzdur.. Fakat bakıyorum da, bu mevzûya, LGBT kılıklı "CIA-MOSSAD devşirmesi/yetiştirmesi" sahte kabadayı (?!!!) Sedat Teker de balıklama daldı.. Hem de öyle yüksek bir tramplenden dalış ki, "huooooppp gazeteciler, TV'ciler, kameramanlar, beni de çekin, ben de varım, buradayım... Bu cinâyetin işleneceğini ben biliyordum, Halil Falyalı'nın bağlantılarını da biliyorum, onun arşivi de benim elime geçti, bundan sonra korkun benden...!" felan festek, savurtturuyor !...

"Arşiv" dediği şey, "gizli çekim görüntüler" yani "şantaj kasetleri"nden başka birşey değil.

Halil Falyalı'nın kumarhanelerinin üst katları, aynı zamanda lüks otel ; oralarda da elbette "her cins mâhlûkat" var... Yani bu teker Sedat demek istiyor ki, "o mıntıkalara gitmiş olanlar, beni görsünler, yoksa ifşâ ederim !"

Tabii bu "çıkış"ların bir başka sebebi daha var ; bu botokslu maymun son zamanlarda gündemden epeyce düşmüştü ; başkaları ön plana çıkmıştı, bu duruma çok hasetlendi, çok içerledi.. Gündemden düşmek, "zurnanın son deliği" muamelesi görmek, kaale alınmamak, böyle kompleksli / ârızalılar için "ölmek" gibidir.. Bu cinâyet, onun için bir nevi "âb-ı hayat" oldu, yeniden gündeme gelmesi için fırsat oldu..

Sedat Tekerciğim, cigerim, bak ben sana daha önce de söyledim ; çekirgenin zıplama sayısı ve kapasitesi pek fazla değildir, eninde sonunda düşeceği yer, tava'nın içidir !... Ondan sonra söyleyeceğin sözleri gayet iyi tahmin edebiliyorum :

"Türk Devleti'ne hizmet etmeye hazırım.."

Bu sözleri bundan 23 sene önce, bebek katili Abdullah Öcalan da söylemişti, hatırlarsın.. O da çok zıplamıştı ; Suriye, Yunanistan, İtalya... derken, son durağı Kenya olmuştu..

Ha, seni essahtan "vatanperver / milletperver / ülkücü" filan zanneden bir kısım vatandaşlarımın şunu iyi bilmelerini isterim :

Sedat Peker ile Abdullah Öcalan "yoldaş"tırlar.

Evet, bu "her tarafı oynak" CIA-MOSSAD devşirmesi/yetiştirmesi kabadayı'nın, HDPKK ile "cilveleşmelerini" kendi yaptığı videolarda bile görebilirsiniz ; bizzat kendi ağzından hem de... Bu "yeşillenmeleri" öyle ustalıkla serpiştiriyor ki videolarına, literatüre hakimiyetleri zayıf olanların tesbit ve teşhis etmeleri pek zor ; amma, "mesaj" yerine ulaşıyor elbette..

Sedatçığım, sana aylarca önce yapmış olduğum "bir tripod bir kamera karşısında teke tek karşılaşma" teklifim hâlâ geçerlidir ; istersen tartışma şeklinde, istersen boks, istersen kickboks, istersen sadece yumruk tokuşturma... tabanca-bıçak yok, sadece pazu ve kemik... Görelim bakalım ne kadar kabadayısın ?!

.......

Selâm ve dua ile kıymetli dostlarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.