Mehmet Emin PARLAKTÜRK

Mehmet Emin PARLAKTÜRK

"MEVLÂNÂ" YORUMLARI ÜZERİNE

Resmen kutlanan "Mevlânâ Haftası" münasebetiyle sorulan bir soruya cevap sadedinde geçen gün bir yazı kaleme almıştım. Başlık: "Kullara Mevlânâ Demek Câiz mi?" idi.

Amacım, bilimsel olarak ve dini delillere dayanarak bunun caiz olup olmadığını ortaya koymaktı. Yoksa, Mevlânâ'nın hayatını ve şahsiyetini konu etmek değil! Paylaşınca da maksat hasıl oldu.

Yorumlardan okuduğum kadarıyla değerli okuyucularımızın kısm-ı azamı memnun ve müstefit olduklarını ifade etmişler. Onlara müteşekkirim. Lakin bazıları da, yazının maksat ve muhtevasından çıkıp Mevlânâ Celaleddin Rûmî'nin şahsiyeti üzerinden tenkit yaparak bana da ithamla karışık göndermelerde bulunmuşlar.

Diyorlar ki:
Yok efendim, Mevlânâ Mesnevi'de neler saçmalamış Yok, bir katili evinde saklamış! Yok, bir Moğol ajanıymış! Yok, vahiy aldığını söyleyerek Mesnevi'sini yazmış! Yok, dergâhının kapısını Kâbe kapısı ilan ederek hacca gitmeye gerek yok demiş...vs.vs. Üstelik bu yorumcular, sayılanları öğrenmemiz için, bizim Şems-i Tebrizi'yi , Celaleddin Rûmi'yi ve Mesnevi'yi çok iyi okumamız gerektiğini yazmışlar!

Onlara kısaca şunu söylemekle yetineceğim:
Bir Konyalı olarak, 53 sene önce aldığım Tahirü'l-Mevlevi'nin metin ve Türkçe şerhli Mesnevi ile Ankara Valisi Abidin Paşa'nın Osmanlıca Mesnevi şerhini okuyan (ve dahi Fihi mâ fih, Divân-ı kebir, Mecâlis-i seb'a, Mektûbat...gibi diğer eserlerini de tetebbu eden) ve yıllarca şiir ve nüktelerinden uygun olanlarını seçip vaaz eden âcizâne bir eğitimciyim.

Araştırmalarımda, o dönemde yaşanmış olup burada anlatmak münasip düşmeyen pek çok olaylara da vâkıfım. Mevlânâ hakkında lehte ve aleyhte yazılmış kitaplara âşina ve yapılan sohbet ve konuşmalara da katılan bir tâlibim. Müktesebâtım elvermese böyle bir makale de kaleme almam. Benim yazıdaki maksadım, Mevlânâ'nın şahsiyetini anlatmak değil, sadece bu sıfatın kullanılmasının caiz olup olmadığını ortaya çıkarmaktı.

Okuduğu yazıyı maksat ve mecrâsından çıkarıp alâkasız yerlere çekerek insanlara ayar vermeye çalışan yorumculara sözüm şudur: Gelin, insanları yargılamayı bırakıp faydalı bilgi üretelim. Bilgi üretmek için doğru bilgi sahibi olmaya çalışalım, araştıralım. Bir makaleyi okurken de, onu lütfen iyi anlayıp yazılış amacına uygun değerlendirelim. Bağlamından koparıp da yazıyla hiç ilgisi olmayan yerlere çekmeyelim.

Şimdi ricam, bir erdemli davranış sergileyin, söz konusu makaleyi bu gözle bir daha okuyun ve bir daha yorum yapın. Rabbime emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.